WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aile Mahkemesi'nden verilen 05.10.2015 gün ve 590/750 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... vekili, muris ...ile davalı arasındaki mal rejimin tasfiyesi ile, alacağın tespiti ile, miras hissesi oranında, edinilmiş mallara katılma rejimi gereğince 15.000 TL katılma alacağı ile mal ayrılığı rejimi gereği 15.000 TL katkı payı alacağının davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın miras hukuku ile ilgili olduğu, davacının ortaklığın giderilmesi talep ettiği bu davaların Sulh Hukuk Mahkemeleri'nde görülmesi gerektiğinden mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir. Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

    Eşler kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde başka bir mal rejimini seçmedikleri taktirde bu tarihten geçerli olmak üzere yasal mal rejimini (edinilmiş mallara katılma rejimi) seçmiş sayılırlar" denilmekte ve aynı Kanunun 10/3 maddesinde de " Şu kadar ki eşler yukarıda öngörülen bir yıllık süre içerisinde mal rejimi sözleşmesiyle yasal mal rejimini (edinilmiş mallara katılma rejimini) evlenme tarihinden (Yani geçmişe etkili olarak) geçerli olacağını kabul edebilirler." hükmüne yer verilmektedir. Bu iki düzenleme birlikte değerlendirildiğinde eşlerin geçmişe etkili olmak üzere sadece yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimini seçebilecekleri açıktır. Diğer bir ifade ile; eşler geçmişe etkili bir biçimde edinilmiş mallara katılma rejimi dışında gene kanunun tanıdığı başka seçimlik bir mal rejimini (mal ortaklığı, mal ayrılığı veya paylaşmalı mal ayrılığı rejimlerinden birini) evlenme tarihinden itibaren geçerli olmak üzere seçemez ve belirleyemezler....

      Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK m. 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM m. 170), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı Yasa'nın m. 10, TMK m. 202/1). Tasfiyeye konu kooperatif hissesi, eşler arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu 21.09.1998 tarihinde davalı eş adına satın alınarak, 25.04.2008 tarihinde 3. şahısa devredilmiştir. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK m. 179). Tasfiyeye konu taşınmazın kooperatif üyeliği yoluyla edinilmesi halinde, kooperatife yapılan ödemelerden ve bu ödemelerin isabet ettiği dönemlerden hareketle, mal rejiminin tasfiyesi ile eşlerin alacak miktarları belirlenir....

        Aile Mahkemesi'nin 2014/1347 E. sayılı dosyası ile boşanma davası açtığı ve davanın halen devam ettiği,TMK 214/2 maddesi gereğince mal rejiminin tasfiyesi davalarında, boşanmaya, evliliğinin iptaline veya hakim tarafından mal ayrılığına karar verilmesi durumunda bu davalarda yetkili olan mahkemenin yetkili olduğunun bildirilmesi karşısında, davanın yetkili .... Aile Mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle yetkisizlik yönünde hüküm kurulmuştur. .... Aile Mahkemesi tarafından ise her ne kadar .... Asliye Hukuk Mahkemesi, taraflar arasında derdest bir boşanma davası olması nedeniyle yetkisizlik kararı vererek dosyayı mahkememize göndermiş ise de, TMK'nın 214. maddesi mal rejiminin tasfiyesi davalarında yetkili mahkeme olarak boşanmaya karar verilmesi durumunda boşanmaya karar veren mahkemenin yetkili olacağını belirtmektedir....

          Dava ziynet eşyalarının aynen olmadığı takdirde bedelinin davalıdan tahsili ve mal rejimi tasfiyesi istemine ilişkindir....

            Hüküm, süresi içerisinde davacı vekili tarafından feragatin davalı tarafın tehdit ve korkutması ile yapıldığı ve bu nedenle geçersizliği ileri sürülerek temyiz edilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 225. maddesine göre; mal rejimi, eşlerden birinin ölümüyle, başka bir mal rejiminin kabulüyle, Mahkemece boşanmaya, evliliğin iptaline veya mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesiyle sona erer. Yargıtay'ın ve Dairemizin sapmaksızın devam eden uygulamalarına göre, mal rejiminin tasfiyesi ile alacak hakkında bir karar verilmesi için eşler aralarındaki mal rejiminin sona ermesi gerekir. Başka bir anlatımla, şahsi hak niteliğindeki mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkının dava konusu yapılabilmesi için muaccel (istenebilir) hale gelmesi gerekir, bu da mal rejiminin sona ermesi ile gerçekleşir. Mal rejiminin sona ermesi, mal rejiminin tasfiyesiyle katkı payı, değer artış payı ve artık değere katılma alacağı davalarının görülebilirlik ön koşuludur....

              Eşler arasında başka mal rejimi seçilmediğinden 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TKM.nin 170. m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar (TMK.nun 225/2. m) yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK.nun 202.m). 1-Dosya kapsamına, dava evrakı ile yargılama tutanakları içeriğine, mahkemece deliller değerlendirilerek karar verildiğine ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacı-karşı davalı.... vekilinin tüm, davalı-karşı davacı .... vekilinin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davalı-karşı davacı ....'in diğer temyiz itirazlarına gelince; Davacı-karşı davalı vekili tarafından ev eşyaları yönünden talep miktarı 3.000,00 TL olarak belirtilmiş ve yargılama devamında tarafça ıslah dilekçesi de verilmemiş olduğu halde; Mahkemece talep aşılarak 3.527,5 TL'ye hükmedilmiştir....

                İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, mal rejiminin tasfiyesine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Mal rejimi sona erdiğinde eşlerin ya da mirasçılarının tasfiye davası sonucunda katkı payı, değer artış payı ve artık değere katılma alacak hakları doğar. Kural olarak, eşlerden birine ait mal varlığında, diğer tarafın mülkiyet veya başka ayni hak talebi söz konusu olamaz. Mal rejiminin tasfiyesi isteğinde bulunan eşe ya da mirasçılarına tanınan hak ayni olmayıp, şahsi alacak hakkıdır (07.10.1953 gün 8/7 YİBK, 4721 sayılı TMK'nun m. 227/1, 231, 236/1). TMK'nun 239/1. fıkrasında; "katılma alacağı ve değer artış payı ayın veya para olarak ödenebilir…” denilmektedir. 226/3. madde de ise "Eşler karşılıklı borçları ile ilgili düzenleme yapabilirler" hükmüne yer verilmiştir. Anılan kanuni düzenlemelerden de anlaşılacağı gibi, borcun ayın olarak ödenmesi borçlu eşe tanınmış bir haktır....

                  İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak isteğine ilişkindir. 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 225. maddesine göre; mal rejimi, eşlerden birinin ölümüyle, başka bir mal rejiminin kabulüyle, mahkemece boşanmaya, evliliğin iptaline veya mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesiyle sona erer. Yargıtay'ın ve Dairemizin sapmaksızın devam eden uygulamalarına göre, mal rejiminin tasfiyesi ile alacak hakkında bir karar verilmesi için eşler aralarındaki mal rejiminin sona ermesi gerekir. Başka bir anlatımla, şahsi hak niteliğindeki mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkının dava konusu yapılabilmesi için muaccel (istenebilir) hale gelmesi gerekir, bu da mal rejiminin sona ermesi ile gerçekleşir. Mal rejiminin sona ermesi, mal rejiminin tasfiyesiyle katkı payı, değer artış payı ve artık değere katılma alacağı davalarının görülebilirlik ön koşuludur....

                    Diğer yandan, yukarıda açıklandığı üzere davacı kadın tarafından açılan mal rejimi davasının önce boşanma davası ile birleştirildiği, dosya arasında fiziken bulunmayan ancak UYAP sisteminden (2015/972 E. sayılı) boşanma dava dosyasının istenerek yapılan incelemesinde; birleştirilen dosyada ön inceleme duruşması yapıldığı, duruşmada ara kararla "boşanma dava dosyasının mal rejimi davası açısından bekletici mesele yapılmasına" karar verildiği, aynı zamanda taraflara delillerini bildirmesi için HMK'nın 140/5. maddesi uyarınca yasal ihtarat yapıldığı, tarafların tanıklarını bildirdiği, bildirilen bu tanıkların mal rejimi davası açısından da gösterildiğinin kabulü gerektiği, ne var ki bu tanıkların mal rejimi davasına ilişkin beyanlarının alınmadan dosyanın tefrik edildiği, bu haliyle delillerin toplanmadığı ve eksik incelemeye dayalı olarak karar verildiği, bu hususların usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmıştır....

                    UYAP Entegrasyonu