Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda çekişmeli 27 parsel sayılı taşınmazın teknik bilirkişi raporunda (B) harfiyle gösterilen 3.626 metrekare miktarındaki bölümünün Hazine adına, aynı raporda (A) harfiyle gösterilen 3.500 metrekare miktarındaki bölümü ile çekişmeli 18 ve 19 parsel sayılı taşınmazların 3/12'şer paylarının ölü ... oğlu ölü ... ve ölü ..., 2/12'şer paylarının ölü ... oğlu ölü ... ile, ölü ... oğulları ölü ... ve ölü ... mirasçıları adlarına; çekişmeli 46, 54 ve 55 parsel sayılı taşınmazların eşit hisselerle ölü ... oğulları ölü ... ..., ölü ... ve ölü ... ile ölü ... oğlu ölü ... mirasçıları adlarına tescillerine karar verilmiş; hüküm, davacı-davalı ... ve arkadaşları vekili Av. ... ile davacı-davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. 1) Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve çekişmeli 46, 54 ve 55 parsel sayılı taşınmazlara revizyon gören tapu kayıtlarının...
şeklinde belirtilerek ölü olduğunun resmi makamlarca resmi tutanakla kayıt altına alındığı, TMK’nun 588 maddesine göre hakkında gaiplik kararı verilebilecek kişilerin sağ olup olmadığı bilinmeyen kişiler olup, bu kanun maddesi uyarınca ölü olduğu tespit edilenler hakkında gaiplik kararı verilemeyeceği, ...'in şeklen nüfus kaydına ölü olduğunun kaydedilmemesi mevcut durumu değiştirmeyeceği, ...’da 1939’da meydana gelen deprem nedeni ile açılan benzeri davalarda da kadastro tutanaklarında itina gösterilip ayrım yapılarak bazı şahısların kayıp ve bazı şahısların ise ölü olduğunun tespit edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davacı vekili tarafından işin esasının istinaf edilmesi üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, hakkında gaiplik kararı verilmesi istenen ... oğlu ......
Böyle bir yetki verildiğinde yetkiye dayanarak talep eden kişinin takip yetkisi vardır. Bu tür işlerde mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı ve kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır....
nın bilinmeyen tarihlerde öldüğü, mirasçılarının kimlerden ibaret olduğunun bilinmediği ve veraset ilamı sunulmadığı, tapu hudutlarının ... ve ... parsellere ait olduğu anlaşılmakla, ölü ... oğlu ... ve zevcesi ölü ... adlarına" 10.03.1971 tarihinde tespit gördüğü, ... oğlu ... adına 1/2 pay ve ... karısı ... adına 1/2 paylarla kayıt edildiği, 8.12.1934 tarih 69 numaralı dayanak tapu senedinde ise iktisap sureti olarak "... 97- ... 162 sayılı dosya ve 5/5/930 günlü ve 56 sayılı temlik cetveli mucibince ileride fazla çıkarsa Hazine'ye ait olmak şartıyla ve teffizen ve komisyonun 24.11.934 günlü kararıyla yeniden tescil edildi" açıklamasının bulunduğu, Nüfus Müdürlüğünce ... oğlu ... eşi ... isminde 1.775 kişinin bulunduğunun bildirildiği, mahkemece keşif yapılarak tanık ve mahalli bilirkişilerin dinlenildiği, kolluk araştırması yaptırıldığı anlaşılmaktadır....
in olduğunun tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı Hazine Temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde, nüfus kaydında aralarında bağ olmayan ve bekar olarak ölü görünen anneleri...'nin bekar olan kaydının iptali,.... ile evli olduğunun ve bu evlilikten davacı ... ve ...ile kardeşleri ... adlı evlatları olduğunun tespiti ile nüfusa tescilini istemiş, mahkemece davacılar ... ve ...'ın annelerinin ... olduğunun tespitine, diğer istemlerin reddine karar verilmiştir. Nüfus kayıtlarındaki düzeltme davaları kamu düzeni ile yakından ilgili olup, mahkemeler kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorundadır....
olarak bilinen Hüseyin oğlu T1 olarak geçtiğini, ancak davacının sağ olduğunu ve nizasız olarak bu taşınmazı en az 20 yıldır kullandığını, bu nedenlerle dava konusu taşınmazın tapu kaydının düzeltilmesini ve davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
ın doğum tarihinin 1310 olduğu, geri çevirme kararından sonra dosya içerisine alınan nüfus kayıt suretinde sağ olduğu tesbit edilen ... oğlu ... isimli şahsın ise 01.02.1962 doğumlu olduğu, dolayısı ile bu kişilerin aynı kişi olmadığı anlaşıldığına göre, dava konusu taşınmazın gerçek malikinin kimlik bilgilerinin taraflara sorularak tesbit edilip, dava konusu taşınmazın gerçek tapu malikinin ölü olup olmadığının tesbiti ile ölü olduğunun anlaşılması halinde mirasçılık belgesinin dosya arasına alınması ve tüm mirasçılarına gerekçeli karar ve temyiz dilekçesinin tebliği ile temyiz ve cevap süresinin beklenmesinden ve istenilen hususların yerine getirildiğinin mahkeme hakimince bizzat denetlenmesinden sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine yeniden GERİ ÇEVRİLMESİNE, 03.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
kayıtlarının tespit edilmeye çalışılması ve hükme yeterli araştırma, inceleme ve soruşturma yapılarak kaydı bulunamayan veya ölü ya da sağ oldukları tespit edilemeyenler açısından gaipliğe karar verilmesi, aksi takdirde davanın reddedilmesi gerekirken noksan tahkikatla yetinilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir....
Her ne kadar kardeşleri olduğunu bildirdiği kişilerden alınan örneklerle yapılan DNA testinde davayı kanıtlayacak sonuç alınamamışsa da, nüfus kaydına göre davacının anne ve babası olarak görünen ölü...'e ait mezarlar açılmak suretiyle temin edilecek örneklerle DNA testi yaptırılıp, alınacak rapora göre bir karar verilmesi gerekirken yetersiz araştırma ile davanın reddi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 09.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Yukarıda gösterilen yasal düzenlemeler ve yapılan açıklamalar dikkate alındığında, davacının babasının babasının ilgili olduğunun tespiti ile yetinilmesi gerekirken kapalı kayıt üzerinde işlem yapılamayacağı dikkate alınmadan düzeltme kararı verilmiş olması, doğru görülmemiştir..."(Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 14.12.2017 T. 2017/2987 E. - 2017/16896 K.) Buna göre; nüfus kayıt düzeltim davaları niteliği gereği kamu düzenini yakından ilgilendirmekte olduğundan ve hakimin doğru kaydı oluşturma görev ve zorunluluğu bulunduğu dikkate alındığında mahkemece yapılması gereken; öncelikle hakları etkileneceğinden Abdullah Tursun'un annesi Sabriye(Hayriye)'nin tüm mirasçılarının davaya katılımı sağlandıktan sonra delilleri toplanarak hasıl olacak sonuca göre kayıtlarda davacının babaannesi olan Sabriye ve Hayriye isimli kişilerin aynı kişi olup olmadıkları, Sabriye olarak kayıtlarda yer alan kişinin adının Hayriye olup olmadığının tespiti yönünde karar verilmesidir....