Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesi ve ...2. Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesi, uyuşmazlığın aile hukukundan kaynaklandığı ve Aile Mahkemesinin görevi kapsamında kaldığından bahisle görevsizlik kararı vermiştir. Aile Mahkemesi ise, davanın mal rejiminin tasfiyesi veya katkı alacağına dayalı talep olmadığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda davacı, boşandığı eşine bağışlama amacıyla devrettiği taşınmazın boşanma nedeniyle tapu kaydının iptali ile kendi adına kaydedilmesini talep etmektedir. Uyuşmazlığın katkı payı alacağı istemine ilişkin olmadığı gibi davacının mal rejiminin tasfiyesini amaçlayan bir talebinin bulunmadığı nazara alındığında, davanın bağıştan rücu talebine dayalı olarak açıldığı anlaşılmıştır....

    Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi-Nafaka-Katkı Payı Alacağı-Tapu İptali ve Tescil-Mal Rejiminin Tasfiyesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı tarafından; reddedilen kendi davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz edilen uyuşmazlık ve hüküm evlilik birliği boşanma ile sona eren eşler arasında mal rejiminin tasfiyesine ilişkin olup inceleme görevinin Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 01.02.2017 tarihinde yürürlüğe giren 20.01.2017 tarih 2017/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 8. Hukuk Dairesine ait olduğu düşünülmektedir. Ne var ki, dava dosyası Yargıtay 3....

      Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 sayılı HMK mad.33). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak isteğine ilişkindir. Eşler, 18.07.1986 tarihinde evlenmiş, 29.07.2005 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 11.03.2010 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK mad. 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nin yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TKM mad. 170), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı Yasanın 10, TMK mad. 202/1). Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (4721 s.lı TMK mad. 179)....

        Mahkemece, taşınmazın davalının şahsi malı olduğu ve davacının katkısının davacı tarafça ispat edilemediğinden davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm, süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar; 18.12.1980 tarihinde evlenmiş, yabancı mahkemede 21.01.2009 tarihinde verilen ve kesinleşen boşanma kararıyla boşanmışlardır. Boşanma kararının tanınmasına ilişkin davanın ise, 17.06.2009 tarihinde açıldığı ve 22.02.2010 tarihinde kesinleştiği belirlenmiştir. Eşler arasındaki mal rejimi TMK'nun 225/son maddesi gereğince boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir....

          Taraflar, 28.09.2001 tarihinde evlenmişler, 23.11.2010 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 13.03.2013 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Eşler arasında başka mal rejimi seçilmediğinden 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TKM'nin 170.m.) bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar (TMK'nun 225/2.m) yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK'nun 202.m). Tasfiyeye konu ... ... .... plaka sayılı araç eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 10.08.2006 tarihinde satın alınarak davalı adına tescil edilmiştir. İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, TMK'nun 231 vd. maddeleri gereğince katılma alacağına ilişkindir....

            Bu durum karşısında evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar 743 sayılı TKM'nin 170. maddesi uyarınca eşler arasında mal ayrılığı rejimi, 01.01.2002 tarihinden boşanma davasının açıldığı tarihe kadar 4722 sayılı Kanun'un 10. maddesi gereğince, eşler başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerinden TMK'nun 202. maddesine göre edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. Dava, mal rejiminin tasfiyesi ile katılma alacağı ve değer artış payı alacağı isteğine ilişkindir. Dosya kapsamı ve toplanan delillere göre, ev hanımı olan davacı kadının çalışarak ya da altınlarını bozdurarak dava konusu araç ve taşınmazın alımına katkıda bulunduğu kanıtlanamamıştır. Ne var ki; iddianın ileri sürülüş şekline göre dava katılma alacağı talebini de içermektedir. ... plakalı araç ile ... sayılı taşınmazın eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu sırasıyla 18.08.2004 ve 25.11.2005 tarihlerinde satın alınmıştır....

              B., ... 2013, s. 205; Zeytin, Zafer: Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi ve Tasfiyesi, 2. B., ... 2008, s. 144). Tasfiyeye konu taşınmazın kooperatif üyeliği yoluyla edinilmesi halinde, kooperatife yapılan ödemelerden ve bu ödemelerin isabet ettiği dönemlerden hareketle, mal rejiminin tasfiyesi ile eşlerin alacak miktarları belirlenir. Kooperatif ödemelerin 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin 170. maddesi gereğince mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu 01.01.2002 tarihinden önceki dönemde tamamlanması durumunda eşler lehine katkı payı alacağı, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 202/1. maddesi gereğince edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 01.01.2002 tarihinden sonraki dönemde tamamlanmasında ise değer artış payı ve/veya artık değere katılma alacak hakkı doğabilecektir....

                Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK m. 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı yasanın m. 10, TMK m. 202/1). Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK m. 179). HMK 177/2. maddesi uyarınca ıslah, sözlü veya yazılı olarak yapılabilir ve karşı taraf duruşmada hazır değilse veya ıslah talebi duruşma dışında yapılıyorsa bu yazılı talep veya tutanak örneği haber vermek amacıyla karşı tarafa bildirilir. Davacı vekili, 12.06.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile talep miktarını arttırmış, aynı gün ıslah harcını da yatırmıştır. Mahkemece ıslah dilekçesi davalı tarafa tebliğ edilmeden ve 11.06.2014 tarihli mesleki mazaret dilekçesi bulunan davalı vekilinin yokluğunda 12.06.2014 tarihli oturumda tahkikat tamamlanarak dosya karara bağlanmıştır....

                  Somut olaya gelince; eşler, 19.02.1998 tarihinde evlenmiş, 27.06.2012 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK mad.225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 Sayılı TMK'nin yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 Sayılı TKM mad.170), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 Sayılı Yasa mad.10, TMK mad.202). Tasfiyeye konu 654 ada 19 parsel sayılı taşınmaz (tripleks bina ve arsası), eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 18.11.2009 tarihinde kaba inşaat halinde satın alınarak, davalı eş adına tescil edilmiş ve evlilik birliği içinde oturulabilir hale getirilmiştir. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK mad.179)....

                    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki tarih ve sayısı belirtilen kararı ile eşler arasındaki mal rejiminin boşanma davasının açıldığı tarihte sona erdiğine göre kural olarak, açılan boşanma davasının kabulle sonuçlanıp kesinleşmedikçe, mal rejiminin tasfiyesinin yapılamayacağını, bu durum karşısında mal rejimi davalarının ancak açılan boşanma davasının kabulle sonuçlanması ve kesinleşmesinden itibaren zamanaşımı süresi içerisinde açılması mümkün olduğunu, hakkın, açılan boşanma davasının kabulle sonuçlanması ve kesinleşmesiyle doğacağını, boşanma davasının reddi halinde mal rejimi davasının görülebilirlik ön koşulunun gerçekleşmediği gerekçesiyle reddine karar verilmesi gerektiğini, bu kapsamda tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Aydın 1....

                      UYAP Entegrasyonu