Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı duruşmaya katılarak; 12/10/2022 tarihli protokol altındaki imzanın kendisine ait olduğunu, davacıdan maddi ve manevi tazminat, tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakası, talebinin bulunmadığını, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı bir alacak istemediğini, ziynet alacağı bulunmadığını, ilerde bu hususlar ile ilgili dava açmayacağını belirterek anlaşmalı boşanma kararı verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; açılan davanın kabulü ile tarafların TMK 166/3 gereği anlaşmalı olarak boşanmalarına, nafaka ve tazminat talepleri bulunmadığının tespitine, birbirinden katılma alacağı talebi bulunmadığının tespitine, karşılıklı ziynet eşya alacağı olmadığının tespitine, 12/10/2022 tarihli protokolün tasdikine karar verilmiştir....

O halde mahkemece yapılacak iş, taraf tanıklarından eşler arasında ziynet eşyalarına yönelik bir anlaşma veya bu konuda yerel bir adet olup olmadığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılması, tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişkinin giderilmeye çalışılması, tüm deliller birlikte değerlendirilerek, kadına özgü olan ziynet eşyalarının kişisel mal olmadığının davalı koca, kadına özgü olmayan ziynet eşyalarının kişisel mal olduğunun ise davacı kadın tarafından güçlü ve inandırıcı delillerle ispatlanması halinde sonucuna göre, aksi halde kadına özgü olmayan ziynet eşyalarının eşlerin paylı mülkiyetinde olduğu kabul edilerek ziynet alacağı ve ziynetlerle ödenen konut kredisi nedeniyle artık değere katılma alacağının belirlenmesi olmalıdır....

    Bu bakımdan davalı – davacı ... vekilinin bankada bulunup hüküm altına alınan para ile ziynet eşyalarının değeri olarak Ahmet’ten tahsiline karar verilen paraya yönelik temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunmamıştır. Öte yandan, davacı – karşı davalı ... vekilinin de ziynet eşyalarına yönelik tümünün bedelinin tahsili konusundaki iddiaları dosya kapsamıyla kanıtlanamadığı sonucuna varıldığından bununda ziynet eşyalarına yönelik temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. O halde her iki taraf vekilinin açıklanan konulara ilişkin temyiz itirazlarının reddi ile bankadaki para ve ziynet eşyalarına ilişkin hüküm fıkralarının açıklanan nedenlerle ONANMASINA, Davacı-karşı davalı ... vekilinin ...plakalı araçtan kaynaklanan katılma alacağı isteğine gelince; söz konusu araç 2.1.2008 tarihinde edinilmiş olup, davacı ... adına trafikte kayıtlıdır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katılma Alacağı ve Ziynet Alacağı K A R A R Temyize cevap dilekçesi ile davanın usulden reddine karar verilmesi ve diğer taleplerde bulunan davacı-karşı davalı vekilinin katılma yolu ile temyiz süresi içinde sunduğu 29.02.2016 tarihli dilekçenin temyiz defterine kaydedilip kaydedilmediği, temyiz harcı yatırılıp yatırılmadığı araştırılarak, temyiz edilmişse Daire tarafından temyiz incelemesi yapılabilmesi için davacı-karşı davalı vekili tarafından temyiz başvuru harcı ile temyiz karar harcının yatırılıp yatırılmayacağı ilgili taraftan sorularak söz konusu noksanlığın tamamlanması, geri çevirme kararı gereğinin yerine getirilip getirilmediğinin yerel mahkeme hakimi nezaretinde denetlenmesi ve ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın Yerel Mahkemeye GERİ ÇEVRİLMESİNE, 19.09.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        alacağı hususunda Yargıtay ve tarafların denetimine açık ayrıntılı rapor alınarak toplanacak delillere göre karar verilmesi gerektiği,davalı vekilinin para ve ziynet eşyalarına ilişkin temyiz itirazlarına gelince,dosya kapsamı ve tanık beyanlarına göre ziynet eşyaları ve paranın dava konusu taşınmazın edinilmesinde kullanılan davacıya ait kişisel mal olup, mal rejiminin tasfiyesinde değer artış payı alacağı niteliğinde bulunduğundan, bu konuya yönelik temyiz itirazının reddi ile, davacının dava dilekçesinde dava konusu taşınmazdan kaynaklanan katılma alacağı ve davalı eşe verilen para ve ziynet eşyalarından kaynaklanan alacak talebine ilişkin olarak taşınmazın tapusunun iptali ile 1/2'sinin adına tesciline karar verilmesini istediği, yargılamanın devamında talebini ıslah ederek katılma alacağı olarak 89.916,5 TL ve para ile eşyadan kaynaklanan alacak olarak 11.160 TL olmak üzere toplam 101.076,5 TL istediği; fakat Mahkemece, 106.436,05 TL'si katılma alacağı...

          DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı (koca) tarafından katılma yolu ile; kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen nafaka ve ziynet alacağı yönünden, davalı-davacı (kadın) tarafından ise; kusur belirlemesi, manevi tazminat talebinin reddi ve nafakaların miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-karşı davacı (kadın)'ın temyiz dilekçesi davacı-davalı (koca) vekiline 30.04.2012 tarihinde tebliğ edilmiştir. Katılma yoluyla temyiz süresi, temyiz dilekçesinin tebliği gününden başlayarak on gündür (HUMK.md.433/2). Davacı-karşı davalı (koca) vekili hükme ilişkin itirazlarını ihtiva eden temyize cevap dilekçesini, yasal on günlük süreden sonra 14.05.2012 günü verdiğine göre, davalı-karşı davacının katılma yolu ile temyizi süresinde değildir....

            katılma yoluyla takı para alacağı talebinin reddini de temyiz etmiştir....

              Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirmek ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir. (6100 Sayılı HMK'nın 33.maddesi) İddianın ileri sürülüş şekline göre, dava; ziynet alacağı ve artık değere katılma alacağına ilişkindir. Mal rejiminin devamı süresince, bir eşin sahip olduğu edinilmiş malda, diğer eşin artık değerin yarısı oranında katılma alacağı hakkı vardır. Artık değere katılma alacağı; eklenecek değerlerden (TMK mad.229) ve denkleştirmeden (TMK mad.230) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere, eşin edinilmiş mallarının (TMK mad.219) toplam değerinden, bu mallara ilişkin borçlar çıktıktan sonra kalan artık değerin (TMK mad.231) yarısı üzerindeki diğer eşin alacak hakkıdır (TMK mad.236/1). Katılma alacağı, Yasa'dan kaynaklanan bir hak olup, bu hakkı talep eden eşin gelirinin olmasına veya söz konusu mal varlığının edinilmesine, iyileştirilmesine ya da korunmasına katkıda bulunulmasına gerek yoktur....

              Değer artış payı alacağı talep edebilmek için, parasal ya da para ile ölçülebilen maddi veya hizmet değeriyle katkıda bulunulmalıdır Yine, Dairenin kararlarında açıklandığı üzere, edinilmiş mallara katılma rejiminin devam ettiği sırada eşlerden biri adına edilen edinilmiş malda diğer eşin artık değerin yarısı oranında katılma alacağı hakkı bulunmaktadır. Artık değere katılma alacağı eklenecek değerlerden (TMK m. 229) ve denkleştirmeden (TMK m. 230) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere eşin edinilmiş mallarının (TMK m. 219) toplam değerinden bu mallara ilişkin borçlar çıktıktan sonra kalan değerin (TMK m. 231) yarısı üzerinde diğer eşin alacak hakkıdır (TMK m. 236/1). Katılma alacağı yasadan kaynaklanan bir hak olduğundan talepte bulunan eşin gelirinin olması veya söz konusu malvarlığının edinilmesine, iyileştirilmesine ya da korunmasına katkıda bulunması gerekmemektedir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ve nafakalar yönünden; davacı kadın tarafından ise, katılma yoluyla kusur belirlemesi, tazminatların miktarları, reddedilen ziynet alacağı ile vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı, süresinde vermiş olduğu dilekçeyle katılma yoluyla ziynet alacağının reddini de temyiz etmiştir. Katılma yoluyla temyiz isteği asıl temyiz isteğine sıkı sıkıya bağlıdır. Davalının ziynet alacağının reddine ilişkin bir temyizi bulunmamaktadır....

                UYAP Entegrasyonu