WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; öncelikle, her ne kadar yerel mahkemece katkı payı alacağı yönünde karar verilmiş ise de dava dilekçesinden davacının taleplerinin anlaşılamadığını, zira dava konusu taşınmazın alındığı tarih 1996 yılı olmasına rağmen davacı taraf, bu mala ilişkin 'katılma alacağı, katkı payı alacağı ve değer artış payı alacağı' talep ettiğini, bu üç alacak kaleminin bir arada istenemeyeceğini, davacı tarafın talep sonucunu dava sebebine göre eksik bıraktığını, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiğini, taraflar 1992 yılında evlenmiş olup; dava konusu taşınmaz, 1996 yılında edinildiğini, taraflar arasında mal ayrılığı rejimi geçerli iken edinilmiş olan mal kime ait ise onun olduğunu, bu sebeple davacı taraf katılma alacağı, değer artış payı alacağını mal ayrılığı rejimine göre talep edemeyeceğini, açıkladıkları ilkeler doğrultusunda değerlendirme yapıldığında; üç alacak kalemi (katılma alacağı, katkı payı alacağı ve değer artış payı alacağı) bir...

Değer artış payı alacağı; eşlerden birinin diğerine ait malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına hiç ya da uygun karşılık almaksızın esaslı katkıda bulunması durumunda, tasfiye sırasında bu malda meydana gelebilecek değer artışı için katkısı oranında sahip olduğu alacak hakkıdır (4721 sayılı TMK 227 m). Denkleştirme (TMK 230 m) hariç, tasfiyeye konu malvarlığında katkı tarihine göre değer kaybı söz konusu ise, katkının başlangıçtaki değeri esas alınır (TMK 227/1 m). Böyle bir malın daha önceden elden çıkarılmış olması halinde hakim, diğer eşe ödenecek alacak miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler (TMK 227/2 m). Değer artış payı alacağı talep edebilmek için, parasal ya da para ile ölçülebilen maddi veya hizmet değeriyle katkıda bulunulmalıdır. Değer artış payı alacak miktarı hesaplanırken, mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan malın, bu tarihteki durumuna göre, ancak tasfiye tarihindeki sürüm (rayiç) değeri esas alınır (TMK 227/1, 228/1, 232 ve 235/1 m.)....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katkı payı alacağı, değer artış payı alacağı ve katılma alacağı ... ile ... aralarındaki Katkı payı alacağı, değer artış payı alacağı ve katılma alacağı davasının feragat nedeniyle reddine dair ... 1.Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nden verilen 29.06.2011 tarih ve 254/197 sayılı hükmün Daire'nin 04.04.2013 gün ve 12263/4956 sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmişti....

      katkı miktarını ayrı ayrı saptamak, alımda kullanılan bu miktar bakımından davacı eşin katkı oranını bulmak ve bu katkı oranı bakımından davacı ... lehine kişisel değerden katkı nedeniyle TMK’nun 227.maddesi karşısında değer artış payı alacağı doğacağını dikkate almak, ayrıca alımda kullanılan edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde ödenen peşinat ve tamamı evlilik içinde ödenen kredi toplamı 13.000 TL. bakımından ise bu miktar TMK’nun 219 ve 222. maddeleri karşısında edinilmiş mal niteliğinde olduğundan yine eşler yararına artık değerin yarısı oranında katılma alacağı hakkı (TMK’nun m.231 ve 236/1) doğurduğu gözetilmesi gerektiği, gerek değer artış payı gerek katılma alacağı hesabında dikkate alınacak değer karar tarihine en yakın piyasa sürüm değeri olacağından, bozma sonrası taşınmazın yeni karar tarihine en yakın güncellenmiş tadilatlı piyasa sürüm değeri de uzman bilirkişi aracılığı ile belirlenip, belirlenecek bu miktar üzerinden yapılacak hesaplamada 40.000 TL'nin...

        bulunduğu gerekçesiyle; asıl davanın kısmen kabulü ile, 35 AL ... plakalı araç yönünden davacının 4.927,50 TL olan katılma alacağının karar tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline, fazla talebin reddine, 4272 parsel sayılı taşınmaz yönünden katılma alacağı ve katkı payı alacağı ve 35 AL ... plakalı araç yönünden değer artış payı alacağı bulunmadığından bu alacaklar yönünden davanın reddine, birleşen davanın kabulü ile, 4272 parsel sayılı taşınmaz yönünden 87.764,00 TL değer artış payı alacağının karar tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiştir....

          İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, katkı payı alacağı, artık değere katılma alacağı ve değer artış payı alacağı isteğine ilişkindir. Tasfiyeye konu taşınmazın kooperatif üyeliği yoluyla edinilmesi halinde, kooperatife yapılan ödemelerden ve bu ödemelerin isabet ettiği dönemlerden hareketle, mal rejiminin tasfiyesi ile eşlerin alacak miktarları belirlenir. Kooperatif ödemelerin 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin 170. maddesi gereğince mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu 01.01.2002 tarihinden önceki dönemde tamamlanması durumunda eşler lehine katkı payı alacağı, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 202/1. maddesi gereğince edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 01.01.2002 tarihinden sonraki dönemde tamamlanmasında ise değer artış payı ve/veya artık değere katılma alacak hakkı doğabilecektir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katkı payı alacağı ... ile ... aralarındaki katkı payı alacağı davasının reddine dair Manisa 1.Aile Mahkemesinden verilen 01.06.2011 gün ve 500/302 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 24.01.2012 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davacı bizzat geldi. Başka gelen olmadı....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olmasına, delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Davalının değer artış payı alacağına yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde; Davalının kişisel malına yönelik edinilmiş mallardan yapılan katkı nedeniyle davacının değer artış payı alacağı hakkı bulunmaktadır....

                Uyuşmazlık 743 sayılı TKM'nun yürürlükte bulunduğu tarihte mal ayrılığı rejimi sırasında satın alınan taşınmazlar nedeniyle doğan katkı payı alacağı davasında 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 125. maddesinde yoksa 01.01.2012 tarihinden itibaren yürürlüğe giren 4721 sayılı TMK'nun 178. maddesiyle uygulanıp uygulanmayacağında toplanmaktadır. Hemen belirtmek gerekirki; 743 sayılı TKM'nun yürürlükte olduğu zaman edilenilen malların tasfiyesinden kaynaklanan katkı payı alacağı hakkında 818 sayılı BK'nun 125. maddesi uyarınca on yıllık zamanaşımı süresinin bulunduğu tartışmasızdır. Ancak, 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girmesinden sonra kabul edilen Edinilmiş Mallara katılma rejiminden doğan katılma alacağı ve değer artış payı alacağı hakkında da Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin uygulanmasında bu süresinin oy çokluğuyla on yıl olduğu kabul edilmiştir. Ne var ki, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak davalarının görev yeri Yagırtayı 8....

                  ; Anlaşmalı boşanma davasında yer alan “birbirimizden nafaka, tazminat veya başka bir ad altında herhangi bir ekonomik talebimiz bulunmamaktadır” beyanının değer artış payı alacağı (TMK m. 227) davasının reddine gerekçe oluşturup oluşturmayacağı yönünde değerli çoğunluk ile aramızda çekişme vardır. Değerli çoğunluk “bu beyana göre” artık değer artış payı alacağı (TMK m. 227) davasının dinlenemeyeceği görüşünde ise de düşüncemize göre bu beyan ile değer artış payı alacağı (TMK m. 227) davası arasında bir bağ yoktur/kurulamaz olduğundan davanın esasının incelenmesi gerekir. 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu m. 166 f. III hükmünde öngörülen düzenleme ile evlilik en az bir yıl sürmüş ise, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi hâlinde, evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır....

                    UYAP Entegrasyonu