Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

dayalı davalarının kabulü ile kadın lehine ferilerine karar verilmiş, karar taraflarca istinaf edilmekle; bölge adliye mahkemesi, kadının TMK 161. maddesine dayalı davasının kabulüne ve kadın lehine tazminat miktarlarının arttırılmasına ve tarafların sair istinaf itirazlarının esastan reddine karar vermiştir....

    Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı-karşı davalı kadının zina nedeni ile açtığı boşanma davasının reddine ilişkin temyiz dilekçesinin incelenmesinde; Karşılıklı boşanma davasında, davalardan biri hakkında taraflardan birinin temyizi, o tarafın temyiz etmediği dava yönünden; diğer tarafa katılma yoluyla temyiz hakkı vermez. Hükmü, davalı-karşı davacı erkek, kendi davası hakkında verilen hüküm kurulmasına yer olmadığı kararı, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar yönünden temyiz etmiştir. Kadının reddedilen zina sebebine dayalı boşanma davasına yönelik bir temyiz bulunmadığına göre, bu dava katılma yoluyla da temyize getirilemez....

      Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflarca Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesine dayalı olarak açılan karşılıklı boşanma davalarının yapılan yargılaması sonucunda ilk derece mahkemesince erkeğin davasının reddi ile kadının davasının kabulüne ve ferilerine karar verilmiş, ilk derece mahkemesinin verdiği bu karara karşı, taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Bölge adliye mahkemesi karar ilamının gerekçe kısmında tarafların istinaf başvuru sebepleri gösterilmiş olmasına karşın davacı karşı davalı erkeğin istinaf başvuruları incelenerek hüküm kısmında da sadece erkeğin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir ....

        Ancak, Sanığın, mesajların karşılıklı rızaya dayalı mesajlar olduğunu savunması karşısında, mağdur ve sanığa ait cep telefonlarının suça konu mesajları kapsayacak tarihlerdeki HTS kayıtları getirtilerek karşılıklı mesajların ve aramanın olup olmadığı ve konuşma süreleri tespit edilip, mağdurun sanığın araması ve mesaj atmasına çok sınırlı sayıda mesaj atıp arayarak cevap verip vermediği belirlenerek, sanığın sırf huzur ve sükunu bozmaya yönelik mağdura mesaj atıp atmadığı araştırılmadan eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile hüküm kurulması, Kanuna aykırı ve ... müdafiinin temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 12/11/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

          Dosya kapsamından, Aile Mahkemesinin 27.12.2013 günlü kararında yetkili ve görevli mahkeme belirtilmeden görevsizlik kararı verilerek yargı yeri belirlenmesi için dosyanın dairemize gönderildiği, karşılıklı göreve ve yetkiye ilişkin bir kararın bulunmadığı anlaşılmıştır. Somut olayda, yargı yeri belirlenebilmesi için, karşılıklı yetkisizlik veya görevsizlik kararının bulunması gerektiği gibi, ayrıca Konya 4.Aile Mahkemesince de yetkili ve görevli mahkemenin belirtilmesi gerekmektedir. Sonuç: Bu aşamada yargı yeri belirleme koşulları bulunmayan dosyanın mahalline GÖNDERİLMESİNE, 20.03.2014 gününde oybirliği ile karar verildi....

            ın birbirlerine karşılıklı olarak sinkaflı küfürler ettikleri, ayrıca sanığın sopa ile belediye otobüsünün sağ yan kapı camına vurmak suretiyle kırarak zarar verdiği, sanığın ikrara dayalı savunması, katılan ve tanık beyanları, olay yeri tespit tutanağı ve tüm dosya kapsamından anlaşılmakla, sanık hakkında hakaret eyleminin karşılıklı olması nedeni ile ceza verilmesine yer olmadığı ve kamu malına zarar verme eylemi nedeni ile de verilen mahkumiyet kararında bir isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık ve katılan ... vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 10/02/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-karşı davalı erkek tarafından Türk Medeni Kanununun 166/son maddesine dayalı fiili ayrılık nedeniyle açılmış boşanma davasına karşı, davalı-karşı davacı kadın tarafından da, eşine karşı aynı hukuki sebeple 14.01.2013 tarihinde "karşı boşanma" davası açılmış ve harcı yatırılmıştır. Mahkemece, erkeğin boşanma davası kabul edilmiş, kadının karşı boşanma davası hakkında ise hüküm kurulmamıştır. Karşılıklı dava açılması durumunda mahkemece davaların her biri hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması gerekir....

                DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-karşı davalı erkek tarafından Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesine dayalı evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle açılmış boşanma davasına karşı, davalı-karşı davacı kadın tarafından da, eşine karşı değer katkı payı alacağı, nafaka, tazminat talepleri ile ilgili 15.09.2014 tarihinde karşılık dava açılmış ve adli yardım talebi kabul edilmiştir. Mahkemece, davanın reddine şeklinde hüküm kurulmuştur. Karşılıklı dava açılması durumunda mahkemece davaların her biri hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması gerekir. Bu husus gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....

                  Maddelerine dayalı karşılıklı boşanmaya karar verilmesinde ve kusura ilişkin yapılan değerlendirmede, gerçekleşen kusur durumuna göre evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı sabit olup, TMK'nun 166/1 ve 166/4 maddeleri gereğince davaların ayrı ayrı kabulüne tarafların boşanmalarına karar verilmesinde isabetsizlik yoktur....

                  Aile Mahkemesinin 2017/1115 esasıyla zina hukuki sebebine dayalı boşanma davası açılmış ve bu husus davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından beyan edildiğine ve davalar arasında bağlantı bulunduğuna göre, taraflarca açılan evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı ( TMK m. 166/1) ve erkek tarafından zina hukuki sebebine dayalı ( TMK m. 161) açılmış olan davaların birleştirilerek, davaların esası hakkında hüküm kurulması gerektiğinden hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeple Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 10.11.2017 tarih 2017/1021 esas ve 2017/1510 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, Antalya 6....

                    UYAP Entegrasyonu