"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Sahte fatura kullanmak HÜKÜM : Beraat Katılan sıfatını alabilecek derecede suçtan zarar görmüş olan ve kovuşturma evresinde usulüne uygun olarak duruşmadan haberdar edilmediği için davaya katılma talebinde bulunamayan şikayetçi kurum vekilinin, 5271 sayılı CMK'nın 260/1. madde ve fıkrası uyarınca yasa yollarına başvurma suretiyle katılma iradesini belirttiğinden katılan olarak kabulüyle yapılan temyiz incelenmesinde; Kovuşturmanın her aşamasında kamu davasına katılma hakkı bulunan kuruma, duruşma gününün usulen bildirilip davaya katılma olanağı sağlanmadan yazılı şekilde karar verilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK'nın 234/1-b maddesine aykırı davranılması, Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 12.02.2018...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Beraat Sanığa yüklenen suçtan doğrudan zarar görmesi nedeniyle kamu davasına katılma hakkı bulunan ve duruşmada sanığın cezalandırılmasını talep eden şikayetçi kurumun CMK'nun 238/2. maddesi uyarınca davaya katılma talebine rağmen katılma kararı verilmemiş ise de, yargılama aşamasında katılma isteminde bulunan ve beraat hükmünü temyiz eden şikayetçi kurumun 5271 sayılı CMK'nun 260/1. maddesi gereğince yasa yoluna başvurma hakkı bulunduğundan aynı Yasanın 237/2. maddesi uyarınca davaya katılan, Av. ...'unda katılan vekili olarak kabulüne karar verilerek yapılan incelemede; Yüklenen suçun yasal unsurları itibariyle oluşmadığı dosya içeriğine uygun şekilde gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin ve Cumhuriyet savcısının temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA, 12.06.2017 gününde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Karşılıksız yararlanma ve mühür bozma HÜKÜM : Beraat Gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Sanık hakkında karşılıksız yararlanma ve mühür bozma suçlarından açılan kamu davası üzerine katılan vekilinin 08.04.2013 havale tarihli dilekçe ile sadece mühür bozma suçu yönünden katılma talebinde bulunduğu, bu dilekçeye istinaden katılma kararı verildiği ve karşılıksız yararlanma suçundan katılma talebi ve katılma kararının olmadığı anlaşılmakla, karşılıksız yararlanma suçundan verilen kararı temyize hakkı bulunmaması itibariyle katılan vekilinin bu konudaki temyiz talebinin 1472 sayılı CMUK.nun 317. maddesi gereğince oybirliğiyle (REDDİNE), 2- Katılan vekilinin mühür bozma suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesine gelince; Mahkemece kanıtlar değerlendirilip gerektirici nedenleri açıklanmak suretiyle verilen beraat kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan katılan vekilinin, suçun sübut bulduğuna yönelik yerinde görülmeyen...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Beraate dair Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü: Müşteki vekilinin temyiz dilekçesi içeriğinden ... çocuk hakkında kasten yaralama suçundan verilen beraat kararını temyiz ettiğini belirlenerek ve müşteki ... ve velisi annesi ...’in şikayetçi olup, davaya katılmak istediklerini beyan ettikleri halde katılma konusunda bir karar verilmediği, bu itibarla katılma talebinde bulunan ve süresinde temyiz dilekçesi verip kararı temyiz ederek katılma iradesini gösteren müşteki ... vekilinin 5271 sayılı CMK'nin 260/1. ve 237/2. maddeleri uyarınca kamu davasına katılma talebinin kabulüne karar verilerek yapılan incelemede; Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre katılan vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün isteme...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : UYGULAMA KADASTROSU Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: 1- ... tarafından 04.12.2014 tarihli dilekçe ile davaya katılma talebinde bulunulmuş olup, davaya katılma harcını yatırdığına ilişkin makbuz dosya içerisinde yer almamaktadır....
Davalı taraf cevap dilekçesi ile takas ve mahsup def'inde bulunmuş, raporlarla davalının katılma alacağı 137.625,00TL hesap edilmiştir. Davacının taşınmaz yönünden 86.625,00 TL değer artış payı 320.231,25 TL katılma alacağı ve araç yönünden 6.951,31 TL katılma alacağı olduğu toplam 413.807,56 TL alacağından davalının katılma alacağı 137.625,00TL mahsup edildiğinde davacının alacaklı olduğu toplam miktarın 276.182,56 TL olduğu hesap edilmiş ve bu alacak üzerinden hüküm kurulması gerekmiştir" şeklinde yazılması suretiyle hükmün "1. Davanın kısmen kabulü ile; toplam 411.801,31 TL değer artış payı ve katılma alacağının kararın kesinleşme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, 2. Davalının aile konutunun mülkiyetinin davalıya aidiyetine ilişkin talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 3....
Mahkemece, davalı lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu gözden kaçırılarak, belirtilen hesaplar yönünden davalı aleyhine fazla artık değere katılma alacağının hüküm altına alınması hatalı olmuştur. b. Davalı adına olan T. İş Bankası A.Ş.'nin ... nolu hesabına yönelik temyiz itirazlarının incelemesine gelince; Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde, Mahkemece, bu hesapta bulunan 53.279,10 USD'nin tamamı edinilmiş mal kabul edilerek artık değere katılma alacağına hükmedilmiş ise de, bu görüşe katılma olanağı yoktur....
Yani edinilmiş mallara katılma alacağı karşılığında mülkiyet hakkının tanınmasını öngörmektedir. TMK'nın 652. maddesinde ise, eşler arasındaki mal rejimi ne olursa olsun, sağ kalan eşin, tereke malları arasında yer alan konut veya konut eşyası üzerinde mirastan kaynaklanan ayni hakkını düzenlemektedir. TMK'nın 240. maddesi gereğince sağ kalan eşin, konut ve ev eşyası üzerinde ayni hak isteğinde bulunabilmesi için bazı koşulların varlığı aranmaktadır. Örneğin, eşler arasında katılma rejiminin bulunması, katılma rejiminin ölüm nedeniyle son bulması, sağ kalan eşin olması, sağ kalan eşin katılma alacağının doğması ve sağ kalan eşin ayni hak talep etmesi gibi koşulların gerçekleşmesi gerekmektedir....
Dairenin ilk kararlarında 01.01.2002 tarihinden sonra eşler arasında geçerli bulunan edinilmiş mallara katılma rejimi geçerli olduğu dönemde edinilen mallardan kaynaklanan katılma alacağı yönünden TMK’nun 178. maddesinde yer alan bir yıllık zamanaşımı süresi uygulanmakta idi. Ne var ki, HGK’nun 17.04.2013 tarih ve 2013/8- 375 Esas, 2013/520 Karar sayılı kararı ile edinilmiş mallara katılma rejiminden kaynaklanan katılma ve değer artış payı yönünden de 10 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanacağı kabul edilmiş ve Daire de Hukuk Genel Kurulu’nun bu görüşünü benimsemiştir. Bu nedenle Hukuk Genel Kurulu Kararı'nın verildiği 17.04.2013 tarihinden itibaren edinilmiş mallara katılma rejimi bakımından 10 yıllık zamanaşımı süresi uygulanmaktadır. Yine TMK’nun 5. maddesi yoluyla Türk Borçlar Kanunu'nun 146. maddesinde yer alan 10 yıllık zamanaşımı süresi esas alınmaktadır....
Mahkemece verilen ilk kararda davanın kısmen kabulüyle davacının 60.000,00 TL katkı payı alacağı talebine ilişkin davanın reddine, davacının katılma alacağı talebinin kabulüne, 116.562,22 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir....