Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Davacı yükleniciler tarafından açılan asıl davada davalılarla imzalanan kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereği yüklenicilere ait olacak %50 tapu payının iptâli ile adlarına tescili talep olunmuş, arsa sahiplerinin açtığı birleşen dava ile de inşaattaki eksik işler bedelinin avans mahiyetinde tahsili ile BK’nın 97. maddesine göre ifaya izin verilmesi ve ayrıca gecikme tazminatı talep edilmiştir....
Somut olayda, sözleşme, sözleşme tarihinde arsa sahibi olan murisle geçerli şekil şartıyla yapılmış, feshedilmemiş olup geçerli ve halen hukuki varlığını muhafaza etmektedir. 6098 sayılı TBK'nın 113/I. maddesinde yapma borcunun borçlu tarafından ifa edilmemesi halinde alacaklının masrafı borçluya ait olmak üzere edimin kendisi veya başkası tarafından ifasına izin verilmesini ve aynı maddenin son fıkrasında borca aykırı durumun ortadan kaldırılması için kendisinin yetkili kılınmasını isteyebileceği hükmü getirilmiştir. Doktrin ve Yargıtay içtihatlarında nama ifaya izin olarak adlandırılan bu hükmün kat karşılığı inşaat yapım sözleşmeleri taraflara yapma borçları yüklediğinden arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde yüklenici tarafından da uygulanıp yetki talep edilebilmesi mümkündür....
Davanın konusu, kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca, nama ifaya izin verilmesi, eksik ve kusurlu işlerin bedelinin tahsili amacıyla yükleniciye ait bağımsız bölümlerin satışına yetki verilmesi istemine ilişkin olup, davadan önce arabuluculuğa başvuru şartının gerçekleşmediği anlaşıldığından, TTK’nın 5/A maddesi ve HMK’nın 115/2 maddesi gereğince dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; TTK'nın 5/A maddesi ve 6325 sayılı Yasanın 18/A-2 maddesi gereğince dava şartı yokluğundan DAVANIN USULDEN REDDİNE, 2- 492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince, Alınması gereken 427,60 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına, Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, HMK m.333/1 gereğince harcanmayan gider avansının hüküm kesinleştiğinde davacıya iadesine, Dair, Tarafların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde .......
Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir. ...)Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi ve menfi zararın tazmini istemine ilişkindir. Kural olarak eser sözleşmelerinin geçerliliği hiçbir şekle bağlı olmadığı için bu sözleşmelerden dönmek isteyen taraf, dönme iradesini karşı tarafa bildirdiği an, bozucu yenilik doğuran bu hak (sözleşmeden dönme hakkı) kendiliğinden hükmünü ... eder. Dönmenin haklı olup olmadığı, ayrıca açılacak tazminat davasında (eda davası) tartışılır. Eser sözleşmelerinin bir türü olan “Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri” uygulamadaki adıyla “Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmeleri” bedel olarak taşınmaz mal mülkiyetinin geçirimi borcunu içerdiğinden TMK’nın 706, Borçlar Kanunu’nun 213, Noterlik Kanunu’nun 60 ve Tapu Kanunu’nun ....maddeleri uyarınca resmi şekle bağlı tutulmuştur. Başka bir anlatımla, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinin geçerliliği, bu sözleşmelerin noterde “düzenleme” şeklinde yapılmasına bağlıdır....
Davaya konu olayın, temlik işleminin hukuki niteliği ve arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmelerinde yüklenicinin borçlarının neler olduğunun arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesi hükümleri çerçevesinde incelenip değerlendirilmesi gerekmektedir. Arsa sahibi ile arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesi bulunan yükleniciden sözleşmesinde ona bırakılması kararlaştırılan bağımsız bölümü temlik alan üçüncü kişinin, arsa sahibini (borçluyu) ifaya zorlayabilmesi için öncelikle temlik işlemini ve işlemin sıhhatini kanıtlaması gerekir. Fakat temlik işlemi kanıtlanmış olunsa da yukarıda açıklandığı üzere ifa talebinin muhatabı olan arsa sahibi ifaya derhal uymak zorunda değildir. Gerçekten, Borçlar Kanununun 167. maddesine göre “Borçlu temlike vakıf olduğu zaman temlik edene karşı haiz olduğu defileri, temellük edene karşı dahi dermeyan edebilir....
İnş. şirketi ile dava dışı arsa sahibi arasında imzalanan kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile davalı yüklenici şirketin ....ili ... ilçesi ...Mah. ...ada...parsel üzerine bina inşa etmeyi taahhüt ettiğini, bu sözleşmeye göre sözleşme tarihinden 6 ay sonra ruhsatın alınarak inşaata başlanacağının kararlaştırıldığını, aradan 14 ay geçmiş olmasına karşın inşaat alanında hiçbir faaliyet olmadığını ve 23.08.2013 tarihinde kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshedildiğini, kat karşılığı inşaat sözleşmesine göre davalı yüklenici şirkete kalan 26 nolu bağımsız bölümü 06.04.2013 tarihli sözleşme ile 235.000,00 TL bedel karşılığı satın aldığını, sözleşme kapsamında 120.000,00 TL ödediğini, bakiye 115.000,00 TL tutar için 36 adet senet düzenlendiğini, davalı yüklenicinin bu senetleri diğer davalı ... şirketine ciro ettiğini, 9 adet senet bedelini davalı ... şirketine ödediğini, senetlerin nama yazılı olarak düzenlenmemesi nedeniyle geçersiz olduğunu ileri sürerek; kat karşılığı inşaat sözleşmesi feshedilmekle...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi, nama ifaya izin verilmesi, tapu iptali ve tescil davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davaların reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, davacı ile davalı arasında ....08.1988 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, davacı arsa sahibinin arsanın mülkiyetini davalı yükleniciye tapuda devrettiğini, ancak aradan ... yıl geçtiği halde, davacıya teslim etmesi gereken bağımsız bölümleri teslim etmediğini ileri sürerek, sözleşmenin feshine, tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline; bu yolda karar verilmemesi halinde, inşaattaki eksik işlerin davacı tarafından yapılması için izin verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen sözleşmenin feshi, tapu iptali ve tescil, nama yazılı ifaya izin davası sonucunda verilen hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 15.03.2013 gün ve 2012/6282 esas, 2013/1600 karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü: - KARAR - Davacı vekili, müvekkili arsa sahibiyle davalı yüklenici arasında 26.08.1988 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, ancak aradan 20 yıla yakın süre geçmesine rağmen davalı yüklenicinin müvekkili davacıya teslim etmesi gereken bağımsız bölümleri teslim etmediğini ileri sürerek, sözleşmenin feshine, tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline, bu yolda bir karar verilmemesi halinde, inşaattaki eksik işlerin davacı tarafından yapılmasına izin verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ile 02.07.2003 tarihli sözleşmeye dayalı olarak açılmış olup, gecikme tazminatının tahsili istemine ilişkindir. Arsa sahipleri ...ve ... ile davalı kooperatif arasında ... Noterliği'nce doğrudan düzenlenen 22.12.2000 tarihli 7561 yevmiye numaralı ve “Düzenleme Şeklinde Gayrımenkul Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Yapım Sözleşmesi” başlıklı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapılmıştır....
- K A R A R - Davacı vekili, davacı arsa sahibi ile davalı yüklenici arasında 13.11.2009 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, davalının sözleşme uyarınca üzerine düşen edimi yerine getirmeyerek inşaatı süresi içerisinde tamamlamadığını ileri sürerek inşaattaki mevcut eksikliklerin davacı arsa sahibi tarafından davalı yüklenici nam ve hesabına ikmali için davacıya nama ifaya izin verilmesini, ayrıca eksik ve ayıplı işler bedeli ile kira tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalının projeye uygun olarak daireleri yapıp süresinden önce davacıya teslim ettiği, davacının ödemesi gereken iskan harçlarını ödememesi nedeniyle daire ve dükkanlarına iskan ruhsatı alınamadığı, bu durumda davacının kira kaybından dolayı tazminat talep edemeyeceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir....