WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı- karşı davalı kadın bu süre içinde karşı dava harcı yatırmış, son celse davacı-karşı davalı vekili, bağımsız tedbir nafakası davası ile birleşen davaya karşı açtıkları boşanma davası, maddi ve manevi tazminat taleplerinin kabulü ile müvekkiline yoksulluk nafakasına hükmedilmesini talep etmiş, mahkemece, erkeğin boşanma davasının reddine, kadının boşanma davasının ise; kabulüyle taraftan TMK'nun 166/1. maddesi uyarınca boşamış, kadın lehine maddi tazminat ile yoksulluk nafakasına hükmetmiştir. Davacı-davalı kadının birleşen davaya sunduğu dilekçe cevap dilekçesi hükmünde olup, boşanmaya ilişkin bir karşılık davası bulunmamaktadır. Ara kararı üzerine sonradan harcın ikmal edilmesi cevap dilekçesini karşılık dava haline de getirmez....

    Çölak Mevkii, 3247 ada, Parsel 8 parselde bulunan taşınmaza tedbir konulacağı hususunda davalının muvafakat ettiğinin tespitine, tarafların birbirlerinden yukarıda geçen talepler dışında tedbir-yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat, mal rejiminden kaynaklı katılma alacağı talepleri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, taraflar arasında düzenlenen protokolün kararın eki sayılmasına” hükmetmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı erkeğin, istinaf dilekçesi ile anlaşmalı boşanmaya ilişkin iradesinden rücu etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE Dava; Türk Medeni Kanunu'nun 166/3. maddesi uyarınca anlaşmalı boşanma talebine ilişkindir. Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar, eşlerin bu yöndeki irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Anlaşmanın bozulması ile anlaşmalı boşanma hükmü bütünüyle geçersiz hale gelir....

    Aile Mahkemesi'nin 2007/637 esasında 10/07/2007 tarihinde açtığı boşanma davasından 16/07/2008 tarihli duruşmada feragat ettiği, davalı kadının, bu feragati sebebiyle önceki olayları affetmiş sayılacağı, affedilen olaylara dayalı olarak davacı erkeğe kusur yüklenemeyeceği, tarafların fiilen ayrı yaşamaları dikkate alındığında tek başına ayrı yaşamanın şiddetli geçimsizliğe delalet edecek bir olgu niteliğinde olmadığı, davacı erkeğin ilk davadan sonra birlikte yaşamaktan kaçındığı, fiili ayrılık döneminde davalı kadına kusur olarak yüklenebilecek bir olayın varlığı da ispatlanamadığına göre, Türk Medeni Kanunu’nun 166/son maddesine dayanak teşkil eden ve retle sonuçlanan davayı açan, böylelikle fiili ayrılığa sebep olan ve bu dava sonrasında da birlikte yaşamaktan kaçınarak boşanma sebebi yaratan davacı erkeğin, boşanmaya neden olan olaylarda tamamen kusurlu olduğunun kabulü gerektiği” belirtilerek davanın kabulüne, davalı kadın lehine tedbir ve ortak çocuk lehine tedbir ve iştirak...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Dava, tedbir nafakasına; karşı dava ise boşanmaya ilişkindir. Dairemiz boşanma davasından bağımsız olarak açılan her çeşit nafakaya bakmakla görevlidir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 07.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, kadın yararına hükmolunan tazminat ve nafakalar ile reddedilen tazminat talepleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-davacı kadın tarafından Türk Medeni Kanunu’nun 197. maddesi kapsamında açılan bağımsız tedbir nafakası davasına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; 6100 sayılı HMK’nın 362. maddesinin 1. fıkrasının b bendi uyarınca “Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dâhil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar” temyiz edilemez. 02.12.2016 tarihli 6763 sayılı Kanun’un 44. maddesi ile de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen ek madde 1 uyarınca temyiz parasal sınırlarının (HMK m. 341, 362) Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298. maddesine göre her yıl tespit ve ilan edilecek...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma ve Tedbir Nafakası-Kişisel İlişki Tesisi Taraflar arasındaki "boşanma" davası ile davalı tarafından bağımsız olarak açılan "nafaka" davasının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı (...) tarafından; kusur belirlemesi, diğer taraf yararına hükmedilen tedbir nafakası ve vekalet ücreti yönünden, davalı-davacı (...) tarafından ise; kusur belirlemesi, velayete ilişkin düzenleme ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden ....'...

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından; davalı yararına kendisi ve çocuk için hükmedilen nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okundu, gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle davalı eş için, bağımsız olarak açılan nafaka davasında, Türk Medeni Kanununun 197. maddesi gereğince hükmedilen ve bilahare 2009/221-294 sayılı ilamla artırılan; çocuk için de yine bağımsız nafaka davasında 2008/221-93 sayılı kararla hüküm altına alınan tedbir nafakalarının boşanma davası süresince aynı Yasanın 169. maddesi çerçevesinde takdir ve tayin edilen nafakalarla davanın devamı müddetinde mükerrer olarak tahsil edilmeyeceğinin tabi olmasına göre davacının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nafaka-Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından, her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle ortak çocuk ...'in 11.03.2015 tarihinde ... olduğunun anlaşılmasına göre kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı-davalı kadın tarafından kendisi ve henüz yargılama aşamasında ergin olmayan .... ile diğer ortak çocuk ... .... için Türk Medeni Kanununun 197. maddesine dayalı olarak bağımsız tedbir nafakası davası açılmış ve erkeğin açtığı boşanma davası ile birleştirilmiş ve mahkemece kadının tedbir nafakası davasının reddi ile erkeğin boşanma davasının kabulüne karar verilmiştir....

                Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından ortak çocuğun velâyeti yönünden; davalı kadın tarafından ise hükmün tamamı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle kadın tarafından açılan bağımsız tedbir nafakası davasında kadının ayrı yaşamakta haklı olduğunun ispatlandığının anlaşılmasına göre, ilk derece mahkemesince davalı kadına sebepsiz yere evden ayrılma kusurunun yüklenmesi doğru olmayıp kusur belirlemesinde hükme esas alınamayacağının, yine mahkemece davalı kadına kusur olarak yüklenen “tehdit” vakıasına davacı erkek tarafından dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasında vakıa olarak dayanılmadığı, dayanılmayan bu vakıanın da kusur belirlemesinde hükme esas alınamayacağının, ancak yapılan yargılama...

                  Tarafların karşılıklı boşanma davalarının kabulü ile davalı-davacı kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakalarına karar verilmiş, davacı-davalı kocanın, kadının boşanma davası ile nafaka isteklerinin kabulüne yönelik temyizi üzerine, Dairemizin 24.09.2013 tarih, 2013/16517 esas ve 201321751 karar sayılı ilamı ile hükmün onanmasına karar verilmiştir. Ancak davalı-davacı kadının vekili hüküm henüz kesinleşmeden 07.11.2013 tarihli dilekçesi ile davalı-davacı kadının nafaka talebinden feragat etmiş, davacı-davalı koca tarafından kadının bu feragat beyanı nedeniyle nafakalar yönünden karar düzeltme talebinde bulunulmuştur. Davalı-davacı kadının bu beyanı uyarınca feragat yönünden bir karar verilmek üzere karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin 24.09.2013 tarihli onama kararının tedbir ve yoksulluk nafakalarına yönelik kısmının kaldırılmasına ve feragat hususunda bir karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu