ın ... ada ... parseldeki 2 nolu bağımsız bölüm olan taşınmazdan 86,292-TL katkı payı olduğunun kabulü ile 20.000-TL'lik kısmının dava tarihinden, 66.292-TL'lik kısmının ise ıslah tarihi olan 12.03.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile, ... plakalı otodan 12.168-TL katkı payı, 665.31-TL katılma alacağı olduğunun kabulü ile katkı payına ilişkin kısmın dava tarihinden, katılma alacağına ilişkin kısmının ise karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, ... plakalı otodan 4.332,24-TL katkı payının olduğunun kabulü ile dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile , davacı-karşı davalının emekli ikramiyesinden 1.276,23-TL katılma alacağının olduğunun kabulü ile karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacı-karşı davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin taleplerin reddine, maaş ve davacının nema ödemesi ile ... ve ... plakalı otolar ile karşılıklı gönderildiği bildirilen dövizler yönünden tarafların katkı payı ve katılma alacaklarının bulunmadığı...
O halde mahkemece yapılacak iş, yukarıda açıklanan kayıt ve belgeler getirtilerek gerek şirket sermayesi, gerekse şirket adına kayıtlı menkul ve gayrimenkul mal varlığı, davacının Tariş işletmesinden aldığı tazminata ilişkin kayıt ve belgeler eksiksiz olarak getirtilmek suretiyle davacının 743 sayılı TKM'nun 170 maddesi uyarınca katkı payı alacağı, TMK'nun 202, 219, 225, 227, 229, 230, 231, 235 ve 236/1 maddesi uyarınca değer artış payı alacağı ve katılma alacağının yöntemine uygun olarak belirlenmesi gerekirken hatalı değerlendirme sonunda yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Ödemelerin, 743 sayılı Kanun'un 170 ... maddesi gereğince mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu 01.01.2002 tarihinden önceki dönemde tamamlanması durumunda eşler lehine katkı payı alacağı, 4721 sayılı Kanun'un 202 nci maddesinin birinci fıkrası gereğince edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu sonraki dönemde tamamlanması durumunda ise, değer artış payı ve/veya artık değere katılma alacağı hakları doğabilecektir. 3. Hem mal ayrılığı hem de edinilmiş mallara katılma rejimi dönemlerine yayılan kredi borcu ödeme tablosu mevcut olduğunda; ödeme yapılan dönem, taksit sayısı ve ödenen miktar göz önünde bulundurularak hesaplama yapılmalıdır. 4. Buna göre, her iki dönemde yapılan ödemeler oran olarak ayrı ayrı belirlendikten sonra, mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemdeki ödemeler, daha sonra geçerli olacak edinilmiş mallara katılma rejimi kurallarına göre gerçekleştirilecek tasfiyede, ödemeye katkıda bulunan eşin kişisel malı olarak değerlendirilecektir....
Bu ilke ve esaslara göre saptanan aracın borç miktarı, tasfiye tarihindeki sürüm değerinden düşüldükten sonra kalan miktar, değer artış payı ve/veya artık değere katılma alacağı hesaplamasında göz önünde bulundurulur. Taşınmaz için, tespit edilen oranın, taşınmazın tasfiye tarihindeki (karara en yakın) sürüm (rayiç) değerleri ile çarpılmasıyla borç miktarı belirlenir. Bu ilke ve esaslara göre saptanan taşınmazın borç miktarı, tasfiye tarihindeki sürüm değerinden düşüldükten sonra kalan miktar, değer artış payı ve/veya artık değere katılma alacağı hesaplamasında göz önünde bulundurulur. Buna göre; öncelikle, tasfiyeye konu aracın ve taşınmazın ayrı ayrı satın alma bedelleri, bunların krediyle ve varsa kredi dışında eşlerin kendi imkanları ile karşıladıkları miktarlar ve oranları ile tasfiye tarihindeki sürüm değeri ayrı ayrı belirlenmelidir....
Mal rejimi sona erdiğinde eşlerin ya da mirasçılarının tasfiye davası sonucunda katkı payı, değer artış payı ve artık değere katılma alacağı hakları doğar. Kural olarak, eşlerden birine ait mal varlığında, diğer tarafın mülkiyet veya başka ayni hak talebi söz konusu olamaz. Mal rejiminin tasfiyesi isteğinde bulunan eşe ya da mirasçılarına tanınan hak ayni olmayıp, şahsi alacak hakkıdır (07.10.1953 tarihli ve 8/7 sayılı YİBK, 4721 Sayılı TMK mad.227/1, 231 ve 236/1). TMK'nin 239/1. fıkrasında; "Katılma alacağı ve değer artış payı ayın veya para olarak ödenebilir…” denilmektedir. 226/3. maddede ise "Eşler karşılıklı borçları ile ilgili düzenleme yapabilirler" hükmüne yer verilmiştir. Anılan kanuni düzenlemelerden de anlaşılacağı gibi, borcun ayın olarak ödenmesi borçlu eşe tanınmış bir haktır....
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne, 20.000 TL değer artış payı alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 Sayılı HMK mad.33). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, artık değere katılma alacağı isteğine ilişkindir. Mal rejiminin devamı süresince, bir eşin sahip olduğu edinilmiş malda, diğer eşin artık değerin yarısı oranında katılma alacağı hakkı vardır. Artık değere katılma alacağı; eklenecek değerlerden (TMK mad.229) ve denkleştirmeden (TMK mad.230) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere, eşin edinilmiş mallarının (TMK mad.219) toplam değerinden, bu mallara ilişkin borçlar çıktıktan sonra kalan artık değerin (TMK mad.231) yarısı üzerindeki diğer eşin alacak hakkıdır (TMK mad.236/1)....
"İçtihat Metni"Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katılma alacağı ve değer artış payı alacağı ... ve ... aralarındaki katılma alacağı ve değer artış payı alacağı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Aile Mahkemesi'nden verilen 08.04.2013 gün ve 1459/432 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, mal rejiminin tasfiyesi ile katılma alacağı ve değer artış payı alacağı isteğinde bulunmuştur. Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 4.000,00 TL'nin karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin isteğin reddine karar verilmesi üzerine, hükmün kabul edilen kısmı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Artık değere katılma alacağı ve değer artış payı alacağı miktarı hesaplanırken, mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan malların, bu tarihteki durumlarına göre, ancak tasfiye tarihindeki sürüm (rayiç) değerleri esas alınır (4721 sayılı Kanun md. 227/1, 228/1, 232 ve 235/1). Yargıtay uygulamalarına göre tasfiye tarihi, karar tarihi olup Bölge Adliye Mahkemesince tasfiyenin yapılması halinde karar tarihi Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihidir. 3....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Tarafların 23/04/2017 tarihinde evlendikleri, evlendikleri tarih itibariyle geçerli olan yasal mal rejiminin edinilmiş mallara katılma rejimi olduğu, tarafların başka bir mal rejimini seçtiklerine dair herhangi bir iddia da olmadığı, katkı payı alacağının mal ayrılığı rejiminde talep edilen bir alacak olup, mülga 743 sayılı TKM 181 maddesinde her eşin kendi malını alıp, ayrılması üzerine kurulu mal ayrılığı rejimi tasfiyesi düzenlemesinde, eşlerin birbirlerinin mal varlığına katkıda bulunmaları halinde nasıl bir tasfiye yolu işleneceğine dair açıklama olmadığı, bu nedenle katkı payı alacağının Borçlar Kanunu Genel Hükümlerine göre belirleneceği, 4721 Sayılı yasada düzenlenen değer artış payı alacağı, katkı payı alacağına benzemekte ise de, değer artış payı alacağının 4721 Sayılı TMK'da ayrıntılı olarak düzenlendiği, mal rejiminin tasfiyesine dair kavramların sıklıkla karıştırıldığı, sıradan bir vatandaş tarafından bilinebilmesinin zor olduğu...
Görüldüğü üzere katılma alacağı davası rejim süresince edinilen “edinilmiş mallarının toplam değerine” yöneliktir. Oysa davacının 3.12.2004 günlü dilekçe ile gerçekleşen isteği 545 parselde bulunan lokanta ve depoya yönelik olup “diğer taşınmazlarla ilgili dava hakkımızı atiye bırakıyoruz” beyanı ile katılma alacağı yönünde istemi bulunmadığı kendi anlatımı ile sabittir. Başka bir anlatımla diğer edinilmiş malların istek dışında bırakılması gerek bu taşınmazlarla ilgili DAPA (=değer artış payı alacağı), DAPB (=değer artış payı borcu), KMD (=kişisel malda denkleştirme), EMD (=edinilmiş malda denkleştirme) ve bu taşınmazlara ilişkin borçları bile inceleme dışı bırakır ki katılma alacağının doğru hesaplanmasına olanak kalmaz/açık aykırılık oluşturur. Olayları anlatmak taraflara doğru olarak niteleme yapamak hakime aitti Davacının istemi, değer artış payı (Mehrwertanteil) alacağına (TMK. m. 227, ZGB....