WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : FETHİYE AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 23/12/2014 NUMARASI : 2013/436-2014/1024 Uyuşmazlık; asıl davada, boşanma, tazminatı, nafaka ve ziynet eşyalarının iadesi, karşı davada ise boşanma, ziynet eşyalarının iadesi ve düğün giderlerinin tahsili istemine ilişkin olup, hüküm davalı-karşı davacı tarafça tazminat, nafaka ve ziynet eşyaları yönünden temyiz edilmiştir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İş Bölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 01.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Mahkemece; ziynet eşyaları hakkında uzman olmayan bilirkişiden rapor aldırılması ve ev eşyaları konusunda aldırılan raporun ise hüküm vermeye yeterli olmadığının gözetilmemesi, usul ve yasaya aykırıdır. Öte yandan, çeyiz senedinde imzası bulunan tanıklar, çeyiz eşyalarını görmediklerini beyan etmişlerdir. Yargılama aşamasında dinlenilen diğer tanıklar ise davacıya düğünde bir takım ziynet eşyalarının takıldığını, davacının bu ziynet eşyalarını müşterek evden ayrılırken yanında götürdüğünü bildirmişlerdir....

      Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. 3-Davacı kadın, düğünde takılan ziynet eşyalarının davalı erkek tarafından elinden alındığını, erkek eşin annesi adına ev alınması için kullanıldığını belirtip, ziynet eşyalarının aynen, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde bedellerine karşılık fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile 10.000 TL talep etmiştir. Davalı erkek ise verdiği cevap dilekçesinde ziynet eşyalarının davacı kadın tarafından evden ayrılırken götürüldüğünü beyan etmiştir. Davalı erkek tanığı, Haydar Aslan, davalı erkeğin eniştesi olduğunu, ziynetlerin düğünden sonra, düğün borçlarının karşılanması için satıldığını bildiğini beyan etmiştir. Somut olayda davacı kadının rızası ile bozdurulmak ve tekrar iade edilmemek üzere ziynet eşyalarının davalı erkeğe verildiğine dair herhangi bir delil bulunmamaktadır. Bu durumda ziynetlere yönelik iade koşulları oluşmuştur....

        Bu haliyle ispatlanamayan ziynet eşyalarının iadesi davasının reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." şeklindeki gerekçe ile"Asıl dava yönünden, davacının davasının kabulü ile; TMK'nun 166/1 maddesi gereğince boşanmalarına, davacı-karşı davalının manevi tazminat talebinin reddine, karşı dava yönünden; karşı davacının davasının kabulü ile; tarafların TMK'nun 166/1 maddesi gereğince boşanmalarına, karşı davacının maddi ve manevi tazminat talebinin reddine, karşı davacının ziynet eşyalarının iadesi davasının reddine" karar verilmiştir....

        Davacı vekili dilekçesi ile; müvekkilinin olay günü müşterek çocuklarını da yanına alarak ayakkabı bile giymeden terlikle evden ayrıldığını, tüm çeyiz eşyalarının müşterek konutta kaldığını, düğünde takılan ziynet eşyalarının da davalının babasına ait arsada yapılan ev inşaatı için harcandığını iddia ederek, çeyiz ve ziynet eşyalarının aynen iadesi, olmadığı taktirde bedelinin tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile; müvekkilinin tüm birikimlerinin evde altın olarak biriktirdiğini, davacının iddia ettiği altınlardan çok daha fazlasının davacı tarafından evde saklandığını, davalı evde yokken altınların bir kısmını annesinin evine götürdüğünü, bir kısmını da kendi babası ev satın alırken ona verdiğini savunarak davanın reddini dilemiştir....

          burma bilezik (adeti 30- 33 gram arası), 2 adet kalın bileklik tarzı 22 ayar bilezik, 5 adet çeyrek altın takıldığını, düğün gecesi bu ziynet eşyalarının davalı tarafça kendisinden zorla alındığını, ayrıca müşterek haneden tatil için ayrıldığı için ev, çeyiz ve kişisel eşyalarını da alamadığını belirterek, ziynet eşyalarının ve ev, çeyiz ve kişisel eşyalarının aynen tarafına iadesine, mümkün değilse bedelinin tarafına ödenmesine, yargılama masraflarının davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Eşya alacağı Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı eşya alacağı davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davacı vekilinin ziynet eşyalarına yönelik temyiz itirazlarına gelince; Davacı vekili dava dilekçesinde, çeyiz eşyaları ile davacıya düğünde takılan ziynet eşyalarının iade edilmediğini belirterek 23 kalem halinde belirtilen çeyiz ve ziynet eşyalarının aynen iadesi yada bedelinin tahsilini talep etmiştir....

            Ancak dinlenen davacı tanığı...; güvenlik sebebiyle tarafların ziynetlerin kendi evinde durmasını talep ettiklerini bu nedenle düğünden sonra 11 ay ziynetlerin kendisinde kaldığını,taraflarla birlikte tatile gideceğinden ve ev boş kalacağından damadı olan davalının ziynetlerin kendi babasına teslim edilmesini istediğini, ziynet eşyalarını damadının babasına verdiğini belirtmiştir.Davacı tanık beyanına göre ziynet eşyalarının davalı tarafta kaldığı ispatlanmış,davalı taraf ziynet eşyalarının iade edildiğini ispat edememiştir. Bu durumda, mahkemece; davacı kadına ait ziynet eşyalarının miktar ve değeri belirlendikten sonra taleple bağlı kalınmak koşulu ile oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine ilişkin hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

              Davacı vekili, dava dilekçesinde, tarafların on yıl kadar önce evlendiklerini, geçinemediklerinden halen ayrı yaşadıklarını, aralarında boşanma davasının devam ettiğini, 14.11.2000 tarihinde düzenlenen ve muhtar ile azaların imzasını da taşıyan eşya listesinde yer alan ziynet ve çeyiz eşyalarının davalının yedinde kaldığını, davacıya teslim edilmediğini belirterek, senette yer alan ev ve ziynet eşyalarının aynen iadesini, mümkün değilse bedeli olan 24.810 TL'nin davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı, taraflar arasındaki boşanma davasının halen derdest olduğunu, davacının tespit dosyasında da görüleceği üzere eşyalarını alıp götürdüğünü, davacının hiçbir eşyasının bulunmadığını, boşanma davasında dinlenen tanık beyanlarına göre davacının zaman zaman evi terk edip gittiğini, bu terkler sırasında dava konusu edilen bütün eşyalarını götürdüğünü belirterek, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....

                Davacı vekili, dava dilekçesinde tarafların 2007 yılında evlendiklerini, 29.10.2010 tarihinde anlaşmalı olarak boşandıklarını, tarafların boşanma aşamasında imzaladıkları protokolde ziynet eşyalarının iadesine yönelik herhangi bir düzenleme yapılmadığını, boşanma davasının çekişmeli boşanma davasına dönüşmemesi için boşanma işlemi gerçekleştikten sonra davalı tarafından müvekkiline ait takıların ve paranın iade edileceğine dair söz verilmesine rağmen iade edilmediğini belirterek ziynetlerin aynen iadesini, mümkün olmadığı takdirde değerlerinin belirlenerek yasal faizi ile birlikte fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere 43.370,00 TL'nin tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili,ilgili protokolde belirtilen diğer tüm eşyalar ibaresinin ziynet eşyalarını da kapsadığından ziynet eşyaların davalıya bırakıldığını,altınların bir kısmının bozularak davacıya araba alındığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu