Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen nafakalar ve tazminatlar yönünden, davalı kadın vekili tarafından ise ziynet alacağı davasının kısmen reddine yönülik temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; Katılma yoluyla temyiz, asıl temyiz talebine sıkı sıkıya bağlıdır. Davalı erkek ziynet alacağı davası yönünden hükmü temyiz etmediğine göre, ziynet alacağı davası yönünden kadının katılma yoluyla temyiz hakkı bulunmamaktadır. Katılma yolu ile temyize başvuran kadın ziynet alacağı davası yönünden hükmü temyiz edemeyeceği gibi, dosya içeriğine göre reddedilen ve kadın tarafından temyize konu edilen 17 adet çeyrek altının değeri Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca kesinlik sınırı olarak belirlenen 107.090,00 TL’nin de altındadır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Değer artış payı ve katılma alacağı ... ile ... aralarındaki değer artış payı ve katılma alacağı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ... Aile Mahkemesinden verilen 31.07.2009 gün ve 14/747 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili ile davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, evlilik birliği sırasında ve vekil edeninin eşi adına alınarak tapuya kaydedilen 1802 ada 1 parsel üzerindeki binanın 10 numaralı meskeninin alımında vekil edeninin bankadan çekilen kredi, maaş geliri ve ziynet eşyaları ile katkıda bulunduğunu açıklayarak taraflar arasındaki mal rejiminin tasfiyesine, meskenle ilgili değer artış payı ve katılma alacağının yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir....

      Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2019/293 Esas sayılı dosyasında (asıl dosyada) davalıya karşı boşanma ve ziynet alacağı talebi ile dava açtıklarını, dosya arasında yer alan kuyumcu bilirkişi tarafından hazırlanan raporun taraflarına 27.05.2021 tarihinde tebliğ edildiğini, kuyumcu bilirkişi raporundan sonra ziynet alacağı hakkında ıslah yapılmadan mahkeme tarafından tahkikat aşamasının bitirilerek sözlü yargılama aşamasına geçildiğini, bu aşamadan sonra ıslah yapma şanslarının kalmadığını, müvekkilinin ziynet alacağı nedeniyle hak kaybına uğramaması için iş bu ek davayı açma gerekliliğinin hasıl olduğunu beyanla, açmış oldukları iş bu davanın devam eden ......

        KARAR Davacı ... vekili, edinilmiş mallara katılma rejiminin tasfiyesi ile fazlaya ilişkin hakları saklı tutarak davacının elinden zorla alınıp bozdurulan ziynet eşyaları yönünden 26.500,00 TL; davacının evlenmeden önce aldığı ev eşyaları yönünden 6.000,00 TL, davalı adına kayıtlı 5 nolu meskenin satın alınmasında bozdurulan ziynetler ile katkısı olduğundan katılma ve değer artış payı alacağı olarak 25.998,50 TL, 5 nolu meskenden davalının elde ettiği kira geliri yönünden 7.300,00 TL katılma alacağı, yine evlilik birliği içinde davalı adına edinilen 8 nolu mesken yönünden ise 41.258,00 TL katılma alacağını faizleriyle birlikte talep etmiştir. Harcını yatırmak suretiyle sundukları 29.04.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile ev eşyaları, ziynet eşyaları, kira geliri yönünden alacak taleplerini yinelemiş, bilirkişi raporu doğrultusunda 8 nolu mesken yönünden 86.134,00 TL ve 5 nolu mesken yönünden 30.000,00 TL katılma alacağı olarak talep miktarını arttırmıştır....

          Somut olayda 9.280 TL ziynet alacağının ödenmesine karar verilmiş olup, bölge adliye mahkemesince ziynet alacağı davasına yönelik verilen karar kesindir. Bu nedenle, davalı erkeğin ziynet alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına, karar vermek gerekmiştir....

            Mahkemece, asıl davanın kabulü ile; 190.737,90 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, değer artış payına ilişkin talebin reddine karar verilmiş; karşı dava yönünden ise, araçla ilgili olarak 10.839,00 TL, ... ... .. Şubesi hesabından 68,22 TL olmak üzere toplam 10.907,22 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte karşı davalıdan alınarak karşı davacıya verilmesine, karşı davacının katılma alacağı ve değer artış payına ilişkin diğer taleplerinin reddine, ziynet eşyasına yönelik talebinin ispatlanamadığından reddine, "buzdolabı, çamaşır makinesi, fırın ve televizyona" yönelik talebin de bu eşyaların tarafların paylı mülkiyetinde olduğunun tespitine, diğer eşyalara yönelik dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak KARAR Taraflar arasındaki uyuşmazlık ziynet eşyası alacağına ilişkin bulunduğuna ve katkı payı alacağı ya da katılma alacağı talebinde bulunulmadığına göre, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (6.) Hukuk Dairesine ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 22.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki ziynet eşyasının iadesi/katılma alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, katılma alacağı yönünden davanın kısmen kabulüne, ziynet eşyası yönünden ise reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, tarafların 2012 yılında evlendiklerini, 2013 yılında....plakalı aracın satın alındığını ve davacıya düğünde takılan altınların davalı tarafından bozdurulup harcandığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 5.000 TL katılma alacağı ile 5.000 TL takı bedelinin davalıdan alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş; açıklama dilekçesinde talep ettiği takıları, 12 adet toplamda 250 gr bilezik, 21 tane ata lira dizdirme künye ve 24 ayar altın set olarak bildirmiştir....

                  Mahkemece, dava konusu taşınmazın evlenme tarihinden önce edinildiği, katılma alacağı talebinde bulunulamayacağı, davacının açtığı ziynet alacağına ilişkin davanın kabulüne karar verilmesi nedeniyle taşınmaza ziynet eşyaları ile katkı sağladığının kabulünün mümkün olmadığı, ... şirketi adında bir şirketin ticaret sicil müdürlüğü kayıtlarında bulunmadığının bildirildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2-Davacı vekilinin katılma alacağına ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Her ne kadar dava konusu ... ada ... parsel sayılı taşınmaz tarafların evlenme tarihinden önce 05.07.2002 tarihinde arsa niteliği ile davalı tarafından satın alınarak adına...

                    Tarafların istinaf kanun yolu başvurularının esastan reddine karar veren bölge adliye mahkemesi kararının gerekçesinde; katılma yoluyla istinafa başvurduğunu belirten kadının istinafının erkeğin istinafına bağlı olduğundan ve bu itibarla kadının erkeğin davasının kabulü ve ziynet alacağı davasına ilişkin başvurularının incelenemeyeceğinden bahisle; kadının istinaf başvurularının incelenmeksizin reddine karar verilmiştir. Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir(HMK m.33). Her ne kadar, davalı-karşı davacı kadının istinaf başvuru dilekçesinde “Katılma yolu” ifadesi kullanılmışsa da, ilk derece mahkemesinin gerekçeli kararının tebliğinden itibaren süresi içinde istinaf başvurusunda bulunan kadının talebinin katılma yolu ile istinaf başvurusu olarak nitelendirilerek bazı taleplerinin incelenmemesi doğru olmamıştır....

                      UYAP Entegrasyonu