- K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasındaki 22.08.1996 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu arsanın davalı arsa sahibi haricinde paydaşlarının bulunduğunu, davalının bu sözleşmeyle hissesine karşılık olarak müvekkili kooperatiften A-1 Blok 3.Kat 13 numaralı daireyi teslim aldığını, ancak sözleşme şartlarını yerine getirip diğer hissedarların da rızalarını alarak arsayı halen müvekkili kooperatife devretmediğini, davalıya iş bu arsanın paylı mülkiyet oluşu ve sözleşmenin geçerli olabilmesi için diğer hissedarların da muvafakatını alması yönünden 13.05.2014 tarihli ihtarnameye rağmen davalının edimini yerine getirmediğini ileri sürerek; sözleşmesinin iptali ile geçersiz olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir....
Davalı ..., davalılar murisi ... ile yüklenici arasında noterde yapılmış 27/07/2006 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesinin sonrasında harici olarak feshedildiğini, davalılar murisi ... ile aralarında yapılan 28/07/2006 tarihli sözleşme uyarınca kendisine hizmetlerinin karşılığı 1 adet dairenin verilmesinin kararlaştırıldığını, kat karşılığı inşaat sözleşmesinin haricen feshedilmiş olmasına rağmen 28/07/2006 tarihli sözleşme hükümlerinin ... vefat edinceye kadar sürdüğünü, 05/06/2007 tarihinde arsa sahibi ...'ın başka bir yüklenici ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzaladığını, kendisi ve hukuk müşaviri Avukat ...'ün hizmet vermeye devam ettiğini, davacıya haricen sattığı dairenin dava konusu daire olduğunu, bir takım kısıtlamalar nedeniyle verilen vekaletname ile kendisine devir yapılamadığını, açılan davayı kabul ettiğini belirtmiştir....
. - KARAR - Davacı vekili, 26.10.2009 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin tüm paydaşlarca imzalanmadığını, Türk Medeni Kanunu'nun 692. maddesi gereğince geçersiz olduğunu ileri sürerek, sözleşmenin geçersizliğinin tespitine ve tapu kaydındaki şerhin terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, biri dışında tüm paydaşlarla sözleşme imzalandığını savunarak, davanın reddini istemiştir....
Davalı,husumetin kendilerine düşmediğini, ... ile davacı arasında 30.10.1996 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, davacının 1.12.2003 tarihli ibranameyi verdiğini, ...’ten vekaleten yapılan satımın yasal olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, arsanın satış tarihindeki değerinin çok düşük olduğuna, vekaletnamenin arsanın tevhit ve ifrazı ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapılması için verildiğine dayanılarak davanın kabulüne ,5.12.2001 tarihli sözleşmenin iptaline karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 2008/11437-13163 Taraflar arasında düzenlenmiş olan 9.12.1994 tarihli noter tanzimli vekaletname gereği davacının dava dışı ... ...’na 89 ada 33 parselin tevhit ve ifrazı ile doğacak yeni parseller de dahil olmak üzere kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapmaya, taşınmaz mal satım vaadi sözleşmesinde bulunmaya vs yetkili kılınmıştır....
Davalı,husumetin kendilerine düşmediğini, ... ile davacı arasında 30.10.1996 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, davacının 1.12.2003 tarihli ibranameyi verdiğini, ...’ten vekaleten yapılan satımın yasal olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, arsanın satış tarihindeki değerinin çok düşük olduğuna, vekaletnamenin arsanın tevhit ve ifrazı ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapılması için verildiğine dayanılarak davanın kabulüne ,5.12.2001 tarihli sözleşmenin iptaline karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 2008/11437-13163 Taraflar arasında düzenlenmiş olan 9.12.1994 tarihli noter tanzimli vekaletname gereği davacının dava dışı ... ...’na 89 ada 33 parselin tevhit ve ifrazı ile doğacak yeni parseller de dahil olmak üzere kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapmaya, taşınmaz mal satım vaadi sözleşmesinde bulunmaya vs yetkili kılınmıştır....
Davalı,husumetin kendilerine düşmediğini, ... ile davacı arasında 30.10.1996 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, davacının 1.12.2003 tarihli ibranameyi verdiğini, ...’ten vekaleten yapılan satımın yasal olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, arsanın satış tarihindeki değerinin çok düşük olduğuna, vekaletnamenin arsanın tevhit ve ifrazı ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapılması için verildiğine dayanılarak davanın kabulüne ,5.12.2001 tarihli sözleşmenin iptaline karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 2008/11437-13163 Taraflar arasında düzenlenmiş olan 9.12.1994 tarihli noter tanzimli vekaletname gereği davacının dava dışı ... ...’na 89 ada 33 parselin tevhit ve ifrazı ile doğacak yeni parseller de dahil olmak üzere kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapmaya, taşınmaz mal satım vaadi sözleşmesinde bulunmaya vs yetkili kılınmıştır....
Uyuşmazlık iş bedelinin ne kadar olacağı noktasında toplanmakta olup, yüklenici ile arsa sahipleri arasında düzenlenen kat karşılığı inşaat sözleşmenin feshine dair Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2003/838 Esas ve 2006/329 Karar sayılı kararının 11.06.2007 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Davacı taşeron, bu durumda 05.02.1994 tarihli sözleşme uyarınca iş bedeli karşılığı olarak kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshine dair kararın kesinleştiği tarih olan 11.06.2007 tarihi itibariyle dava konusu 5 nolu dairenin kaba inşaat bedelini iş bedeli olarak talep edebilecektir. Buna göre mahkemece yapılacak iş; kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi kararının kesinleştiği 11.06.2007 tarihi itibariyle dairenin kaba inşaat değeri saptanarak tespit edilecek miktarın davalı ...'...
Ne var ki; davalı ..., mirasbırakan ile davalı ... arasında düzenlenen 20.10.1998 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesinin tarafı olmayıp önceki bozma kararında da yalnızca davalı ... yönünden anılan sözleşme gözetilerek araştırma yapılması gereğine değinilerek karar bozulduğu halde bozma sonrası Mahkemece davalı ...'ın da kat karşılığı inşaat sözleşmesinin tarafıymış gibi onun yönünden de bilirkişi incelemesi yaptırılarak raporda belirlenen paylar doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olması doğru değildir. Hâl böyle olunca; mirasbırakan tarafından davalı ...'a temlik edilen 123/316 payın tamamı yönünden davacının miras payı oranında iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsizdir. VI....
Somut olayda, taraflar arasında yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmeleri yukarda açıklanan şekle uygun yapılmadığından geçersizdir. Tapuda pay devri yapılarak geçerlilik de kazandırılmamıştır. inşaatın seviyesi (%47) itibariyle, edinimin ifasından da sözedilemez. Geçersiz sözleşmelerin ifası istenilemeyeceği gibi, geçersizliğinin tesbiti dışında, feshi de istenemez. Taraflar, geçersizlik nedeniyle birbirlerine verdiklerini iade ile yükümlüdürler. Bu çerçevede, arsa sahipleri elatmanın önlenmesini de istediklerinden arsanın davacılara teslimine, davalı yüklenicinin elatmasının önlenmesine karar verilmesi gerekir. Bu nedenle karar bozulmalıdır. Sonuç : Yukarıda 1. bendde açıklanan nedenlerle davacıların sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bendde açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına (BOZULMASINA), ödedikleri temyiz peşin harcının istekleri halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine, 28.4.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi....
KARAR Davacı vekili, müvekkili tarafından davalı ... hakkında başlatılan icra takibinin kesinleştiğini, anılan davalı ile diğer davalılar arasında yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereği ...'ın inşaat yaptığını, inşaatın büyük bölümü tamamlanmasına rağmen borçlu ...'ın sözleşme gereği hak ettiği bağımsız bölümleri devralmadığını, bu nedenle haciz işlemi yapamadıklarını ileri sürerek, A blokta bulunan bağımsız bölümlerden 2, 5, 17, 16 numaralı bölümlerden ikisinin ve üzerine tedbir konulan 7, 8 numaralı bölümlerin tapularının iptaliyle davalı ... adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili, davalılar arasında yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshedildiğini, müvekkilinin hak ettiği daireleri sözleşme feshedilmeden önce aldığını, alacağı daire bulunmadığını, açılan menfi tespit davasının bekletici mesele yapılması gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir....