WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak davalının, davacı tarafın temyiz dilekçesine karşı iki haftalık yasal süre içinde cevap vermek suretiyle katılma yoluyla temyiz başvurusunda bulunduğu dosya kapsamı ile sabittir. Bu halde, Kanunun 366 ve 348 inci maddeleri gereğince davalı tarafın katılma yoluyla temyiz hakkı mevcuttur. Davalının katılma yolu ile temyiz talebi yerinde görülerek temyiz incelemesi yapılmış; Mahkemece, davalının katılma yoluyla istinaf başvurusu hakkında hatalı karar verilmesi yerinde görülmemiştir. Sonuç olarak, Bölge Adliye Mahkemesince davalının katılma yolu ile istinaf başvurusunun kabulüne karar verilerek, her iki tarafın istinaf başvurularının esastan incelenmesi gerekirken, hatalı hukuki değerlendirme yapılmak suretiyle davalının istinaf başvurusunun kesinlik sebebiyle reddine karar verilmesi hatalı olup, kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir....

    Ancak davalının, davacı tarafın temyiz dilekçesine karşı iki haftalık yasal süre içinde cevap vermek suretiyle katılma yoluyla temyiz başvurusunda bulunduğu dosya kapsamı ile sabittir. Bu halde, Kanunun 366 ve 348 inci maddeleri gereğince davalı tarafın katılma yoluyla temyiz hakkı mevcuttur. Davalının katılma yolu ile temyiz talebi yerinde görülerek temyiz incelemesi yapılmış; Mahkemece, davalının katılma yoluyla istinaf başvurusu hakkında hatalı karar verilmesi yerinde görülmemiştir. Sonuç olarak, Bölge Adliye Mahkemesince davalının katılma yolu ile istinaf başvurusunun kabulüne karar verilerek, her iki tarafın istinaf başvurularının esastan incelenmesi gerekirken, hatalı hukuki değerlendirme yapılmak suretiyle davalının istinaf başvurusunun kesinlik sebebiyle reddine karar verilmesi hatalı olup, kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir....

      Ancak, ilk derece mahkemesinde ileri sürülüp reddolunan veya karara bağlanmayan katılma istekleri, kanun yolu başvurusunda açıkça belirtilmişse incelenip karara bağlanır”, “Katılma Usulü” başlıklı 238. maddesinde ise; “1) Katılma, kamu davasının açılmasından sonra mahkemeye dilekçe verilmesi veya katılma istemini içeren sözlü başvurunun duruşma tutanağına geçirilmesi suretiyle olur. 2) Duruşma sırasında şikâyeti belirten ifade üzerine, suçtan zarar görenden davaya katılmak isteyip istemediği sorulur. 3) Cumhuriyet savcısının, sanık ve varsa müdafiinin dinlenmesinden sonra davaya katılma isteminin uygun olup olmadığına karar verilir. 4) Sulh ceza mahkemesinde açılmış olan davalarda katılma hususunda Cumhuriyet Savcısının görüşü alınmaz” şeklinde düzenlemeler yer almaktadır....

        Mahkemece, dava konusu taşınmazın murisin kişisel malı olduğu, davacının katılma alacağının bulunmadığı, davacının davasını kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; TMK'nun 240. maddesine göre, katılma alacağına mahsuben aile konutuna oturma hakkının özgülenmesi isteğine ilişkindir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 240/1. maddesinde; sağ kalan eşin eski yaşantısını devam ettirebilmesi için, ölen eşine ait olup birlikte yaşadıkları konut üzerinde kendisine katılma alacağına mahsup edilmek, yetmez ise bedel eklenmek suretiyle intifa veya oturma hakkı tanınmasını isteyebileceği düzenlenmiştir. Aile konutu, eşlerin birlikte seçtikleri ve ortak aile yaşam faaliyetlerini gerçekleştirdiği, yaşantılarını buna göre düzenlemeyi amaçladıkları konuttur (TMK m. 186, HGK 28.09.2011 tarih, 2011/2-447 E., 2011/556 K.)....

          Mahkemece, asıl davada davacının taşınmaz için 20,075,00 TL katılma alacağı 59,850,00 TL değer artış payı olmak üzere toplam 79,925,00 TL alacağının davalıdan tahsiline, taşınmazın davacıya özgülenmesi talebinin reddine; birleşen davada davacının taşınmaz için 10.000,00 TL katılma alacağının davalıdan tahsiline, araç için açılan davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davalı-birleşen dava davacısı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir(6100 sayılı HMK 33. m). İddianın ileri sürülüş şekline göre asıl dava, değer artış payı ve artık değere katılma alacağı ile TMK'nin 226. maddesine göre kaydın iptali ve tescil, birleşen dava ise artık değere katılma alacağı isteğine ilişkindir. Somut olayda; eşler, 27.04.2006 tarihinde evlenmiş, 08.09.2011 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 25.12.2012 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır....

            İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, artık değere katılma alacağı isteğine ilişkindir. Mal rejiminin devamı süresince, bir eşin sahip olduğu edinilmiş malda, diğer eşin artık değerin yarısı oranında katılma alacağı hakkı vardır. Artık değere katılma alacağı; eklenecek değerlerden (TMK mad.229) ve denkleştirmeden (TMK mad.230) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere, eşin edinilmiş mallarının (TMK mad.219) toplam değerinden, bu mallara ilişkin borçlar çıktıktan sonra kalan artık değerin (TMK mad.231) yarısı üzerindeki diğer eşin alacak hakkıdır (TMK mad.236/1). Katılma alacağı, Yasa'dan kaynaklanan bir hak olup, bu hakkı talep eden eşin gelirinin olmasına veya söz konusu mal varlığının edinilmesine, iyileştirilmesine ya da korunmasına katkıda bulunulmasına gerek yoktur....

              Mahkemece, davacının 1901 ada 194 parselde 2 numaralı mesken ile ilgili 1/2' sinin değerinin katılma alacağı olarak tahsile ilişkin davasının kabulüne, 75.000 TL. katılma alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesi üzerine hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar 5.4.2002 tarihinde evlenmiş, 26.5.2006 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, 25.11.2010 tarihinde kesinleşmesiyle, mal rejimi sona ermiştir (TMK.nun 225/2.m.). Sözleşmeyle başka mal rejimi seçilmediğinden, eşler arasında evlenme tarihinden mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK.nun 202, 4722 s.Y.nın 10.m.). Dava konusu 1901 ada 194 parselde 2 numaralı mesken, evlilik içinde taraflar arasında edinilmiş mallara katılma rejimi geçerli iken, 25.5.2005 tarihinde davalı adına alınarak tapuya tescil edilmiştir....

                Davanın İSG hizmeti verdiğini iddia ettiği hizmet konusu Şubat ve Mart 2018 dönemi faturalarırı daval ticari defterlerine kayıt etmemesi nedeniyle uyumsuzluk oluşmuş olup, davalı 31.01.2018 tarihi itibariyle en son hizmet aldığ ve ticari defterlerinde yer alan bakiyenin (26.294,43 TL) tutan nda hizmet al mı borcu olduğu, davaa takip alacağ başlattığı asıl | alacak tutan ile uyumlu olduğu, 31.01.2018 tarihi itibariyle hizmetin alınıp / verildiği, Davanın yaptığ eksik işlerin %40 olacağ esas alndığında takip tarihi ve daval defter kayıtlarına göre 31.01.2018 itibariyle talep edilebilecek as| alacak tutan olan 26,294.43 TL*60/100) 15,776,65 TL takipte asl alacak olarak talep edebileceği as| alacağ olduğu " sonuç ve kanaatine varmıştır. İş güvenliği uzman ... ve Mali Müşavir ... 03/08/2021 tarihli ek raporlarında sonuç olarak; Davacı ... Ltd. ŞTİ.'...

                  Somut uyuşmazlıkta tasfiyeye konu edilen 3130 ada 5 parselde bulunan 6 nolu bağımsız bölüm eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu12.12.2006 tarihinde satış yolu ile davalı eş adına tescil edilmiştir. Edinilmiş mal niteliğindeki taşınmazlara ilişkin katılma alacağının belirlenmesinde karar tarihine en yakın tarihteki sürüm değeri yerine karardan yaklaşık 2 sene önce gerçekleştirilen keşif tarihi itibariyle belirlenen değer esas alınmıştır. Katılma alacağının belirlenmesinde yukarıda açıklandığı üzere taşınmazın tasfiye tarihindeki değeri, başka bir ifade ile karar tarihine en yakın tarihteki değerinin temel alınması gereklidir....

                    Tarafların evlendikleri tarihten 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı rejimi (743 sayılı TKM.mad. 170) bu tarihten sonra ise yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. (4722 sayılı Kanunun 10.md. TMK.202 md.) Dosyadaki bilgi ve belgeler ile kabule göre, taraflar arasındaki uyuşmazlık TMK.202,219, 230,231, 235 ve 236. maddeleri gereğince katılma alacağı isteğine ilişkin olup, davacının kişisel geliriyle edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde alınan taşınmaza yapılan katkıdan kaynaklanan değer artış payı alacağı niteliğinde değildir.(TMK.227 m.) Mahkemece her ne kadar gerekçe kısmında değer artış payı alacağı olarak yazılmış ise de hüküm fıkrası katılma alacağı belirlenmiş olup gerekçe kısmındaki değerlendirme maddi hataya dayanmaktadır. Mahkemece taşınmazlar başında 07.10.2008 tarihinde keşif yapılmış ve taşınmazın bu tarihteki değeri üzerinden davacının katılma alacağı belirlenmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu