Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından; erkeğin kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri ile nafakaların miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-davacı ... 08.02.2018 tarihli dilekçesiyle erkeğin kabul edilen boşanma davasını, kusur belirlemesiyle reddedilen tazminat taleplerini temyizden feragat ettiğini bildirdiğinden temyiz dilekçesinin belirtilen yönlerden reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Davalı-davacı ... 08.02.2018 tarihli dilekçesiyle tedbir, yoksulluk ve iştirak nafakaları taleplerinden feragat ettiğini bildirdiğinden bu husus gözetilerek bir karar verilmek üzere bölge adliye mahkemesi hukuk dairesinin kararının kaldırılarak ilke derece mahkemesi kararının davalı-davacı kadın ve ortak çocuk...
Davalı, dava konusu taşınmazın evlilik birliği içinde alındığını ancak, davacının boşanma davası sırasında haklarından feragat ettiğini açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, taraflar arasında görülen ve kesinleşen boşanma davasının yargılaması sırasında 04.03.2008 tarihli yargılama oturumunda davacı Mehmet'in "...boşanma nedeniyle eşimden herhangi bir nafaka, maddi ve manevi tazminat, yargılama gideri ve vekalet ücreti istemiyorum. Karşı taraftan herhangi bir eşya ve başkaca alacağa ilişkin haklarımdan feragat ediyorum..." şeklindeki beyanının kendisini bağlayacağı ve karar kesinleştikten sonra alacak talebinde bulunamayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Taraflar 17.02.1992 tarihinde evlenmiş, 19.10.2007 tarihinde açılan boşanma davasının anlaşmalı şekilde TMK'nın 166/3. maddesine göre kabulüne ilişkin hükmün 07.04.2008 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma - Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, ... (...) tarafından; kusur belirlemesi, nafakalar ve tazminatlar ile mehir senedine dayalı alacak isteminin kabulü yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 492 sayılı Harçlar Kanununda ve bu kanuna ekli “Yargı Harçları” başlıklı (1) sayılı tarifede, 4.6.2008 tarihinde kabul edilen 5766 sayılı Kanunla yapılan değişiklik gereğince; harca tabi davalarda kanunun yürürlüğe girdiği 6.6.2008 tarihinden sonra yapılan temyiz başvurularından; Temyiz başvuru harcının ve kararda gösterilen ilam harcının dörtte birinin (maktu harca tabi davalarda maktu harcın tamamı) temyiz peşin harcı olarak alınması (1 sayılı Tarife III /e bendi) zorunludur....
Davacı duruşmadaki beyanında;"07/04/2021 tarihli anlaşmalı boşanma protokolündeki imza bana aittir. İmzayı kendi hür irademle attım. Dava dilekçemi tekrar ederim. Karşılıklı olarak protokoldeki hususlar ve boşanma üzerine anlaştık. Müşterek çocuklardan Ceyda Şekure Çakadaş'ın velayeti bana, diğer çocuklarımız olan Caner ve Cevdet Çakadaş'ın velayetinin ise davalıya verilmesini talep ederim. Ziynet eşyası hususunda talebim yoktur. Maddi manevi tazminat talebim yoktur. Karşı taraftan mal rejiminden kaynaklanan bir alacağım yoktur. Ev eşyası alacağı talebim yoktur. Karşı taraftan yoksulluk nafakası talebim yoktur. Yargılama giderleri üzerimde bırakılsın. Protokol doğrultusunda karşılıklı olarak boşanmamıza karar verilsin." şeklinde beyanda bulunmuştur. Davalı T2 duruşmadaki beyanında;"07/04/2021 tarihli anlaşmalı boşanma protokolündeki imza bana aittir. İmzayı kendi hür irademle attım. Karşılıklı olarak protokoldeki hususlar ve boşanma üzerine anlaştık....
Davacı duruşmadaki beyanında;"07/04/2021 tarihli anlaşmalı boşanma protokolündeki imza bana aittir. İmzayı kendi hür irademle attım. Dava dilekçemi tekrar ederim. Karşılıklı olarak protokoldeki hususlar ve boşanma üzerine anlaştık. Müşterek çocuklardan Ceyda Şekure Çakadaş'ın velayeti bana, diğer çocuklarımız olan Caner ve Cevdet Çakadaş'ın velayetinin ise davalıya verilmesini talep ederim. Ziynet eşyası hususunda talebim yoktur. Maddi manevi tazminat talebim yoktur. Karşı taraftan mal rejiminden kaynaklanan bir alacağım yoktur. Ev eşyası alacağı talebim yoktur. Karşı taraftan yoksulluk nafakası talebim yoktur. Yargılama giderleri üzerimde bırakılsın. Protokol doğrultusunda karşılıklı olarak boşanmamıza karar verilsin." şeklinde beyanda bulunmuştur. Davalı T2 duruşmadaki beyanında;"07/04/2021 tarihli anlaşmalı boşanma protokolündeki imza bana aittir. İmzayı kendi hür irademle attım. Karşılıklı olarak protokoldeki hususlar ve boşanma üzerine anlaştık....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflar arasında görülen boşanma ve karşı boşanma davalarının yapılan muhakemesi sonucunda; mahkemece verilen hüküm kusur belirlemesi ve manevi tazminat yönünden onanmış, velayet düzenlemesi yönünden ise bozulmuştur. Mahkemce bozma ilamına uyulmuş ise de, sadece karşılıklı boşanma davası olduğu halde bozma ilamından sonra ki yargılamada davaların karşılıklı velayet davası olarak nitelendirilerek hüküm bu şekilde kurulmuştur. Gerçekleşen bu durum karşısında mahkemece usulünce açılmış karşılıklı bir velayet düzenlemesi davası olmadığı halde, yanılgıya düşülürek yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir....
Alacak tabiri de, hangi tür eşyanın karşılığı olarak ifade edildiği aynı biçimde geniş tutmak olanaksızdır. Mal rejimini ilgilendiren bir anlaşma protokolü veya beyan; açıkça mal rejimi konusunda da, ne tür mallar varsa tek tek isim ya da nitelendirme yapılmak suretiyle belirtilmesi gerekmektedir. Beyanlarda geçen ve tekil olarak kullanılan alacak ve eşya tabirinin içine mal rejiminden kaynaklanan eşya ve alacağın da yerleştirilmesinin hak kaybına yol açacağı bir gerçektir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 02/02/2023 NUMARASI : 2023/100 ESAS, 2023/119 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Anlaşmalı)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK.nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı dava dilekçesinde özetle; davalıyla boşanma ve ferileri konusunda anlaştıklarını, aralarında protokol düzenlediklerini, anlaşmalı boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı yargılama aşamasında "Protokoldeki imza bana aittir. Her hangi bir zorlama olmadan kendi hür irademle imzaladım. Müşterek çocuğumuzun velayetinin tarafıma verilmesini istiyorum....
incelenmesi gerektiği, müvekkilinin serbest iradesi ile karar veremediği raporlar ile kanıtlanan müvekkilinin anlaşmalı boşanma davasında usulüne uygun atanmış vekil ile de temsil edilmediği, boşanma davasından iki gün önce davalı ... ve vekilinin müvekkilini ve yanındaki arkadaşını zina ve darp suçlaması iken karakola götürdüğü, davalının vekilinin 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun (1136 sayılı Kanun) 38 inci maddesi uyarınca avukatın arada menfaat çatışması olan kişinin vekâletini almayacağı emredici hükmüne aykırı olarak boşanma davası için müvekkilinin vekili olarak vekâletname verdilen Av....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı erkek tarafından her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 137. maddesinde, dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra ön inceleme yapılacağı, ön inceleme tamamlanmadan ve gerekli kararlar alınmadan tahkikata geçilmeyeceği ve tahkikat için duruşma günü verilemeyeceği hükme bağlanmış, Yasanın 139. ve 140. maddelerinde ise dilekçelerin karşılıklı verilmesi tamamlandıktan sonra yapılacak ön inceleme duruşmasına davet ve ön inceleme duruşmalarının usulü ve yapılacak işlemler gösterilmiştir....