Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Eser sözleşmelerinin bir türü olan "Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmeleri", uygulamadaki adıyla "Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmeleri" bedel olarak taşınmaz mal mülkiyetinin geçirimi borcunu da içerdiğinden, TMK'nın 706., BK'nın 213., Noterlik Kanunu'nun 60. ve Tapu Kanunu'nun 26. maddeleri uyarınca resmi şekilde bağlı tutulmuştur. Başka bir anlatımla, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinin geçerliliği, bu sözleşmelerin noterde "düzenleme" şeklinde yapılmasına bağlıdır. Dolayısıyla, bu sözleşmelerden dönmek isteyen tarafın, eğer karşı taraf dönmeyi kabul etmiyor ve karşı çıkmıyorsa, hakimin kararına ihtiyacı vardır. O halde, kat karşılığı inşaat sözleşmelerinde, taraflardan birinin sözleşmeden dönme iradesinin karşı tarafça kabul edilmesi, başka bir anlatımla, dönme iradelerinin birleşmesi veya fesih davası üzerine mahkemece sözleşmeden dönmeye hük-medilmesi gerekir....

    Ahmet Fakılı Mevkiinde kâin tapunun P31 631 C Pafta 2420 parsel numarasında kayıtlı tarla niteliğindeki taşınmazın maliki olduğunu, davalı tarafın işbu dava konusu taşınmaz üzerinde inşaat faaliyeti yürütmek istediğini, bu doğrultuda vekili ve aynı zamanda oğlu Ali Yıldırım kanalıyla müvekkili ile irtibata geçtiğini, mutabakat sonucu davalı ile kat karşılığı inşaat sözsleşmesinin ön sözleşmesi niteliğinde sözleşme akdedildiğini, anılan ön sözleşme kapsamında; taraflara karşılıklı olarak yükümlülükler yüklendiğini, müvekkilinin tarafların mutabık kaldığı doğrultuda kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapılacağı inancı ile ön sözleşmede belirlenen yükümlülükleri layıkı ile yerine getirdiğini, müvekkili şirket tarafından taraflar arasında imzalanacak kat karşılığı inşaat sözleşmesine hazır hale getirmek üzere taşınmazda dolgu, hafriyat ve birçok masraf gerektirecek işlem yaptığını, sözleşme kapsamında üzerine düşen diğer tüm yükümlülükleri de yerine getirdiğini, ancak davalının bir süre sonra...

    Yapılacak iş, yönetici ... ’ın kat maliki olup olmadığının araştırılmasından, kat maliki ise 13.05.1999 günlü kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca dava açma hakkının bulunup bulunmadığının değerlendirilmesinden, bu şartları taşıyor ise sadece ... yönünden payı dikkate alınarak hüküm oluşturulmasından, apartman yönetimi olarak kat karşılığı inşaat sözleşmesine dayanarak dava açması mümkün olamayacağından, apartman yönetimi adına açılan davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddedilmesinden ibarettir.Kararın bu nedenlerle bozulması gerekmiştir....

      ten bağımsız bölüm satın alan kat karşılığı inşaat yapım sözleşmesine göre üçüncü kişi, davalı ..., davacı ile hukuki ilişkisinde satıcı, diğer davalı kooperatif ile hukuki ilişkisinde arsa sahibi, davalı kooperatif ise arsa sahibi ile olan hukuki ilişkide yüklenici sıfatlarına haiz olup, davacı ... ile davalı kooperatif arasında imzalanan 14.11.2006 tarihli sözleşmenin başlığı kat karşılığı inşaat sözleşmesi olarak yazılmış ise de, içeriğine göre yüklenicinin arsa payı karşılığı inşaat yapmayı, bunun karşılığında da ...'ın arsa payı vermeyi taahhüt etmesi sözkonusu olmadığından, anılan sözleşme kat karşılığı inşaat sözleşmesi olmayıp, bu sözleşme ile davalı yüklenici davacının satın aldığı arsa payı ve bağımsız bölümle ilgili arsa sahibi ile yaptığı sözleşmedeki yükümlülüklerini yerine getirmeyi satın alan Abdullah'a karşı da taahhüt etmiştir....

        .-2016/595 K. sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: K A R A R - Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nun 23.01.2020 tarih ve 1 sayılı kararı gereğince Dairemizin görevi 30.09.1988 tarihli 1987/2 Esas, 1988/2 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu kararı kapsamında kat karşılığı inşaat sözleşmesine göre yükleniciden haricen satın alınan bağımsız bölüme ilişkin uyuşmazlıklarla ilgilidir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kat karşılığı inşaat sözleşmesine göre inşaat yapan yükleniciden haricen satın alınan taşınmazla ilgili olmayıp, davalı müteahhit ile davalı arsa sahibi arasında para karşılığı inşaat yapım sözleşmesi bulunduğu, kat karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı bir hukuki ilişki bulunmadığı anlaşıldığından, temyiz incelemesini yapma görevi Yargıtay Yüksek 14. Hukuk Dairesi’ne aittir. Ne var ki; uyuşmazlık ile ilgili Yargıtay Yüksek 14....

          - K A R A R - Davacı vekili, müvekkillerinin maliki olduğu taşınmaz üzerinde inşaat yapılması için davalı ile gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzaladıklarını, davalının sözleşmeye aykırı şekilde hareket ettiğini, müvekkillerine ait taşınmazları kat irtifaklı şekilde devir silsilesi ile devir ettiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hak ve talepleri saklı kalmak kaydıyla, kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshine, tapuda 3. kişilere yapılan satışların iptaline, taşınmazın son durumunun tespitine, inşaata devam edilebilmesi için müvekkillerine izin verilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Cevap dilekçesini sunan davalı vekilleri davanın reddini savunmuştur....

            Noterliğinin 13/03/2010 tarihli Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Mal Satışı Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat sözleşmesi imzalandığını, bodrum katlarda bulunan tüm garajların zemin kat 1-2-2-4 B.B nolu daireler, 1. kat 5-8, 2 kat 10-11-12, 3. ve çatı katı 13-14-15-16 B.B nolu dairelerin dava dışı ...... ne ait olacağını, davacının kat karşılığı inşaat sözleşmesinin 26. maddesi gereğince yüklenici firmaya verilecek taşınmazlara karşılık gelen taşınmazın tapudaki 5/9 payını da bu şirkete devrettiğini, ..... nin de sözleşme gereğince kendisine düşecek bölümleri inşaata muhtemel sermaye oluşturabilmek için..... ne sattığını, davalı şirketin de 30/03/2011 tarihli sözleşme ile .... nden devraldığını, bu devre.... nin de muvafakat ettiğini, davacının kat karşılığı inşaat sözleşmesini feshetmediğini, Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat sözleşmesi ile taraflara düşecek taşınmazların belli olduğunu,davacının dava konusu payın önceki bayii olup bu davayı açamayacağını belirterek davanın reddini savunmuş,...

              Şirketi arasında iş ortaklığı sözleşmesi akdedildiğini, davalı Kooperatif tarafından mülkiyeti kendisine ait 2659 ve 2678 parsellerde kat karşılığı inşaat yapılmasına ilişkin ihalenin iş ortaklığında kaldığını, 02.12.2013 tarihinde kat karşılığı inşaat sözleşmesi ve 24.06.2015 tarihinde sözleşmenin bazı maddelerinin tadil edilmesine ilişkin protokolün imzalandığını, iş ortaklığı tarafından alınmış bir karar ve fesih konusunda yetkisi bulunmadığı halde, davalı ......

                ın kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığını, ...'ın binanın karkası dahi yapılmadan 1999 yılında vefat ettiğini, kalan inşaatın davacı ve davalının eşi tarafından tamamlandığını, dava konusu taşınmazın davacının babasının taşınmaz arsa sahipleri ile yapmış olduğunu kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince hak ettiği dükkan olduğunu; ancak, dükkanın taşınmaz üzerindeki kat karşılığının inşaat tamamlandığında tapuda kat irtifakı kurulurken 2005 yılında kat irtifakı işlemi ile birlikte davalıya satış gösterildiğini, bu tescilin yolsuz tescil olduğunu, satın alan davalı bu satış karşılığı hiç bir bedel ödememiş olduğunu, satıcı kişiler de bu satış karşılığı bir bedel almış olmadığını, bu dükkanın davalının eşi ile müvekkilinin ortak murisleri ...'ın olduğunu, ...'ın vefatı ile inşaatın vergi kayıtlarının SSK kayıtları Belediye imar dosyasındaki işlemler müvekkil ...'a devir edildiğini, inşaatın ...ın vefaatı ile oğulları tarafından tamamlandığını, davalı ...'...

                  Taraflar arasında 8.7.2003 tarihli tellallık sözleşmesi düzenlendiği,davalının kat karşılığı olarak taşınmazı aldığı arsa sahibi ile de 5.4.2004 tarihinde Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi yapıldığı dosya içeriğinden anlaşılmaktadır.Davacı tarafından hürriyet gazetesinin 7-8-9 Temmuz 2003 tarihli nüshalarında taşınmazın kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapılmak üzere satımına ilişkin ilanlar olduğu tartışmasızdır.Taraflar arasındaki 8.7.2003 tarihli sözleşmede kat karşılığı ibaresinin yazılı olması karşısında davalı bu ibarenin sonradan yazıldığını iddia etmiş ise de davacı tarafından yapılan ilanlarda kat karşılığı olduğunun yazılı olması durumunda sözleşmedeki bu ibarenin de sözleşme kurulurken yazılı olduğu bir karinedir.Bu karinenin aksini iddia eden davalı tarafın sonradan ilave edildiğini kanıtlaması gerekir.Bu durumu yasal olarak kanıtlayamamıştır.Arsa sahibinin sonradan ilan vermesi, taraflar arasındaki tellallık sözleşmesine göre davacının telalık ücreti alacağını ortadan kaldırmaz...

                    UYAP Entegrasyonu