DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Soyadının Kullanımına İzin Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı erkek tarafından, her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 154.30 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 25.02.2019 (Pzt.)...
Bu madde hükmüne göre boşanma halinde kadın evlenmeden önceki soyadını yeniden alır. Eğer kadın evlenmeden önce dul idiyse hakimden bekarlık soyadını taşımasına izin verilmesini isteyebilir. Somut olayda davacı kadın evlenmeden önce dul olduğuna göre boşanma ile önceki dul kaldığı "..." soyadını yeniden alması asıldır. Dul iken ancak hakimden bekarlık soyadını taşımasına izin verilmesini isteyebilir. Dosya içinde davacının kızlık soyadını taşıması için mahkemeden izin aldığı konusunda herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığı gibi bu konuda herhangi bir uyuşmazlık da sözkonusu değildir. Bu durumda davacının yasal olarak taşıması gereken soyadının dul iken taşıdığı "..." soyadı olduğu gözetilerek mahkemece yukarıda anılan yasa hükmü gereğince davanın kabulü ile ... olarak kullandığı soyadının "..." olarak değiştirilmesine hükmedilmesi gerekirken, yerinde görülmeyen gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 01.07.2009 tarihinde Almanya'da evlenip Leverkusen Yerel Mahkemesi'nin 19.11.2010 tarih, 31 F 354/10 sayılı kararıyla boşandıklarını, yabancı mahkeme kararının Bodrum Aile Mahkemesi'nin 2016/746 Esas, 2016/773 Karar sayılı tanınmasına ve tenfizine karar verildiğini, Almanya vatandaşı olan, yurt dışında doktor olarak yaşayan, Alman yasaları gereği halen de davalının soyadını kullanan ve bu soyadı ile pasaport taşıyan davacının, tanıma ve tenfiz kararı sonrası Türkiye'deki soyadının değişmesi yüzünden gerek kendisiyle gerekse velayeti annede olan ortak çocuk ile ilgili konularda resmi makamlar önünde sorunlar yaşadığını ileri sürerek, davalı eski eşe ait "Serçe" soyadının davacı tarafından kullanılmasına izin verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, davacının kızlık soyadının kullanılmasına izin verilmesi istemine ilişkindir. Dava, Nüfus Hizmetleri Yasası uyarınca nüfus kütüğündeki kayıtlarda yapılması gereken herhangi bir düzeltmeye ilişkin olmayıp doğrudan doğruya Türk Medeni Yasasının 173. maddesine göre değerlendirilmesi gereken bir istemdir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 09.03.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve fer'îleri ile birlikte çocuğun velâyet sahibi annesinin soyadını kullanmaya izin davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince açılan karşılıklı boşanma davasının ve fer'îlerinin kabulüne, davacının ortak çocuğun soy adının değiştirilmesi talebinin reddine karar verilmiştir. Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince ... kadının "müşterek çocuğun soyadının değiştirilmesi" talebinin, iş bu dosyadan tefriki ile Daire'nin ayrı bir esasına kaydedilmesine karar verilmiştir....
Kayyım; çocuğun soyadının değiştirilmesinin çocuğun üstün yararına olduğunu, çocuğun aidiyet duygusunun sağlanabilmesi için soyadının değiştirilmesi gerektiğini, davalının babalık görevlerini yapmadığını, çocukla kişisel ilişki zamanlarında görüşmediğini, dosyadaki bilirkişi raporlarının ve delillerin görmezden gelindiğini, ilk alınan raporun eksik inceleme ile oluşturulduğunu, babanın duyduğu hırs ile istinaf yoluna başvurduğunu belirterek kararın bozulmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık; velâyet hakkına sahip annenin soyadının çocuğun soyadı olarak kullanılmasına izin davasının kabulü için gerekli şartların gerçekleşip gerçekleşmediği, çocuğun soyadının annenin soyadı ile değiştirilmesinin çocuğun üstün yararına olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm tazminatlar, yoksulluk nafakası ve soyadının kullanılmasına izin yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine,peşin alınan harcın mahsubuna, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 11.03.2009 (Çrş.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, Türk Medeni Kanununun 173.maddesinin ikinci fıkrasına göre, davacının boşandığı kocasının ... olan soyadının kullanılmasına ve bu soyadını taşımasına izin verilmesi istemine ilişkindir. Davacı, ... evlenerek ... soyadını almıştır. Kocası ...'nın 1974 yılında ölmesi üzerine 1975'de ... ile evlendiği, bu kişiden de 2002 yılında boşandığı ve bunun soyadını kullanmak istediği anlaşılmaktadır. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 25.05.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Türk Medeni Kanunu’nun 173/3-4. maddeleri uyarınca, kadının, boşandığı kocasının soyadını kullanmakta menfaati bulunduğu ve bunun kocaya bir zarar vermeyeceği ispatlanırsa, istemi üzerine hâkim, kocasının soyadını taşımasına izin verir. Koca, koşulların değişmesi hâlinde bu iznin kaldırılmasını isteyebilir. Somut uyuşmazlıkta tarafların 2006 yılında evlendikleri, 2009 doğumlu ... ve ... isimli ikiz ortak çocuklarının dünyaya geldiği ve 2011 yılında Türk Medeni Kanunu’nun 166/3. maddesi uyarınca anlaşmalı olarak boşandıkları, boşanma protokolü kapsamında tarafların karşılıklı kabulü ile kadının boşandığı eşinin soyadını kullanmaya devam ettiği davanın açıldığı tarih itibari ile davalı kadının 7 yıldır eşinin soyismini kullandığı anlaşılmıştır....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası talebinin reddi, erkeğin soyadının kullanımına izin verilmesi talebi yönünden; davalı-davacı erkek tarafından ise kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen maddi ve manevi tazminat yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 292.10 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine,...