ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 03/03/2022 NUMARASI : 2022/42 ESAS DAVA KONUSU : Nama İfaya İzin ( Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Adana 15. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 03/03/2022 tarih ve 2022/42 Esas sayılı ara kararı ile kurulan hüküm nedeniyle davacı vekilinin istinaf başvurusu ile ilgili yapılan incelemede; DAVACI VEKİLİ DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE: Taraflar arasındaki Adana 4. Noterliği'nin 03/05/2011 tarih ve 10760 yevmiye nolu düzenleme şeklinde satış vaadine havi kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile Adana 4....
Davacı vekili, arsa sahibi müvekkili ile davalı arasında 26.03.2007 tarihinde düzenleme şeklinde kat karşılığı inşaat sözleşmesi yaptıklarını, bu sözleşmeye göre davalı yükenicinin, müvekkiline verilmesi gereken bağımsız bölümlerin devrinin yapılmadığını ileri sürerek sözleşmeye göre müvekkiline düşen 2, 10 ve 18 no'lu bağımsız bölümlerin tapu kaydının iptâli ile müvekkili adına kayıt ve tescili ile inşaatdaki mevcut eksikliklerin mahkemece tespiti ile arsa sahibi tarafından yüklenici nam ve hesabına ikmâli için, müvekkili arsa sahibi adına nama ifaya izin verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davacı iş sahibi davasında tazminat talebinin yanı sıra inşaattaki eksikliklerin bizzat ya da uzman bir kişi tarafından tamamlanması için nama ifaya izin verilmesini talep etmiştir. Yapma borcu, borçlu tarafından ifa edilmediği taktirde alacaklı, (iş sahibi) masrafı borçluya ait olmak üzere edimin kendisi veya başkası tarafından ifasına izin verilmesini isteyebilir. İstemin hukuki dayanağını sözleşme ve dava tarihi itibariyle yürürlükte olan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 113. maddesi oluşturmaktadır. Yasa hükmüne göre nama ifaya izin verilebilmesi için sözleşmenin feshedilmemiş, yani yürürlükte olması, borçlunun edimin ifasında temerrüde düşmesi ve borcun "yapma borcu"na dair bulunması gerekir....
Asliye Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen kararın temyizen tetkiki davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle, davalı şirket ile aralarında kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalanmış olup, davalı yüklenicinin sözleşmesel edimlerini yerine getirmeyerek temerrüde düşmesi üzerine davacıların Ankara 15. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/126 Esas sayılı dosyası üzerinden dava açtıklarını, işbu dosyada mahkemenin 29/05/2014 tarih, 2014/290 sayılı kararı ile davacıların yüklenici adına eksik işlerin tamamlanması için nama ifaya izin taleplerinin kabul edildiği ve tarafların temyizi üzerine Yargıtay 23....
a devredildiği gerekçesi ile zemin kat 2 no'lu ve 1. kat 10 no'lu bağımsız bölümler yönünden açılan tapu iptal ve tescil davasının kabulüne, 4. kat 18 no'lu bağımsız bölümün dava tarihindeki kayıt malikine karşı dava açılmadığından bu bağımsız bölüme ilişkin talebin reddine, yüklenicinin sözleşmelerdeki tüm şartları yerine getirdiği, eksik ve kusurlu işler olmadığı gerekçesi ile nama ifaya izin verilmesine ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir. Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, bölgedeki inşaat yasağına ilişkin tarihler de dikkate alındığında inşaatın en geç 08.04.2011 tarihinde yapı kullanma izin belgesi de alınmış şekilde tesliminin gerektiği, ancak iskân ruhsatının ....03.2012 tarihinde alındığı, eksik ve ayıplı işlerin toplam bedelinin 41.700,00 TL olduğu, bu durumda davacı tarafa davalı tarafça giderilmeyen eksik ve ayıplı işlerin tamamlanabilmesi için nama ifaya izin verilmesinin yasal ve sözleşmesel koşullarının oluştuğu, taşınmazların davacı tarafa teslimine dair bir belge bulunmuyor ise de taraflar arasında taşınmazdaki eksikliklerin dönem dönem belirlenmesi amacıyla incelemeler yapıldığı inşaatın geç bitirilmesi nedeniyle davacı tarafça cezai şarta ilişkin hakkın saklı tutulduğunun belirtildiği, inşaatın sözleşmede belirtilen sürede (inşaat yasağı sürelerinin eklenmesi hali ile dahi) teslim edilmediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davacıya nama ifaya izin verilmesine...
Asliye Hukuk ve ... 2. Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın 6502 sayılı Kanun kapsamına girdiği ve tüketici mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... 2. Tüketici Mahkemesince, ihtilafın arsa maliki ile yüklenici arasında kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanmış olduğu ve taraflardan birinin tüketici olmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....
Yasa hükmüne göre nama ifaya izin verilebilmesi için sözleşmenin feshedilmemiş, yani yürürlükte olması, borçlunun edimin ifasında temerrüte düşmesi gerekir. Somut olayda davalı yüklenici karşı dava dilekçesi ile fesih istemiş olup, karşı tarafı ulaşmakla sözleşme fesh edilmiş sayılacağından davacı arsa sahibinin nama ifaya izin istemesi mümkün olmayıp, esasında teslim de bulunmadığından davacının nama ifaya izin istemesi yönündeki istemi doğru olmamakla birlikte çoğun içinde azda vardır kuralı uyarınca ve davada sözleşme fesih edildiğinden davacı fazla ödemiş olduğu bedeli davalı yükleniciden isteyebilir. Sözleşmede iş bedeli (818 sayılı B.K. 365) 6098 sayılı TBK'nın 480. maddesinde düzenlenen götürü bedel olarak kararlaştırılmış olup, davalı yükleniciye fazla ödeme yapılıp yapılmadığı fiziki oran kurularak bulunmalıdır....
Bu durumda mahkemece; infazda tereddüde mahal bırakmamak için nama ifasına izin ve yetki verilen iş ve işlemleri hüküm fıkrasında tek tek belirtilip gösterilmek veya bu nitelikte olduğu denetim sonucu anlaşılacak bilirkişi raporunu kararın eki yapmak suretiyle, infazı mümkün hüküm kurulması ve nama ifa için belirlenen giderlerin ne suretle karşılanacağının gösterilmesi gerekirken, HMK'nın 297/2. maddesine aykırı olarak, infazda tereddüte yer verecek şekilde genel ifadelerle nama ifaya izin verilmesi ve bu hususta hüküm altına alınan bedele faiz yürütülmesi ayrıca nama ifaya izin için belirlenen bedelden ayrı olarak eksik ve ayıplı imalat bedeline hükmedilmesi doğru olmamıştır. 3-Asıl davaya ilişkin bozma nedenine göre, birleşen davada davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir....
Kişilerin mağdur olacağını, bu hali ile müvekkillerinin ve haksız kiralama sebebi ile de 3. Kişilerin zarar gördüğünü, bu nedenle ihtiyati tedbir talebinin reddinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Talep, taraflar arasında düzenlenen kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan nama ifaya izin ve alacak davasında davalının davaya konu taşınmaza fiili el atmasının durdurulması yönünde ihtiyati tedbir verilmesi istemine ilişkin olup, mahkemece davacılar vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. Birleşen dava Davacıları T8, T2 vekili Av. T3 22/12/2021 tarihli duruşmada müvekkillerinin malik olduğu, taşınmazlara yapılan fiili işgalin durdurulmasına yönelik tedbir kararı verilmesini talep etmiş mahkemece istinafa konu ara karar verilmiştir. Uyuşmazlık, TBK'nın 470. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinin bir türü olan kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Taraflar arsa sahibi ve yüklenicidir....