İlk derece mahkemesince; "tüm kayıtlarda davacının T1 olarak yer aldığı, "T1 Tunca" veya "Dınara Tunca" ibaresine rastlanmadığı, Türkiye Cumhuriyeti tarafından tutulan kayıtlarda davacının soyadının Khazhaeva olduğu, Kırgızistan Cumhuriyeti tarafından verilen pasaportunda da isminin Dınara, soyadının Khazhaeva yazılı olduğu görülmekle davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmadığı" gerekçesiyle davanın HMK 114/1- h ve 115. Maddeleri gereğince hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine hükmedilmiştir. Davacı kadın; reddedilen davaya yönelik olarak istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava, evli kadının münhasıran evlenmeden önceki soyadının kullanılmasına izin verilmesine ilişkindir (TMK md. 187). Hukuk Genel Kurulu “emsal davalarda” gerekçesi aşağıya alınan 2014/2- 889 esas, 2015/2011 karar ve 40.09.2015 günlü kararı ile "yeni bir uygulamaya” geçmiştir.Hukuk Genel Kurulunun benzer davalarda da sürdürülen yeni uygulaması Yargıtay 2. Hukuk Dairesi tarafından da benimsenmiştir....
ın soyadının Korkmaz olarak değiştirilmesine ve kararın kesinleşmesiyle birlikte nüfusa işlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II. CEVAP Davalı ... ve dahili davalı davaya cevap vermemiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı tarafından çocuğun soyadının değiştirilmesini gerektirecek olağanüstü bir durum olduğu iddia edilmediği gibi ispat da edilemediği, çocuğun soyadının değiştirilmesinin çocuğun üstün yararına olmayacağının mahkemece kabul edildiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....
Soyadı bireyin yaşamıyla özdeşleşen ve kişiliğin ayrılmaz bir unsur haline gelen birey olarak kimliğin belirlenmesinde en önemli unsurlardan biri ve vazgeçilmez, devredilmez , kişiye sıkı suretle bağlı bir kişilik hakkıdır. Anayasa Mahkemesinin 25/06/2015 tarih ve 2013/3434 numaralı 11/11/2015 tarih ve 2013/9880 numaralı 20/07/2017 tarih ve 2014/1826 numaralı bireysel başvuru kararlarında velayet hakkı tevdi edilen çocuğun soyadının kendi soyadıyla değiştirilmesi yönündeki talebin velayet hakkı ve bu kapsamdaki yetkilerin kullanımı ile ilgili olması sebebiyle Anayasanın 20....
Bölge Adliye Mahkemesi’nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 4721 sayılı Kanun'un 173 üncü maddesi uyarınca kadının boşandığı eşinin soyadını kullanmaya ilişkin izninin kaldırılabilmesi koşulların değişmesinin gerektiği, ispat yükü boşanan kadının soyadının kullanılmasında artık menfaati kalmadığı yahut kadının soyadını kullanmasının kendisine zarar verdiği iddiasında bulunan davacıda olduğu, kadının, tarafların serbest iradeleri ile belirledikleri her iki taraf içinde bağlayıcı nitelikte bulunan ve hakim tarafından onaylanarak kesinleşen anlaşmalı boşanma protokolü ile belirlenen yükümlülüklerin yerine getirilmesini yasal hükümler çerçevesinde davacıdan talep ve dava etmesinin tek başına evlilik soyadının kullanımından kaynaklı oluştuğu iddia edilen zararına dayanak gösterilmeyeceği, bu kapsamda davacı tarafından kadının soyadını kullanımından kaynaklı somut bir zararın veya soyadı kullanmasına izin kararının verildiği tarihten sonra bu iznin kaldırılmasını gerektir koşulların...
Yargı mercileri bu durumu gözeterek anne ile babanın ya da ailelerin çocuk üzerinden inatlaşarak onun yararlarını hiçe sayıp, hukuken oluşmuş statüleri gerçek dışı ve yapay sebeplerle değiştirmeye çalışmalarına izin vermemeleri, söz konusu istemlerine alet olmamaları gerekir. Somut olaya gelince; soyadının değiştirilmesi istenen 19.08.2003 doğumlu ...'ın doğum tarihinde anne ve babası resmen evlidir. Çocuk evlilik içinde doğmuştur ve Türk Medeni Kanununun 321.maddesine göre ailenin diğer bir deyimle babanın soyadını almıştır. Böylece bu çocuk reşit oluncaya kadar veya baba Türk Medeni Kanununun 27.maddesindeki koşulları kanıtlayarak soyadını değiştirmedikçe soyadı değiştirme konusu yasal olarak kapanmıştır. Bu çocuğun anne ve babasının 13.12.2010 tarihinde boşanmış olması sadece boşanma ve velayet hakkı nedeniyle anneye böyle bir dava açma hakkı bahşetmez....
Yargı mercileri bu durumu gözeterek ana ile babanın ya da ailelerin çocuk üzerinden inatlaşarak onun yararlarını hiçe sayıp, hukuken oluşmuş statüleri gerçek dışı ve yapay sebeplerle değiştirmeye çalışmalarına izin vermemeleri, söz konusu istemlerine alet olmamaları gerekir. Somut olaya gelince; soyadının değiştirilmesi istenen ...'in doğum günü olan 21.08.1997 tarihinde ana ve babası resmen evli olduğundan Türk Medeni Kanununun 321.maddesine göre ailenin diğer bir deyimle babanın soyadını almış olup böylece çocuk reşit oluncaya kadar veya baba Türk Medeni Kanununun 27.maddesindeki koşulları kanıtlayarak soyadını değiştirmedikçe soyadı değiştirme konusu yasal olarak kapanmıştır. Çocuğun ana ve babasının sonradan 08.12.1997 tarihinde boşanmaları sadece boşanma ve velayet hakkı nedeniyle anneye böyle bir dava açma hakkını vermez....
Mahkemece; davanın kabulü ile T1 evlenmekle edindiği TAŞCI soyadının iptali ile sadece kendi kızlık soyadı olan YÜNCÜ soyadını kullanmasına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : T4 istinaf dilekçesinde özetle; TMK'nun 187.maddesinin koşullarının oluşmamasına rağmen, kanun maddesi mahkemece farklı yorumlanarak evlilik birliği içinde sadece kızlık soyadını kullanma kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilerek, kararın kaldırılmasını istemiştir. GEREKÇE : Dava; evli kadının münhasıran evlenmeden önceki soyadının kullanılmasına izin verilmesine ilişkindir (TMK m. 187). Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiştir. Yargıtay 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-karşı davalı kadın vekiline temyiz dilekçesinin tebliğine ilişkin mazbatada tebliği yapan memurun adı ve soyadının yazılı olmadığı (Tebligat Kanunu m.23/9) anlaşılmaktadır. Bu durumda davacı-karşı davalı kadın vekiline yapılan temyiz dilekçesi tebligatı usulsüzdür. Açıklanan sebeple temyiz dilekçesinin davacı-karşı davalı kadın vekiline usulüne uygun şekilde tebliği ile katılma suretiyle temyiz süresi de beklenerek gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine İADESİNE, oybirliğiyle karar verildi. 27.02.2017(Pzt.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-davalı erkek vekiline yapılan temyiz dilekçesinin tebliğine ilişkin tebligat mazbatasında tebliği yapan memurun adı ve soyadının yazılı olmadığı (Tebligat Kanunu m. 23/9) anlaşılmaktadır. Bu durumda davacı-davalı erkek vekiline yapılmış usulüne uygun bir tebligattan söz edilemez. Buna göre usulüne uygun şekilde davalı-davacı kadının temyiz dilekçesinin davacı-davalı erkek vekiline tebliği sağlanıp, katılma yoluyla temyiz süresi beklenildikten sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine İADESİNE oybirliğiyle karar verildi. 16.11.2016 (Çrş.)...
psikolojik yönden olumsuz etkileneceğini, çocuğun üstün yararı olduğunu iddia ederek, çocuğun anne soyadını kullanmasına izin verilerek "Pesen" olan soyadının "..." olarak değiştirilmesine ve nüfusa bu şekilde tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....