Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili, davacıya hasar sonrası 367.888 TL ödeme teklifinde bulunduklarını, bu tekliflerini geri çevirdiğini, zarar miktarının tahsili için dava açıldığını icra dosyasına ödemede bulunduklarını, munzam zarar şartlarının oluşmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, rehin alacaklısı bankanın davalı ... şirketinden hasar bedelinin kendisine ödenmesini talep ettiği, tazminatın öncelikle dain mürtehin hakkı sahibine ödeneceği, varsa munzam zarar alacağını dava dışı bankanın isteyebileceği, alacağın yargılamayı gerektirdiği, davalının olayda kusuru bulunmadığı, kendisinden munzam zarar talep edilemeyeceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, işyeri sigortasından kaynaklanan munzam zararın tazmini istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda anılan gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir....

    Temerrüt faizini aşan zarar miktarı görülmekte olan davada belirlenebiliyorsa, davacının istemi üzerine hâkim, esas hakkında karar verirken bu zararın miktarına da hükmeder.” hükmünü haizdir. Para borcunun ifasında borçlunun kusuruyla temerrüde düşmesi nedeniyle alacaklı nezdinde ortaya çıkan zararın temerrüt faiziyle karşılanamaması hâlinde söz konusu olan bu zarar, borçlunun temerrüdü ile borcun ödendiği tarih aralığındaki dönemi kapsamaktadır. Munzam zarar talep edebilmek için ilk koşul bir para borcunda borçlunun temerrüdünün varlığıdır. İkinci koşul; borçlunun temerrüdü nedeniyle temerrüt faiziyle karşılanamayan alacaklı zararının mevcudiyetidir. üçüncü koşul; borçlunun temerrüde düşmede kusurlu olmasıdır. Dördüncü koşul ise borçlunun temerrüdü ile alacaklının munzam zararı arasındaki illiyet bağının mevcudiyetidir....

      ll.CEVAP:Davalı vekili; zamanaşımı sebebiyle davanın reddine, müvekkili şirket tarafından yapılan ödemelerle poliçeden kaynaklı sorumluluğunu giderdiğinden davanın reddine, teminat dışı olan munzam zarar taleplerinin reddine, davacı tarafın iddiasını somut deliller ispatlayamadığından davanın reddine, ticari faiz taleplerinin reddine, teminat dışı olan sair gider taleplerinin reddine, haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini, mahkeme masraf ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini talep etmiştir. lll.İNCELEME ve GEREKÇE: Davacı dava dilekçesinde temerrüt faizi ile karşılanmayan munzam zarar talebinde bulunmuştur.Munzam zarar borçlu temerrüde düşmeden borcunu ödemiş olsaydı alacaklının mal varlığının kazanacağı durum ile temerrüt sonucunda ortaya çıkan durum arasındaki farktır. Başka deyişle; temerrüt faizini aşan ve kusur sorumluluğu kurallarına bağlı zarar şekilde tanımlanabilir....

        SAVUNMA:Davalı vekili; zamanaşımı sebebiyle davanın reddine, müvekkili şirketin yapılan ödemelerle poliçeden kaynaklı sorumluluğunu giderdiğinden ve poliçe teminatı tükendiğinden davanın reddine, teminat dışı olan munzam zarar taleplerinin reddine, davacı tarafın iddiasını somut deliller ile ispatlayamadığından davanın reddine, teminat dışı olan sair gider taleplerinin reddine, haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini, mahkeme masraf ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini talep etmiştir. lll.İNCELEME ve GEREKÇE: Davacı dava dilekçesinde temerrüt faizi ile karşılanmayan munzam zarar talebinde bulunmuştur.Munzam zarar borçlu temerrüde düşmeden borcunu ödemiş olsaydı alacaklının mal varlığının kazanacağı durum ile temerrüt sonucunda ortaya çıkan durum arasındaki farktır. Başka deyişle; temerrüt faizini aşan ve kusur sorumluluğu kurallarına bağlı zarar şekilde tanımlanabilir....

          Aşkın (munzam) zarar, para borcunun ifasında borçlunun kusuruyla temerrüde düşmesi nedeniyle alacaklı nezdinde ortaya çıkan zararın temerrüt faiziyle karşılanamaması hâlinde söz konusu olan bir zarar olup bu zarar, borçlunun temerrüdü ile borcun ödendiği tarih aralığındaki dönemi kapsamaktadır. Bu anlamda aşkın (munzam) zarar, temerrüt faizini aşan ve kusur sorumluluğuna dair ilkelere bağlı bir zarar türü olarak kabul edilir (Uygur, Turgut: 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu Şerhi, Cilt I, 2012, s. 810). Aşkın (munzam) zarar, borçlu temerrüde düşmeden borcunu ödemiş olsaydı, alacaklının mal varlığının kazanacağı durum ile temerrüt sonucunda ortaya çıkan ve oluşan durum arasındaki farktır. Aşkın (munzam) zararın varlığı için gereken ilk koşul, bir para borcunda borçlunun temerrüdünün varlığıdır. Bu para borcunun kaynağının, aşkın (munzam) zararın talep edilebilirliği için herhangi bir önemi bulunmamaktadır....

          Türk Borçlar Kanununu 122. maddesinde, zararın temerrüt faizinden fazla olduğu takdirde munzam zarar talep edilebileceğinin düzenlendiği, Yargıtayın yerleşik kararlarına göre, munzam zararın olası bir zarar olmadığı, davacının iddia ve talep ettiği gibi muhtemel kar ya da karşılanan kısmı aşan zarar varsa bu husus inandırıcı bir biçimde kanıtlanabilirse ve de davalının kusuru/temerrüdü ile zarar arasında illiyet bağı kurulabilirse, bu koşullarda munzam zarar talep edilebileceğinin hüküm altına alındığı, davacının da somut bir zarardan söz etmediği, davacının muhtemel kar mahrumiyetine dayandığı, bu hususun munzam zarar kapsamı dışında olduğu, salt ülkenin ve piyasanın içinde bulunduğu ekonomik olumsuzluklardan olan enflasyon, yüksek faiz, para değerindeki düşüş gibi olgulara dayalı ve somut bir biçimde iddia ve ispat etmediği müddetçe, TBK nun 122. maddesi kapsamında munzam zararın kanıtı olarak ileri süremeyeceği ve anılan şartlar sebebiyle ortaya çıkan olumsuzlukların alacaklı zararı...

            Bu hükümle uygulamada munzam zarar, kanunî tanımı ile aşkın zarar olarak adlandırılan hukukî kurum düzenleme altına alınmış olup mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun (BK) 105. maddesi de bu hususta aynı yönde düzenleme içermektedir. 7.Aşkın (munzam) zarar, para borcunun ifasında borçlunun kusuruyla temerrüde düşmesi nedeniyle alacaklı nezdinde ortaya çıkan zararın temerrüt faiziyle karşılanamaması hâlinde söz konusu olan bir zarar olup bu zarar, borçlunun temerrüdü ile borcun ödendiği tarih aralığındaki dönemi kapsamaktadır. Bu anlamda aşkın (munzam) zarar, temerrüt faizini aşan ve kusur sorumluluğuna dair ilkelere bağlı bir zarar türü olarak kabul edilir (Uygur, Turgut: 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu Şerhi, Cilt I, 2012, s. 810)....

              Sayılı dosyasına konu alacağın davalının haksız itirazı nedeniyle ancak 22/11/2021 tarihinde tahsil edebildiğini, iş bu davanın icra dosyasına konu alacağın geç tahsili nedeniyle faiz ile karşılanmayan zararlarının tahsilini amaçladığını, davaya konu uyuşmazlığın alacağın geç ödenmesinden kaynaklanan munzam zarar alacağı olmakla, Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 2018/3765 Esas sayılı ilamında da belirlendiği gibi, munzam zararın kök ilişkiden( asıl borç) tamamen bağımsız, yeni bir borç olması nedeniyle, yetkili mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, emsal kararlara göre yapılması gereken hesaba göre müvekkilinin munzam zararının en az 120.000,00.-TL olduğunu bu alacağa temerrüt tarihinden (27/02/2022) itibaren faiz de yürütülmesi gerektiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 10.000,00....

                Kanun hükmünün açık lafzından da anlaşılacağı üzere, munzam zarar; borçlunun temerrütü nedeniyle uğranılmış olan ve temerrüt faizini aşması nedeniyle borçlu tarafından karşılanmayan zarardır. Alacaklı, temerrüt nedeniyle uğradığı ve temerrüt faizini aşan bakiye zararının borçludan tahsilini talep edebilir. Munzam zarar sorumluluğu, kusur sorumluluğuna dayanır. Kural olarak munzam zarar alacaklısı, öncelikle temerrüde uğrayan asıl alacağının varlığını, bu alacağın geç veya hiç ifa edilmemesinden dolayı temerrüt faizi ile karşılanmayan zararını, zarar ile borçlu temerrüdü arasındaki uygun illiyet bağını ispat etmekle yükümlüdür. Diğer bir anlatımla fiilen uğranılan zararın somut veri ve belgelerle tevsik edilmesi gerekir....

                  Temerrüt faizini aşan zarar miktarı görülmekte olan davada belirlenebiliyorsa, davacının istemi üzerine hâkim, esas hakkında karar verirken bu zararın miktarına da hükmeder.” hükmünü haizdir. Para borcunun ifasında borçlunun kusuruyla temerrüde düşmesi nedeniyle alacaklı nezdinde ortaya çıkan zararın temerrüt faiziyle karşılanamaması hâlinde söz konusu olan bu zarar, borçlunun temerrüdü ile borcun ödendiği tarih aralığındaki dönemi kapsamaktadır. Munzam zarar talep edebilmek için ilk koşul bir para borcunda borçlunun temerrüdünün varlığıdır. İkinci koşul; borçlunun temerrüdü nedeniyle temerrüt faiziyle karşılanamayan alacaklı zararının mevcudiyetidir. üçüncü koşul; borçlunun temerrüde düşmede kusurlu olmasıdır....

                    UYAP Entegrasyonu