Nüfus Hizmetleri Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 59. maddesinin 1. fıkrası "Boşanan kadının koca hanesindeki kaydı kapatılıp önceki soyadı verilerek, bu evlenmeden önce kayıtlı bulunduğu hanedeki nüfus kaydı açılır.", 3. fıkrası ise "Hakim, boşanan kadının kocasının soyadını taşımasına izin vermiş ise kadın bu evlenmeden önce kayıtlı bulunduğu haneye, taşımasına izin verilen koca soyadı ile döner ve burdaki nüfus kaydı açılır." hükümlerini içermektedir. Dosyadaki boşanma ilamından ve nüfus kaydındaki işlemlerden, davacının boşanması nedeni ile önceki soyadı verilerek nüfus kaydının açılarak evlenmeden önce kayıtlı olduğu haneye geldiği, boşandığı eşinin soyadını taşımasına izin veren mahkeme kararı ile dönmediği, boşandığı 1995 yılından bu yana "..." soyadını kullandığı, eski eşi ...'...
Evliliğin feshi veya boşanma hallerinde, velâyet hakkı kapsamındaki yetkiler dâhilinde olan çocuğun soyadının belirlenmesi hususunun düzenlediği 21.06.1934 tarihli ve 2525 sayılı Soyadı Kanunu'nun 4. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan "Evliliğin feshi veya boşanma hallerinde çocuk anasına tevdi edilmiş olsa bile babasının seçtiği veya seçeceği adı alır." şeklindeki düzenleme Anayasa Mahkemesinin 08.12.2011 tarihli ve 2010/119 esas, 2011/165 karar sayılı kararı ile iptal edilmiş ve iptal kararı gerekçesinde, kadın ve erkeğin evlilik süresince ve evliliğin sona ermesinde eşit hak ve sorumluluklara sahip olmaları gereğine yer veren uluslararası sözleşme hükümlerine de atıf yapılmak ve eşlerin, evliliğin devamı boyunca ve boşanmada sahip oldukları hak ve yükümlülükler bakımından aynı hukuksal konumda oldukları, erkeğe velâyet hakkı kapsamında tanınan çocuğun soyadını seçme hakkının kadına tanınmamasının, velâyet hakkının kullanılması bakımından cinsiyete göre ayırım yapılması sonucunu doğuracağı...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı kadın tarafından açılmış çocuğun annesinin soyadını kullanmasına izin verilmesi talebine ilişkindir. Dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı kadının tüm istinaf istemlerinin HMK. 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Bu itibarla; çocuğun soyadının velayet hakkı kapsamında değiştirilmesine ilişkin davanın, ergin kişinin haklı sebeple soyadının değiştirilmesi niteliğinde değil, evlilik birliği içinde doğan çocuğun, doğumla kazandığı "aile soyadının" değiştirilmesi talebine ilişkin olması nedeniyle görevli mahkeme aile mahkemesidir. Bu durum Yargıtay Dairemizin 13.10.2015 tarih ve 2015/1196-2015/14266 sayılı içtihadında ayrıntılı olarak açıklanmış ve Yargıtay ... Kurulunca da benimsenmiştir. Nitekim... Kurulunun 18.11.2015 gün ve 2015/18-259-2625 sayılı ve 29.01.2016 gün ve 2015/3257 esas 2016/117 karar sayılı içtihatlarıyla Dairemiz görüşü aynen benimsenmiştir. Bu durumda; söz konusu davaya bakma görevi ... Aile Mahkemesine ait ise de, daha önce ... 2....
Aile Mahkemesinin 2018/763 Esas-2020/83 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, müşterek çocukları İlknur’un velayetinin müvekkiline verildiğini, davalının müşterek çocuğun yüzünü dahi görmediğini, evlilik süresinde, boşanma ve boşanmadan sonraki sürede de davalının müşterek çocuğu arayıp sormadığını, müşterek çocuğun ileride okul kayıtlarının olacağını ve çocuğun soyadı ile müvekkilinin soyadının farklı olmasının çocuğun hayatında olumsuzluklara neden olacağını, yaşı küçük çocuğun hastane kayıtlarında soyadının anne ile aynı olmaması sebebiyle çeşitli zorluklar yaşadığını belirterek, müvekkili ve davalı Aydın Uçar’ın müşterek çocuğu olan İlknur Uçar'ın soyadının, müvekkili olan annesinin soyadı olan “ÇIKLABAŞ” olarak değiştirilmesine ve bu şekilde nüfusa tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Aile Mahkemesinin 2018/763 Esas-2020/83 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, müşterek çocukları İlknur’un velayetinin müvekkiline verildiğini, davalının müşterek çocuğun yüzünü dahi görmediğini, evlilik süresinde, boşanma ve boşanmadan sonraki sürede de davalının müşterek çocuğu arayıp sormadığını, müşterek çocuğun ileride okul kayıtlarının olacağını ve çocuğun soyadı ile müvekkilinin soyadının farklı olmasının çocuğun hayatında olumsuzluklara neden olacağını, yaşı küçük çocuğun hastane kayıtlarında soyadının anne ile aynı olmaması sebebiyle çeşitli zorluklar yaşadığını belirterek, müvekkili ve davalı Aydın Uçar’ın müşterek çocuğu olan İlknur Uçar'ın soyadının, müvekkili olan annesinin soyadı olan “ÇIKLABAŞ” olarak değiştirilmesine ve bu şekilde nüfusa tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
, mesleki bakımından tanınabilirliği nedeniyle evlendikten sonra da önceki soyadını kullanmakta hukuki yararı olduğunu, davalı ile aralarında boşanma davası bulunduğunu, boşanma davasının reddedildiğini ve fakat kararın henüz kesinleşmediğini, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin tanıdığı Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Uluslararası Sözleşmesi, bunlara bağlı protokol ve tavsiye kararları hükümleri ile de davacının evlendikten sonra önceki soyadını kullanma hakkının korunduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, soyadının "ŞANLI" ile değiştirilmesine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm kusur tespiti, tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle karar başlığında davacı-davalı ...'ın soyadının... yerine ... yazılmasının maddi hatadan kaynaklandığının ve mahallinde düzeltilmesinin mümkün olduğunun anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 67.20'şer TL. temyiz başvuru harçları peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.12.07.2010(Pzt)...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle karar başlığında davalı-davacı kadının soyadının "...." yerine "....." olarak yazılmasının maddi hata niteliğinde olup, mahallinde her zaman düzeltilebileceğinin anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.07.05.2013(Salı)...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı (koca) tarafından; her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle gerekçeli karar başlığında davalı-davacı kadının .... olan soyadının yazılmamasının yerinde düzeltilebilir maddi hatadan kaynaklandığının anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 15.04.2013 (Pzt.)...