Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

TMK.nun 219.maddesine göre eşlerin çalışarak elde ettikleri gelirler edinilmiş mal niteliğinde olup, bu gelirler katılarak alınan taşınmazla ilgili değer artış payı alacağı istenemez. Ancak katılma alacağı istenebilme imkanı vardır. Davada tarafların da kabulünde olduğu üzere dava konusu taşınmazın alımında evlilik birliği içinde 1991 yılında davalı adına üye olunan ve daha sonra 2000 yılında satılan kooperatiften dolayı her iki tarafın da değer artış payı olabilir. Bunun bulunabilmesi için öncelikle kooperatif üyeliği üzerinde her iki tarafın katkı payı alacaklarının tespit edilmesi, daha sonra dava konusu taşınmazın alımında bu miktarların tarafların kişisel malı olmaları sebebiyle (TMK.nun 220/2.m.) tasfiyede her iki tarafın da değer artış payı alacağı olarak değerlendirilmesi ve hesaplanması gerekir....

    Mahkemece verilen ilk kararda, davacının Kayseri'de bulunan taşınmaza yönelik katılma alacağı talebinin kısmen kabulüne, 27.500,00 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline, davacının Mersin ilinde bulunan 24 numaralı bağımsız bölüme ilişkin talebinin ise davalı taraf takas teklifinde bulunduğundan, takas mahsuba konu Mersin'deki 8 numaralı bağımsız bölüm üzerinde davalının katkı payı alacağının 84.500,00 TL davacının Mersin'deki 24 numaralı bağımsız bölüm üzerinde 52.500,00 TL katkı payı alacağı olduğu, aynı nitelikteki alacaklar olan katkı payı alacaklarının takas-mahsubu neticesi, davacının katkı payı alacağı bulunmadığından reddine karar verilmiştir....

      , müzik eşyalarına ilişkin karşı davanın kanıtlanamaması nedeniyle, değer artış payı ve katılma alacağı yönünden fazlaya ilişkin taleplerin TMK'nun 178.maddesi uyarınca zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir....

        Kooperatif ödemelerin 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin 170.maddesi gereğince mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu 01.01.2002 tarihinden önceki dönemde tamamlanması durumunda eşler lehine katkı payı alacağı, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 202/1. maddesi gereğince edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 01.01.2002 tarihinden sonraki dönemde tamamlanmasında ise değer artış payı ve/veya artık değere katılma alacak hakkı doğabilecektir. Kooperatif ödemelerinin bir kısmının mal ayrılığı bir kısmının da edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemlerde yapılmasında; mal ayrılığı dönemindeki ödemelere her bir eşin yaptığı katkı oranı, daha sonra geçerli olacak edinilmiş mallara katılma rejimine kişisel mal olarak geçeceği kabul edilmektedir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi ... ile ... aralarındaki tapu iptali ve tescil, katılma alacağı, değer artış payı ve katkı payı alacağı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ...Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nden verilen 14.05.20114 gün ve 87/250 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı ve davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı ... vekili, evlilik birliği içerisinde davalı adına kooperatife kayıt olunduğunu, davalının ev hanımı olup herhangi bir gelirinin bulunmadığını, yapılan tüm ödemelerin müvekkil trafından karşılandığını belirterek kooperatif ortaklık kaydının iptali ile davacı adına tescili, olmadığı takdirde taşınmazın bilirkişilerce belirlenecek değerinin tamamının aynen iadesi, bilirkişi incelemesi sonucu müvekkilinin katkı payı hesaplanarak fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak suretiyle en az 1/2 olmak üzere 7.000,00 TL alacağın faiziyle birlikte davalıdan tahsilini...

            (Ömer Uğur GENÇCAN, Boşanma Hukuku, Yetkin Yayınevi, Ankara 2006, Kısaltma: GENÇCAN-Boşanma-2, s. 691) O halde mahkemece yapılacak iş boşanma kararı verilerek kesinleşmiş olmakla incelenebilir duruma gelen değer artış payı (Mehrwertanteil) (TMK. m. 227, ZGB. Art 206) alacağı davasının esası hakkında tarafların delillerini toplayarak sonucuna göre bir karar vermekten ibarettir. Davacı kadının “katkısı kanıtlandığı” takdirde; -Dava konusu eve yapılan katkı değeri ile katkı yapılan evin katkı tarihindeki değerine göre bulunacak “katkı oranı” saptanmalı, -Dava konusu evin “tasfiye anındaki” değeri “karar tarihindeki” değer olarak belirlenmeli, -Katkı oranı ile dava konusu malın tasfiye tarihindeki değerinin çarpımı ile bulunacak miktarın değer artış payı alacağı olarak kabulüne karar verilmelidir....

              Bu bakımdan davacının katkı payı alacağı duraksamaya yol açmayacak şekilde belirlenmemiştir....

                Davacı taraf, bozma ilamın da işaret edildiği üzere gerek dava dilekçesinde gerek yargılamanın devamında katkı payı ve değer artış payı alacağı talep ettiklerini belirtmiştir. Bozma ilamına uyulmakla bozma kararı lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak doğar. Dava, katkı payı ve değer artış payı alacağı istemine ilişkindir. Mahkemece, davacı tarafça talep edilmediği halde eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde edinilen araçlar ve taşınmaz yönünden artık değere katılma alacağı hususunda değerlendirme yapılıp yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. 3- Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince; Mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan mallar tasfiye edilir. Eşlere ait kişisel ve edinilmiş mallar, mal rejiminin sona ermesi anındaki durumlarına (nitelik, seviye, aşama vs) göre değerlendirilir....

                  KARŞI OY YAZISI Davacı tarafından yapılan katkı sebebiyle “değer artış payı alacağı davası” (TMK m. 227) açıldığı ve yerel mahkeme tarafından “Tarafların anlaşmalı olarak boşandıkları, anlaşmalı boşanma davasında ‘birbirimizden nafaka, tazminat veya başka bir ad altında herhangi bir ekonomik talebimiz bulunmamaktadır’ şeklindeki beyanları nedeniyle anlaşmalı boşanmadan sonra değer artış payı isteminde bulunulamayacağı gerekçesiyle davanın reddine” karar verildiği konusunda değerli çoğunluk ile aramızda “görüş birliği” vardır. Çekişme nedir?; Anlaşmalı boşanma davasında yer alan “birbirimizden nafaka, tazminat veya başka bir ad altında herhangi bir ekonomik talebimiz bulunmamaktadır” beyanının değer artış payı alacağı (TMK m. 227) davasının reddine gerekçe oluşturup oluşturmayacağı yönünde değerli çoğunluk ile aramızda çekişme vardır....

                    Değer artış payı alacağı; eşlerden birinin diğerine ait malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına hiç ya da uygun karşılık almaksızın esaslı katkıda bulunması durumunda, tasfiye sırasında bu malda meydana gelebilecek değer artışı için katkısı oranında sahip olduğu alacak hakkıdır (4721 sayılı TMK 227 m). Denkleştirme (TMK 230 m) hariç, tasfiyeye konu malvarlığında katkı tarihine göre değer kaybı söz konusu ise, katkının başlangıçtaki değeri esas alınır (TMK 227/1 m). Böyle bir malın daha önceden elden çıkarılmış olması halinde hakim, diğer eşe ödenecek alacak miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler (TMK 227/2 m). Değer artış payı alacağı talep edebilmek için, parasal ya da para ile ölçülebilen maddi veya hizmet değeriyle katkıda bulunulmalıdır. Değer artış payı alacak miktarı hesaplanırken, mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan malın, bu tarihteki durumuna göre, ancak tasfiye tarihindeki sürüm(rayiç) değeri esas alınır (TMK 227/1, 228/1, 232 ve 235/1 m.)....

                      UYAP Entegrasyonu