AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 14/01/2022 NUMARASI : 2021/562 ESAS 2022/25 KARAR DAVA KONUSU : Mal Rejiminden Kaynaklanan Davalar (Eşya Alacağı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline düğünde kolye, küpe ve bileziklerden oluşan ziynet eşyası takıldığını, bu ziynet eşyalarının ev alınırken bozdurularak kullanıldığını, müvekkiline iade edilmediğini belirterek aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde şimdilik 2.000,00 TL'nin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, 28/08/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile de, ziynet eşyalarının aynen iadesi, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde şimdilik 40.000,00 TL'nin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir....
şeklinde belirtmiş oldukları ev ve çeyiz eşyaları ile ziynet eşyalarının aynen iadesini, aynen iade mümkün olmadığı takdirde, 42.505,00 TL olan bedelinin yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir....
İstinaf Sebepleri Davalı erkek istinaf dilekçesinde özetle; yüklenen kusurların ispat edilemediğini, tazminat ve nafakaların haksız olduğunu, ziynet alacağı davasının kabul edilemeyeceğini belirterek; kararı kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve ziynet alacağı davası yönlerinden istinaf etmiştir. C....
Mahkemece davanın reddine dair verilen hüküm, davacının temyizi sonucu Dairemizce kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili olduğu ve kararın hem usulden hem esastan reddinin yasaya aykırı olduğuna dayanılarak bozulmuş; mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilerek boşanma davasının kesinleşme tarihinden dava tarihine kadar olan sürede zamanaşımının dolmuş olduğuna dayanılarak davanın zamanaşımından reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, bozmaya uygun işlem yapılmış olmasına ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsımı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2–Davacı, davalıda kaldığını bildirdiği ziynet eşyalarının iadesi talebiyle eldeki davayı açmıştır.Mahkemece boşanma davasının kesinleşme tarihine göre açılan dava göz önüne alındığında süresinde açılmayan davanın reddine karar verilmiştir.Davalı...
Somut olayda; davacı (kadın), dava konusu edilen ziynet eşyası ve düğünde takılan paranın davalı tarafından rızası dışında elinden alındığını ileri sürmüş; davalı koca ise, ziynet eşyalarının bir kısmının ve düğünde takılan paranın araç alımında kullanıldığını, ziynetlerin geriye kalanının ise çalındığını iddia etmiştir. Mahkemece, davacının ziynet eşyalarının evlilik birliği içinde davacıdan rızası dışında alındığı iddiasının ispatlanamadığı belirtilerek, düğünde takılan ziynet eşya alacağı ve nakit para alacağı talebinin reddine karar verilmiştir. Oysa, davalı bir kısım ziynet eşyasının ve paranın araç alımı için bozdurulduğunu, bir kısmının ise çalındığını beyan etmiş olmakla bu ziynetler ve para yönünden davada ispat külfeti yer değiştirmiştir. Davalı, söz konusu ziynet eşyalarının ve paranın, davacının kendi isteği ile iade edilmemek üzere verildiğini kanıtlamadıkça iade ve tazmin ile yükümlüdür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Eşya alacağı Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı eşya alacağı davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, ziynet eşyaların iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmesi üzerine, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, dava dilekçesinde, tarafların Uşak Aile Mahkemesinin 2008/...Esas, 2010/... Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını,düğünde davacıya takılan 8 adet bilezik, 25 gramlık 1 adet künye, 22 adet küçük altın ve yarım metre de altın zincirden oluşan ziynet eşyalarının davalı tarafından alınıp iade edilmediğini belirterek,ziynet eşyalarının aynen iadesine, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde bedelinin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma - Ziynet ve Çeyiz Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından tazminat ve yoksulluk nafakası miktarları, ziynet alacağı davasının reddedilen kısmı ve erkek yararına hükmolunan vekalet ücreti yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise her iki boşanma davası ile ziynet alacağı davasının kabul edilen kısmı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür (TMK m. 6)....
Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50. ve devamı maddeleri hükmü nazara alınarak, daha uygun miktarda maddi tazminat (TMK m. 174/1) takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. 3-Davacı kadın, boşanma ile birlikte ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesini veya bedelinin tahsilini talep etmiş, davalı erkek tarafından da çeyiz eşyalarının miktarları ve niteliklerine itiraz edilmemiştir....
Dosya kapsamında dinlenen davacı tanıklarının beyanları ile diğer tüm bilgi ve belgelere göre, davacı ve davalının evlendikten sonra Danimarka'da yaşadıkları, mehir senedinde yazılı tüm ev ziynet eşyalarının davalının ailesinin evine getirildiği, davacının yurt dışına çıkarken ziynet eşyalarını yanına almayıp muhafaza edilmek üzere kayınvalidesine bıraktığı, bir süre sonra tarafların kendilerine Türkiye'de bir ev yaptırdıkları ve çeyiz eşyaları ile tüm ziynet eşyalarının bu eve getirdikleri, davalı kadının ziynet eşyalarını yine yurt dışına götürmediği ve Türkiye'ye geldikleri izin dönemlerinde bu altınlarını taktığı, giderken yine evde bıraktığı, tarafların Danimarka'da 2007 yılında boşandıkları ve bu tarihten beri ayrı yaşadıkları, Türkiye'deki boşanmanın ise, 2010 yılında gerçekleştiği, davacı ve davalı ayrıldıktan sonra taraflara ait müşterek konutta davalı ve annesinin kaldığı anlaşılmaktadır....
Somut olayda, davacı kadın; mehir senedindeki ziynet ve diğer eşyaların kendisine teslim edildiğini, ancak daha sonra ziynet eşyalarının elinden alınarak davalı kayınpeder ....... kasasına konulduğunu, müşterek konutta kalan diğer ev eşyalarının ise kendisinin evden ayrılmasından sonra her iki davalı tarafından alınıp götürüldüğünü ileri sürmüştür. Diğer bir ifade ile davacı kadının iddiası mehir senedinde yazılı eşyaların kendisine teslim edilmediği değil, bir süre sonra eşi davalı ... ile ayrılması sonucu, davalıların yedinde kaldığıdır. Dosya kapsamında toplanan delillerden; dava konusu mehir senedindeki ev eşyalarının davacı kadına teslim ediliği ve davacı ile davalı ...'...