tespit etmiş oldukları davacının % 71 katkı payı oranının dükkanın tespit edilen 350.000,00 TL değerine oranlanarak davacının dükkan yönünden 248.500,00 TL katkı payı alacağının bulunduğu; 17.08.2010 tarihli hesap raporunda önceki kararda hükme esas alınan 14.07.2008 tarihli hesap raporuna aynen katıldıklarını belirterek yeni sunulan deliller de dikkate alınarak raporun hazırlandığı ve dosya arasında bulunan diğer bilirkişi raporları da dikkate alınarak dairenin tespit edilen 550.000,00 TL değerine davacının % 95,46 katkı payı oranı oranlanarak davacının daire yönünden 525.030,00 TL katkı payı alacağı bulunduğu, sonuç olarak davacının iki taşınmaz yönünden toplam 773.530,00 TL katkı payı alacağının bulunduğu gerekçesiyle; davacının taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile tesciline yönelik talebinin reddine, dükkan yönünden 248.500,00 TL, daire yönünden 525.030,00 TL olmak üzere toplam 773.530,00 TL katkı payı alacağının tahsiline yönelik verilen karara karşı, süresi içinde davalı...
Mahkemece davacı tarafın bu talebi hakkında bir karar verilmesi yerine, bu talebin asıl dava konusu taşınmaza ilişkin katkı payı alacağı talebi içerisinde değerlendirilip yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Dosya kapsamı ve alım tarihleri itibarıyla villanın bir bölümü hariç davacının talebi katkı payı alacağı, kısmen villa için ise katılma alacağına ilişkindir....
Mahkemece, evlilik birliği içerisinde edinilen taşınmaza davacının geliri ve akrabalarından borç alarak katkıda bulunduğunun tespiti doğru ise de dosyanın incelenmesinden davacı tarafın taşınmazın alınmasında kabul edilen katkı oranının ne olduğu hususunda bilirkişi raporu aldırılmadığı gibi gerekçeli kararda da bu hususta bir netlik bulunmadığı anlaşılmaktadır. Halbuki katkı oranının tespiti davacının katkı payı alacağının belirlenmesi için önemlidir. Mahkemece yapılması gereken yukarıda belirtilen ilke ve esaslar çerçevesinde davacının katkı oranının tespiti amacıyla gerekirse konunun uzmanı bilirkişi yada bilirkişilerden hüküm kurmaya ve denetime elverişli rapor aldırılarak davacının katkı oranının belirlenmesi ve taşınmazın tespit edilen dava tarihindeki değeri ile çarpılarak katkı payı alacağı miktarının belirlenmesi ve sonucuna göre talep miktarıda gözetilerek davacı lehine katılma alacağı hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisis hatalı olup bozmayı gerektirmiştir....
Alım tarihi itibarıyla davacının isteği katkı payı alacağı niteliğindedir. Katkı payı davalarında katkı oranı bulunurken, tarafların dava konusu mal varlığı değerinin edinildiği tarihe kadarki toplam gelirlerinden tarafların sosyal statüleri ile konumlarına göre yapabilecekleri kişisel harcamaları ile kocanın 743 sayılı TKM'nun 152. maddesi uyarınca evi geçindirme yükümlülüğü uyarınca yapması gereken harcamalar çıktıktan sonra yapabilecekleri tasarruf miktarlarının ne olacağının belirlenmesi, daha sonra toplam tasarruf miktarı karşısında davacı eşin katkı oranının bulunması, bulunan bu oranın dava konusu mal varlığının dava tarihindeki değeri ile çarpılarak varsa katkı payı alacağının tespit edilmesi, gerektiğinde hakkaniyet ilkeleri ve fedakarlığın denkleştirilmesi ilkesinin göz önünde tutulması ve davacının katkı payı alacağı konusunda bir karar verilmesi gerekir....
Diğer yandan binanın yapımında davalının kızından borç aldığı ve daha sonra ödediği 60 gram altınla tarafların gelirlerine ve buna bağlı olarak hesaplanan katkı oranına karşılık gelen miktardan daha fazla olarak katkı yaptığı halde davacının katkı oranının bina yönünden de %40 oranında kabul edilmesi suretiyle davacı yararına fazla alacağa hükmedilmesi isabetsiz olmuş, bozmayı gerektirmiştir. 3-Dava, katkı payı alacağına ilişkin oluğuna göre, 743 sayılı TKM'nin 170. maddesi uyarınca mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde edinilen mallardan kaynaklanan katkı payı alacağına, islahla artırılan miktar yönünden ıslah tarihinden; kalan bölüm için dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken, dava dilekçesinde talep edilen miktar yönünden hükmedilen faizin boşanma kararının kesinleşme tarihinden başlatılması da doğru olmamış; hükmün bu sebeplerle bozulması gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katkı payı alacağı ... ile ... aralarındaki katkı payı alacağı davasının reddine dair .... Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinden verilen 18.11.2011 gün ve 260/471 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, dava dilekçesinde, vekil edeni ile davalının .......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katılma alacağı, katkı payı alacağı K A R A R Taraflar arasında görülen .... Aile Mahkemesi'nin 2010/1086 Esas, 2012/868 Karar sayılı katkı payı ve katılma alacağı dosyasının temin edilip dosyasına eklendikten sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın Mahalli Mahkemesi'ne GERİ ÇEVRİLMESİNE, 03.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katkı Payı Alacağı Uyuşmazlık, eşler arasında mal rejimlerinden kaynaklanan katkı payı alacağı istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliğine göre kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine aittir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 8. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 16.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Başka bir anlatımla katkının “net miktarı” ve açıklanacak bu katkı miktarının “dayanakları” gösterilmemiştir ki katkının ½ olduğu kabul edilebilsin! Bu sebeple de dava konusu taşınmaza yapılan katkı değeri ile katkı yapılan taşınmazın katkı tarihindeki değerine göre bulunacak “katkı oranı” saptanmadığı gibi katkı 1.1.2002 öncesine ait olmakla dava konusu taşınmazın dava tarihindeki değeri ile katkı oranı çarpımı ile bulunacak miktarın katkı payı olarak kabulüne de dolayısıyla karar verilmemiştir. (Ömer Uğur GENÇCAN, Mal Rejimi, Ankara-2002, s. 146, Ömer Uğur GENÇCAN, TMK-2, Ankara-2007, s. 1893-1918, Ömer Uğur GENÇCAN-Mal Rejimleri Hukuku, Ankara-2007, s. 452-518) Bu sebeplerle değerli çoğunluğun “farklı görüşüne” katılmıyorum....