Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ispat edilemediğine göre, yerel mahkemece ziynetlerin edinme tarihindeki değerinin, taşınmazın taraflarca bildirilen edinme tarihindeki değerine oranı suretiyle değer artış payı oranının belirlenip, değer artış payı oranının tasfiye tarihindeki sürüm değeri ile çarpılarak değer artış payı alacağının ve taşınmazın sürüm değerinden davacının değer artış payı alacağı düşüldükten sonra kalan miktarın yarısının davacının katılma alacağı olarak hesaplanması ve aracın güncel değerinin yarısının katılma alacağı olarak hesaplanması suretiyle davacının alacağı belirlenerek yazılı şekilde karar verilmesinde ve terditli davalarda kural olarak tek bir vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinden tapu iptali talebinin reddi nedeniyle davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinde de bir isabetsizlik görülmemiştir....

DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil, Değer Artış Payı Alacağı, Katılma Alacağı Davacı-karşı davalı ... ile davalı-karşı davacı ... aralarındaki tapu iptali ve tescil, değer artış payı alacağı ve katılma alacağı davasının kısmen kabulüne ve karşı davanın kabülüne dair ... 6. Mahkemesi'nden verilen ... sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay'ca incelenmesi davalı karşı davacı ... vekili ve duruşmasız olarak davacı karşı davalı ... vekili taraflarından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için ... Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden her iki taraf vekili geldiler....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Değer Artış Payı ve Katılma Alacağı ... ile ... aralarındaki değer artış payı ve katılma alacağı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair... 14. Aile Mahkemesince verilen ... sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... vekili, evlilik birliği içinde davalı adına satın alınan taşınmazın alınmasında ziynetleri ve ailesi tarafından yapılan yardım ile katkıda bulunduğunu belirterek 5.000,00 TL değer artış payı alacağı ve 10.000,00 TL artık değere katılma alacağının davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep etmiştir....

      Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Katkı Payı ve Katılma Alacağı-Müdahalenin Önlenmesi ve Ecrimisil Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından asıl dava konusu tasfiyeye konu 2290 (yeni 10399) ada 94 parsel sayılı taşınmazın değeri ve katkı payı alacağına işletilen faiz yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Somut olayda, mahkemece yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme yeterli değildir. Şöyle ki, 2290 (yeni 10399) ada 94 parsel sayılı taşınmaz için dosya kapsamına alınan değer tespitine ilişkin bilirkişi raporlarında binanın metrekaresinde ve dava tarihindeki arsa ve bina değeri arasında fahiş farklılık olduğu, buna rağmen raporlar arasındaki çelişki giderilmeden son alınan bilirkişi raporuna göre katkı payı alacağı ve katılma alacağının hesaplandığı anlaşılmaktadır....

        Somut olayda, davacının dava dilekçesiyle 10.000,00 TL alacağın tahsilini talep ettiği, 07.12.2015 tarihli ıslah dilekçesiyle talep miktarını taşınmaz nedeniyle 115.199,47 TL değer artış payı alacağı, 67.048,04 TL toplam artık değere katılma alacağı ile araç nedeniyle 12.0000,00 TL değer artış payı ve artık değere katılma alacağı olmak üzere toplam 194.247,51 TL’ye yükselttiği halde, mahkemece talep aşılmak suretiyle, taşınmaz yönünden 212.898.57 TL değer artış payı alacağı ve 86.422.22 TL katılma alacağına hükmedilmesi hatalı olmuş, bozmayı gerektirmiştir. b- Davacı lehine hükmedilen alacak, değer artış payı ve katılma alacağı niteliğindedir. TMK’nin 239/son maddesinde; “…aksine anlaşma yoksa tasfiyenin sona ermesinden başlayarak katılma alacağına ve değer artış payına faiz yürütülür…” hüküm altına alınmıştır. Yargıtay'ın ve Dairemizin kökleşmiş uygulamalarına göre tasfiye tarihi, karar tarihidir....

          Diğer yandan katkı payı alacağı bakımından TMK.nun 178.maddesinde yazılı 1 yıllık zamanaşımı süresi değil Borçlar Kanununun 125.maddesinde yazılı 10 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması gerektiğinden, davalının ıslahla artırılan miktar bakımından zamanaşımı def’inin katkı payı alacağı ile ilgili bu kısım bakımından bir önemi de bulunmamaktadır. Katkı payı ve katılma alacağının dava dilekçesinde ne miktarda oldukları açıklanmadığından davacının katkı payı alacağının belirlenen 55.013,08 TL bölümünün katkı payı alacağına hasredildiği gözetilmelidir. Katkı payı alacağında faize dava veya ıslah tarihinden geçerli hükmedilmesi gerekir ise de davacının talebi tasfiye tarihinden geçerli faize ilişkin olup, mahkemece karar tarihi itibariyle faize hükmedilmesi de doğrudur. Kaldı ki faiz yönünden davacı tarafın bir temyizi de yoktur....

            Her bir eşin bulunan bu tasarruf oranı, çalışmaları karşılığı elde ettikleri gelirleriyle malın alımına yaptıkları katkı oranı olarak kabul edilerek, tasfiyeye konu malın dava tarihi itibariyle belirlenecek sürüm(rayiç) değeri ile çarpılmak suretiyle katkı payı alacağı miktarları hesaplanmalıdır. Tasfiyeye konu taşınmazın kooperatif üyeliği yoluyla edinilmesi halinde, kooperatife yapılan ödemelerden ve bu ödemelerin isabet ettiği dönemlerden hareketle, mal rejiminin tasfiyesi ile eşlerin alacak miktarları belirlenir. Kooperatif ödemelerinin 743 Sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin 170. maddesi gereğince mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu 01.01.2002 tarihinden önceki dönemde tamamlanması durumunda, eşler lehine katkı payı alacağı, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 202/1. maddesi gereğince edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 01.01.2002 tarihinden sonraki dönemde tamamlanması halinde ise değer artış payı ve/veya artık değere katılma alacağı hakkı doğabilecektir....

              Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; 112 ada 22 parsel sayılı taşınmazın edinilmesinde ve yapının yapılmasında davacı-davalı kadının katkısının olmadığını, o dönem davacı-davalı kadının çalışmadığını; her ne kadar davacı-davalı kadın ziynet eşyalarını aynen istemiş ise de ziynet eşyalarının rızaen verildiğini, ziynetlerin tekrar istenemeyeceğini; birleşen davada değer artış payı alacağının reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, müvekkilinin yurtıdşında çalışıp emeğinin karşılığı olan kişisel mallarıyla alındığını belirterek hükmün bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, iddia, talep, ispat, alacak miktarı, vekâlet ücreti noktasında toplanmaktadır. Asıl dava, ziynet ve ev eşyalarının aynen, mümkün olmaması halinde bedelinin iadesi, katılma ve katkı payı alacağı; birleşen dava ise katılma alacağı istemine ilişkindir. 2....

                Davacı kadın vekili; 04.12.2018 tarihli dilekçesi ile; kadının ziynetleri ile taşınmaza yaptığı katkı için değer artış payı talebinde bulunmuştur. Davacı kadın vekili, 18.01.2019 tarihli dilekçe ile; katılma alacağı talebini 55.845,00 TL olarak ıslah etmiştir. Davalı; dava dilekçesinin usulüne uygun tebliğine rağmen davaya karşı cevap vermemiştir. İlk derece mahkemesince; davacının katılma alacağı talebinin kabulü ile 55.845,00 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı kadına verilmesine, davacının katkı payı alacağı talebinin reddine hükmedilmiştir. Davalı erkek vekili; kadının kabul edilen katılma alacağı davasına, kadının reddedilen katkı payı alacağı davasında erkek yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğine yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur....

                Karar Düzeltme Sebepleri Davacı vekili, tapu iptali ve tescil talebinin gerekçesiz olarak reddedildiğini; 111 ada 5 parsel sayılı taşınmaz yönünden katkı payı oranının düşük belirlendiğini, bozma öncesi belirlen katkı payı oranın daha yüksek olmasına rağmen bozma sonrası belirlenen katkı payı oranının neye göre belirlendiğine yönelik gerekçe olmadığını, müvekkilinin ziynet eşyalarını satarak, sebze yetiştirip satarak ve yorgan, v.b eşyalar satarak gelir elde ettiğinin sabit olduğunu, bu hususların göz ardı edildiğini; 123 ada 8 parsel sayılı taşınmaz yönünden katkı payı oranının düşük belirlendiğini, dükkanda düzenli şekilde çalıştığının sabit olduğunu, katkı payı oranının neye göre belirlendiğinin belli olmadığını; 123 ada 8 parsel sayılı taşınmazın değerine yönelik bilirkişi raporunun yetersiz olduğunu ve taşınmazın değerinin düşük belirlendiğini, davalı lehine hükmedilen vekâlet ücretinin hatalı belirlendiğini belirterek kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek kararın...

                  UYAP Entegrasyonu