Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, iddia, savunma, tanık beyanları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, tapuda davalı yükleniciye pay devrinin yapılmış olması nedeniyle kat karşılığı inşaat sözleşmesinin geçerli bir sözleşme haline geldiği, davaya konu taşınmazda inşaat yapımına başlanılamadığından sözleşmenin geriye etkili olarak feshine karar verilmesi gerektiği, davalılardan ... in taşınmazı satın aldığı tarihlerde yurt dışında çalıştığı ve ekonomik durumunun iyi olduğu, tapu kaydında kat karşılığı inşaat sözleşmesinin konulduğuna dair şerh bulunmadığı, davalılar arasında yakınlık ve akrabalığı bulunduğunun da ispatlanamadığı dikkate alınarak davalı ...'in de taşınmazın kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca davalı ... Ltd....

    Noterliği'nin 22571 yevmiye numaralı kat karşılığı inşaat ve gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin davalılarca geçerli bir nedene dayanmaksızın ve yasal şartları gerçekleşmeksizin fesih edildiği, ancak bunun dönme niteliğinde olması sebebiyle bu sözleşmenin sona ermiş bulunduğunun tesbitine, fazlaya dair (sözleşmenin feshi yönünden) talebin reddine,” kelime, tarih ve rakamlarının karardan çıkarılmasına, yerine “Taraflar arasındaki ... 3....

      KANITLAR, DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında HMK'nın 355.maddesi gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda aşağıdaki değerlendirmeler yapılmıştır: Asıl dava; kat karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili olarak feshi, tapu iptali ve tescil ile menfi ve müspet zarar tazmini, birleşen dava ise; kat karşılığı inşaat sözleşmesinin ileriye etkili olarak feshi ile tapu iptali ve tescil, terditli olarak da imalat bedelinin tespit ve tahsili isteklerine ilişkindir. TBK.'...

        den Gayrimenkul Satış Vaadi ve İnşaat Sözleşmesi ile 350.000 TL bedelle taşınmazı satın aldığını, müvekkilinin iyiniyetli 3. kişi olduğunu, davacı ile davalı müteahhit arasında akdedilmiş bulunan Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesinin tapuya tescil edilmediğini, davacının müteahhitle yapmış olduğu Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesinin tapu kütüğüne şerh vermeyerek kusurlu davrandığını, müvekkilinin iyiniyetli olduğunu, davacı ile müteahhit firma arasındaki ilişkinin dışında olduğunu, haksız ve mesnetsiz davanın reddini talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacılar ile davalı ......

          Hukuk Dairesi'nce onanması üzerine davaya bakan mahkemece, iddia ve dosya kapsamına göre, davacı ... ile davalılar ... ve ... hisselerini devrettiklerinden, bu kişiler hakkında hüküm tesisine yer olmadığına; inşaatın zamanında tamamlanmaması nedeniyle sözleşmenin feshi gerektiği, kat irtifakının feshine kat maliklerinin oyu ile karar verilebileceğinden bu konudaki istemin reddi gerektiği belirtilerek, davanın kısmen kabulü 09.08.1995 tarihli sözleşmenin feshine, kat irtifakının feshi davasının ise reddine karar verilmiştir. Kararı, davacılar vekili ile dahili davalı ... vekili temyiz etmiştir. ...-Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi, kat irtifakının sona erdirilmesi istemine ilişkindir....

            Arsa sahibi davalı ... ile dava dışı yüklenici ... arasında yapılan 01.08.1997 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshine ilişkin dosya kapsamında mahkeme kararı bulunmadığı gibi; sözleşmenin geriye etkili sonuç doğurur şekilde feshine yönelik ... ile ...’in iradelerinin birleştiğini gösterir bilgi ve belge de mevcut değildir. Oysa, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi, tapulu taşınmaz ya da tapulu taşınmaz payının temlikini de içerdiğinden bu sözleşme, taraflarının iradelerinin birleşmesi yoluyla; ya da mahkeme hükmü ile fesih olunabilir. Az yukarıda açıklandığı üzere, dosya kapsamındaki mevcut belge ve bilgilere göre, 01.08.1997 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin henüz fesih olunmadığı anlaşılmaktadır. Taraf iradelerinin birleşimi ile ya da mahkeme kararıyla anılan sözleşmenin, geriye etkili sonuç doğurur şekilde feshi gerçekleşmiş ise; dava dışı yüklenici ...’in davada yer almasına gerek kalmaz....

              Arsa sahibi davalı ... ile dava dışı yüklenici ... arasında yapılan 01.08.1997 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshine ilişkin dosya kapsamında mahkeme kararı bulunmadığı gibi; sözleşmenin geriye etkili sonuç doğurur şekilde feshine yönelik ... ile ...’in iradelerinin birleştiğini gösterir bilgi ve belge de mevcut değildir. Oysa, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi, tapulu taşınmaz ya da tapulu taşınmaz payının temlikini de içerdiğinden bu sözleşme, taraflarının iradelerinin birleşmesi yoluyla; ya da mahkeme hükmü ile fesih olunabilir. Az yukarıda açıklandığı üzere, dosya kapsamındaki mevcut belge ve bilgilere göre, 01.08.1997 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin henüz fesih olunmadığı anlaşılmaktadır. Taraf iradelerinin birleşimi ile ya da mahkeme kararıyla anılan sözleşmenin, geriye etkili sonuç doğurur şekilde feshi gerçekleşmiş ise; dava dışı yüklenici ...’in davada yer almasına gerek kalmaz....

                İlk derece mahkemesi kararına karşı, davalılar ... ve ... vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, teslimin ruhsat tarihinden itibaren 18 ay olarak kararlaştırıldığı ancak 12.08.2016 tarihinde ruhsat alınmasına rağmen 12.02.2018 tarihine kadar ve keşif tarihi itibariyle davalı yüklenici tarafından inşaata başlanmadığı bu nedenle arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili feshine karar verilmesinde usûl ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığı, davacı arsa sahibinin vekili olarak satımda bulunan ...’un davalı yüklenici şirket temsilcisi olduğu, davalı ...’e bizzat arsa sahibinin yaptığı satış işleminde ise ...’un bu kez alıcı ... vekili olarak hareket ettiği, akraba oldukları anlaşılan davalıların henüz inşasına başlanmamış bir yapıdan inşaatın bizzat yüklenicisi ile muhatap olarak, bağımsız bölüm satın almaları nedeniyle, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili feshi halinde iyiniyet iddiasında bulunmayacakları gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan...

                  Asliye Hukuk Mahkemesince, dava konusu taşınmazın bulunduğu, dava konusunun taraflar arasındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshine yönelik olduğu, sözleşme içerisinden gayrimenkul taşınmaz devrini de içerdiği anlaşıldığından aynına ilişkin dava niteliği ve kesin yetki söz konusu olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Ayvalık 2. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından ise davacı vekili tarafından 10/06/2015 havale tarihli davalının yetki itirazına ilişkin beyan dilekçesi ekinde sunulan avalının gerçek kişi tacir ve davacının ise tüzel kişi tacir olduğu anlaşılmaktadır. Buna göre taraflar arasında akdedilen 14/01/2014 tarihli gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinin uyuşmazlıkların çözümlenmesi başlıklı 14. maddesine göre uyuşmazlık halinde yetkili olacağı gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir....

                    Bu niteliği gereği, müsbet zarar daima ileriye dönük olup, bir beklenti kaybıdır. Diğer bir ifadeyle müsbet zarar, akdin hiç veya gereği gibi ifa edilmemesinden doğan zarardır şeklinde de tanımlanabilir. Binaların bitirilmiş olması halinde getirilmesi beklenen kira geliri kaybı, geciken ifa nedeniyle ifaya bağlı ceza (BK.m.158/II.), seçimlik ceza (BK.m.158/I), eksik işler bedeli, kâr kaybı müspet zarar kapsamındaki alacak kalemlerindendir. Somut olay bu hukuki ilke ve açıklamalar ışığında değerlendirildiğinde; Davacılar tarafından eldeki temyize konu dava açılmadan önce 02.04.2002 tarihinde davalılara gönderilen ihtarnamede, Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesinin tek taraflı olarak feshedildiği bildirilmiştir. Az yukarıda açıklandığı gibi, Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi arsa payının devrini içermesi nedeniyle karşı tarafın kabulü yoksa, tek taraflı feshedilemez, feshe hakim karar verir....

                      UYAP Entegrasyonu