Kadının ziynet eşyalarının varlığını ve evde kaldığını ya da erkek tarafından elinden alındığını kanıtlaması halinde ziynetlerin kadına iadesi gerekir. Ancak, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, kadının isteği ve onayı ile iade edilmemek üzere bozdurulup ihtiyaçlar için harcandığının erkek tarafından kanıtlanması halinde, erkek ziynet eşyalarını iadeden kurtulur. Davacı, ziynet eşyalarının varlığını ve davalı tarafından rızası dışında alınıp iade edilmediğini ispat yükü altındadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından ziynet alacağı, kusur belirlemesi ve manevi tazminatın reddi yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece ziynet eşyalarının miktar ve bedelleri hakkında hüküm fıkrası ile gerekçe arasında çelişki yaratılmıştır....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline takılan ziynet eşyalarının davalının ailesi tarafından müvekkilinden kasada muhafaza edecekleri bahanesiyle alınarak Almanya'ya kaçırıldığını belirterek davalı ve ailesi tarafından kaçırılan ziynet eşyalarının aynen iadesi, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde bedeli için şimdilik fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 50.000,00 TL'nin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, 22/01/2021 tarihli dilekçesi ile de, talep edilen ziynet eşyalarının 141.78 gram Trabzon set, 40.96 gram 14 ayar set, 5.29 gram alyans, beş taşlı yüzük ve 1 adet saat olduğunu belirtmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın reddine karar verilmiştir....
Dava dilekçesinde, ziynet eşyalarının bedelinin dava tarihinden işleyecek faizi ile birlikte tahsili talep edilmiştir. Mahkemece, faiz talebi hakkında, olumlu yada olumsuz bir karar verilmemesi usul ve yasaya aykırıdır. 2- Davalı – karşı davacı tarafın temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Davacı, ziynet eşyalarının iadesini, davalı tarafça açılmış olan boşanma davasının görüldüğü mahkemede açtığı karşı dava ile talep etmiş, mahkemece 03.04.2013 tarihinde ziynet eşyalarıyla ilgili davanın tefrikine karar verilmesi üzerine, dava 05.07.2013 tarihinde yeni esasına kayıt edilmiştir. Bu aşamadan sonra, davacı tarafından açılmış olan karşı dava, ayrı bir dava olarak görülmeye başlamıştır. Davalı ise, 19.07.2013 tarihinde kişisel eşyalarının iadesi istemiyle karşı davasını açmıştır....
ZİYNET EŞYALARININ AYNEN İADESİ 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 6 ] "İçtihat Metni" Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan alacak davasına dair karar davacı tarafından süresi İçinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, çeyiz ve ziynet eşyalarının aynen iadesi, olmadığı takdirde 17.835 TL bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, çeyiz ve ziynet eşyalarının tarafların müşterek mülkiyetinde olduğunun tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, evlilik akdi sırasında çeyiz listesinde yazılı 61 adet çeşitli ziynet ve çeyiz eşyalarının davalıya teslim edilmesine rağmen davacıya iade edilmediğini belirterek çeyiz ve ziynetlerin mümkünse aynen, değilse bedelinin tahsilini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki kişisel eşyanın iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, tarafların yaklaşık 2 yıllık evli olduklarını, aralarında halen devam eden bir boşanma davası olduğunu, Yağmurca köyündeki anne ve babası ile birlikte yaşadığını, evden hiçbir ziynetini alamadan ayrıldığını, söz, nişan ve düğünde takılan toplam 23.550,00TL değerindeki ziynet eşyalarının davalı uhdesinde kaldığını, müvekkilinin eşyalarını rızaen almak için aile efradı ve köy muhtarı ile birlikte gittiklerinde, müvekkiline dava konusu edilen yukarıda belirtilen ziynet eşyalarının geri verilmediğini, ancak ziynet eşyalarının halen davalıda bulunduğunu belirterek, ziynetlerin aynen...
edilmemesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. 3- Davalı-davacı kadın karşı davasında, 7 bilezik, 2 adet set, 6 çeyrek, 3 bileklik, 2 kolye ve tek taş yüzüğe davacı-davalı erkek tarafından el konulduğunu beyan ederek ziynet eşyalarının iadesini talep etmiş, davacı-davalı erkek ise ziynet eşyalarının kadında olduğunu savunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet ve Çeyiz Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, reddedilen manevi tazminat talebi, yoksulluk nafakası, kadının ziynet alacağı davasının kabul edilen kısmı ile çeyiz eşyalarının aynen iadesi yerine bedeline hükmedilmesi yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri, yoksulluk nafakasının miktarı, boşanma davası yönünden hükmedilen vekalet ücreti ile ziynet ve çeyiz eşyalarını ilişkin davalarının reddedilen kısımları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları...
Dava, nişan ve evlilik sırasında davacı kadına takılan ve davalı kocada kaldığı ileri sürülen ziynet eşyalarının aynen, olmadığı takdirde bedelinin iadesi istemine ilişkindir. Yerleşmiş Yargıtay kararlarında da belirtildiği gibi, evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılır, ona iadesi gerekir. Davacı kadın; kendisine bağışlanmış olan ziynet eşyalarının davalı kocanın ortağı olduğu kuyumcu dükkanında bulunan kasada saklandığını, boşanma davası açılmadan önce davalı kocanın ziynet eşyalarını teslim edeceğini bildirdiğini, ancak sonrasında davalının ziynet eşyalarını teslim etmediğini ileri sürmüştür. Davalı koca ise, ziynet eşyalarının evlilik sırasında davacı kadın adına alınan araç için bozdurulduğunu savunmuştur. Taraflar arasında, nişan ve evlilik sırasında takılan ziynet eşyalarının miktar ve niteliği hususunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır....
Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, düğünde takılan ziynet eşyalarının aynen iadesi ya da bedelinin tazmini istemine ilişkindir. Aile Mahkemesince, davanın, kocanın eşine evlenme nedeniyle bağışladığı ziynet eşyalarının iadesine yönelik açıldığı, davanın BK'nın 295. maddesine dayandığı bu talebin 4787 sayılı Kanunun 4. maddesinde yer alan Aile Hukukundan kaynaklanan dava ve işlerden olmadığı, bu nedenle Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından ise, evlilik birliği devam ederken koca tarafından eşe karşı açılan boşanma davası ile birlikte açıldığı, her ne kadar boşanma davasından tefrik edilse de davaya bakmakla görevli mahkemenin aile mahkemesi olacağından bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur....