Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Görüldüğü üzere, gerek protokol içeriği gerekse hükme geçirilen mali hususlara ilişkin hüküm fıkrası ile tarafların karşılıklı anlaşmalarını bildirdikleri imzalarını taşıyan kararın verildiği duruşmadaki beyanları birlikte değerlendirildiğinde; tarafların karşılıklı olarak eşya ve ziynet taleplerinin bulunmadığının kabul edildiği, bunun dışındaki anlaşmanın boşanmanın fer'i (eki) niteliğindeki konulara ilişkin olduğu, mal rejiminin tasfiyesi konusunda bir anlaşma yapılmadığı anlaşılmaktadır. TMK. 166/3. maddesi uyarınca anlaşmalı boşanma kararı için; eşlerin boşanma ve boşanmanın eki niteliğindeki hususlarda anlaşmış olmaları gerekir. Mal rejiminin tasfiyesi boşanmanın eki niteliğinde olmadığından, anlaşma gerekli değildir. Ancak anlaşma olduğu takdirde boşanmayla birlikte hüküm altına alınmasına da yasal bir engel yoktur. Bu bakımdan mal rejiminin tasfiyesine ilişkin bir anlaşma yapılmadığı anlaşıldığından, davacı tarafından eldeki davanın açılmasına engel bir durum bulunmamaktadır....

    Mahkemece dosya üzerinden yapılan yargılama sonucu; her ne kadar davacı tarafından mal rejiminin tasfiyesi talepli dava açılmış ise de, davacı ile davalının 14/08/1999 tarihinde evlendikleri, Büyükçekmece 4. Aile Mahkemesinin 2014/548 Esas 2014/757 Karar sayılı ilamı ile anlaşmalı boşandıkları, söz konusu boşanmanın 26/09/2014 tarihinde kesinleştiği, tarafların yeniden 11/02/2016 tarihinde evlendikleri ve halen evli oldukları, UYAP sistem üzerinden yapılan kontrolde taraflar arasında görülmekte olan derdest bir boşanma davasının bulunmadığı, mal rejimi tasfiyesi istenebilmesi için sona ermiş bu evlilik veya evliliğin sona ermesi için boşanma davası açılmış olması gerektiği dikkate alınarak, mal rejimi davasının görülebilmesi için gerekli özel dava şartı somut olayda bildirilerek davacının davasının dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; tarafların Büyükçekmece 4....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Uyuşmazlık, ortak edinilmiş malların mal rejimi gereğince tasfiyesi istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliği itibari ile hükmün temyiz incelemesi Dairemizin görevi içerisinde bulunmayıp Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin görevi içerisinde olduğundan dosyanın adı geçen daire başkanlığına gönderilmesine, 9.7.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      DAVA TÜRÜ :Boşanma-Mal Rejimi Tasfiyesi Taraflar arasındaki "boşanma" ve "mal rejimi" davalarının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm,davalı-karşı davacı (koca) tarafından; kendi davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı-karşı davacı tarafından usulüne uygun şekilde açılmış bir boşanma davası bulunmadığı gibi, karşı davasının katkı payı alacağına ilişkin olduğunun anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 28.11.2012 (Çrş.)...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal rejiminin tasfiyesi ... ile ... aralarındaki mal rejiminin tasfiyesi davasının reddine dair ... 1. Aile Mahkemesi'nden verilen 23.02.2012 gün ve 729/108 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Taraflar arasında mal rejiminin tasfiyesi kapsamında tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde alacak isteğine ilişkin olarak görülen davanın yapılan yargılaması sonunda; Mahkemece, 4721 sayılı TMK'nun 178. maddesi uyarınca 1 yıllık zamanaşımı süresi kaçırıldıktan sonra dava açıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

          Mal rejimi yurt dışında boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona erecektir (TMK 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM 170.m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı yasanın 10, TMK 202/1.m). Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK 179.m). 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 225.maddesine göre; mal rejimi, eşlerden birinin ölümüyle, başka bir mal rejiminin kabulüyle, mahkemece boşanmaya, evliliğin iptaline veya mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesiyle sona erer. Yargıtayın devam eden uygulamalarına göre, mal rejiminin tasfiyesi ile alacak hakkında bir karar verilmesi için eşler aralarındaki mal rejiminin kanunda yazılı sebeplerden biri ile sona ermiş olması gerekir (TMK m.180, 206, 208, 225)....

          Dosyadaki bilgi ve belgeler ile karar düzeltme dilekçesinin incelenmesi sonunda; Hemen burada, “mal rejiminin sona erme anı' üzerinde durulmasında fayda bulunmaktadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 225.maddesine göre; mal rejimi, eşlerden birinin ölümüyle, başka bir mal rejiminin kabulüyle, mahkemece boşanmaya, evliliğin iptaline veya mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesi hâllerinde, mal rejimi dava tarihinden geçerli olmak üzere sona erer. Yargıtay'ın ve Dairemizin sapmaksızın devam eden uygulamalarına göre, mal rejiminin tasfiyesi ile alacak hakkında bir karar verilmesi için eşler aralarındaki mal rejiminin sona ermesi gerekir. Başka bir anlatımla, şahsi hak niteliğindeki mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkının dava konusu yapılabilmesi için muaccel (istenebilir) hale gelmesi gerekir, bu da mal rejiminin sona ermesi ile gerçekleşir. Mal rejiminin sona ermesi, mal rejiminin tasfiyesiyle alacak davalarının görülebilirlik ön koşuludur....

            Eşler arasında başka mal rejimi seçilmediğinden 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM.nin 170.m.), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği ve boşanma davasının açıldığı tarihe kadar (4721 sayılı TMK.nun 225/2.m.) yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4721 sayılı TMK.nun 202.m.). Dava konusu Bahçelievler 6644 parselde 7 numaralı bağımsız mesken 13.04.1993 tarihinde satın alınarak davalılardan ..., Yakuplu köyü 472 ada 4 parselde 8 numaralı daire ise 12.05.2005 tarihinde satın alınarak ... ... adına tapuya tescil edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamalar ve dosya kapsamından davacının, evlilik birliği içinde edinilen taşınmazlarla ilgili alımlarında katkıda bulunduğunu açıklayarak mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan yarı oranda iptal tescil isteğinde bulunduğu anlaşılmaktadır....

              Mahkemece, davacının bu davayı açabilmesi için daha önce lehine karar verilen boşanmadan kaynaklı tazminat veya mal rejimi tasfiyesi sonunda katkı payı alacağının bulunmasının dava şartı olduğunu, somut olayda davacının böyle bir alacağının olmadığından bu davayı açmakta hukuki yarar bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Danışıklı bir hukuki işlem ile üçüncü kişilere zarar verilmesi, onlara karşı işlenmiş bir haksız eylem niteliğinde olduğundan, kural olarak danışıklı işlem (muvazaalı muamele) nedeniyle hakları zarara uğratılan üçüncü kişiler, tek taraflı veya çok taraflı olan bu hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler....

                K A R A R Davacı ..., dava dilekçesinde belirtilen taşınmaz nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi ile alacak isteğinde bulunmuştur. Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur....

                  UYAP Entegrasyonu