Ayrıca ziynet eşyalarının değerlerinin dava tarihi itibarıyla hesaplanması gerekirken düğün tarihi ve bilirkişi incelemesinin yapıldığı tarih itibarıyla hesaplandığı bilirkişi raporunun hükme esas alınması isabetli olmadığı gibi ziynet eşyalarının hüküm fıkrasında değerlerinin ayrı ayrı gösterilmemesi de yanlış olmuştur. O halde, ziynet alacağı davasının yalnızca 5 adet (22 ayar toplam 85 gram) bilezik ve 12 adet çeyrek altın yönünden dava tarihi itibariyle değerleri hesaplanmak suretiyle denetime elverişli şekilde bilirkişi raporu alınarak ve değerleri hüküm fıkrasında ayrı ayrı gösterilerek kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken, davacı-karşı davalı kadın tarafından talep edilmeyen ziynet eşyasına hükmedilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm oluşturulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet ve Eşya İadesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, davanın açılış tarihi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, boşanma ve ziynet eşyası iadesi isteğine ilişkindir. Davanın 30.03.2012 tarihinde ... Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nde açıldığı, Mahkemece 18.02.2014 gün ve 2013/378 esas, 2014/76 kararı ile yetkisizlik kararı verildiği, yetkisizlik üzerine dava dosyasının yetkili ... 11. Aile Mahkemesine gönderildiği ve ... 11. Aile Mahkemesi'nin 28.06.2016 gün ve 2014/798 esas, 2016/404 kararında dava tarihinin sehven 01.12.2014 yazıldığı anlaşılmaktadır. Ancak, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün bu yönden düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HUMK m. 438/7)....
Somut olayda dava, nikahlı oldukları ve nişan sırasında takılan ziynet eşyalarının, davacının boşanmada hiçbir kusuru bulunmadığı iddiasıyla davalıdan iadesi istemine ilişkindir. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun, 5133 sayılı Kanunla değişik 4. maddesi; 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun ikinci kitabından üçüncü kısım hariç olmak üzere (m.118-395) kaynaklanan bütün davaların, aile mahkemeleri kurulan yerlerde bu mahkemelerce bakılacağını; aynı Kanunun 2. maddesi de, aile mahkemesi kurulmayan yerlerde bu kanun kapsamına giren dava ve işlerin asliye hukuk (aile) mahkemelerinde bakılacağını hükme bağlamıştır. Taraflar arasında TMK uyarınca kurulmuş bir evlilik birliği bulunduğu, iadesi istenen ziynet eşyası, para, hediye ve masrafların nişan için yapıldığı anlaşılmakla, TMK'nın aile ve mal rejimine ilişkin hükümlerinin tatbiki gerektiğinden, davada görevli mahkeme Aile Mahkemesidir....
tahsil müzekkeresi düzenlenmesine, 11- Boşannma yönünden alınması gereken 179,90- TL başvurma harcı ile 179,90- TL karar ve ilam harcının, yine ziynet eşyasının iadesi talebi yönünden alınması gereken 3.319,87- TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili için harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesine, 12- Varsa artan gider avansının yatıran tarafa iadesine," şeklinde düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmesine, 3- Davacı kadın tarafından adli yardım talebinin kabul edilmiş olması nedeniyle harç alınmadığından 492,00- TL istinafa başvurma harcı ile 179,90- TL karar ve ilam harcının kadından alınarak hazineye gelir kaydına, ziynet eşyası yönünden harç alınmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, Erkeğin istinaf başvurusu nedeniyle alınan başvurma harcının hazineye gelir kaydına, boşanma ve ziynet eşyasının iadesi yönünden yatırdığı 179,90- TL ve 700,86- TL karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve talebi halinde erkeğe iadesine, 4- İstinaf başvurusu nedeniyle...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Eşyalarının İadesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-karşı davacı kadın tarafından, yararına hükmedilen tazminat ve nafakaların miktarları ile ziynet eşyalarının iadesi talebinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı-karşı davacı kadının ziynet eşyalarının iadesi talebi, davalı-karşı davacının gösterdiği diğer delillerle kanıtlanamamıştır. Ancak, davalı-karşı davacı açıkça "yemin deliline de dayanmıştır. Davalı-karşı davacıya yemin teklif etme hakkı hatırlatılmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR Borçlu vekili, takibe konu ilamın kesinleşmediğini, tedbir nafakası dışında boşanma davasına bağlı fer'i alacakların kesinleşmeden takip konusu yapılamayacağını belirterek takibin iptalini istemiştir. Mahkemece; boşanma ilamında hükmedilen vekalet ücreti ve ziynet alacağının ilamın ferileri niteliğinde olduğu, vekalet ücreti ve ziynet alacağı hükmün kesinleştiği tarihte muaccel hale geleceğinden takibin vekalet ücreti ve ziynet alacağı yönünden iptaline, nafaka yönünden ise devamına karar verilmiş, hüküm alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Davacı vekili, dava dilekçesinde tarafların 2007 yılında evlendiklerini, 29.10.2010 tarihinde anlaşmalı olarak boşandıklarını, tarafların boşanma aşamasında imzaladıkları protokolde ziynet eşyalarının iadesine yönelik herhangi bir düzenleme yapılmadığını, boşanma davasının çekişmeli boşanma davasına dönüşmemesi için boşanma işlemi gerçekleştikten sonra davalı tarafından müvekkiline ait takıların ve paranın iade edileceğine dair söz verilmesine rağmen iade edilmediğini belirterek ziynetlerin aynen iadesini, mümkün olmadığı takdirde değerlerinin belirlenerek yasal faizi ile birlikte fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere 43.370,00 TL'nin tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili,ilgili protokolde belirtilen diğer tüm eşyalar ibaresinin ziynet eşyalarını da kapsadığından ziynet eşyaların davalıya bırakıldığını,altınların bir kısmının bozularak davacıya araba alındığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir....
-TL manevi tazminata hükmedilmesini ve müşterek çocukların velayetinin müvekkiline verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini belirterek, yerel mahkemenin kararının talepleri doğrultusunda istinaf incelemesi sonucu kaldırılması istemiyle istinaf kanun yolu başvurusunda bulunmuştur. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek inceleme yapılmıştır. Dava; boşanma (evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanma) ve ziynet eşyasının iadesi istemine ilişkindir. Tarafların sosyal ve ekonomik durum araştırılması için kolluğa yazı yazılmış olup, verilen cevabi yazıda; davacı kadının lokantada çalıştığının, asgari ücret aldığının, 2 çocuğu ile oturduğu evin kira olduğunun, kirasının 950,00....
Mahkemece; çeyiz eşyasına ilişkin talepten vazgeçildiği, ziynet eşyalarının ise; davacının rızası ile kullanıldığı veya davacıda olduğunun davalı tarafından ispatlanamadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 4 adet 22 ayar desenli bilezik 80 gram (6.080,00 TL), 1 adet 14 ayar burgu zincir 15 gram (1.000,00 TL), 1 adet 14 ayar taşlı set 35 gram (2.400,00 TL), 1 adet altın kaplama saat (100,00 TL), 4 adet çeyrek altın (540,00 TL), 1 adet 22 ayar burması bilezik 20 gram (1.520,00) TL'nin aynen iadesi; aynen iadesinin mümkün olmaması halinde, değeri olan toplam 11.620 TL'nin davalıdan tahsiline, çeyiz eşyaları yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir. Dava, ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen, mümkün değilse bedelinin iadesi talebine ilişkindir....
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek inceleme yapılmıştır. Dava, Boşanma davasından tefrik edilen ziynet eşyasının iadesi talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde ziynet eşyasının iadesi talebinin cins ve miktar yönünden kabulüne ancak değer yönünden kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş, taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. "6100 sayılı HMK'nun 266. maddesi hükmüne göre, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren konularda bilirkişi oy ve görüşünün alınması zorunludur. Genel hayat tecrübesi ve kültürünün sonucu olarak herkes gibi hâkimin de bildiği konularda bilirkişi dinlenmesine karar verilemeyeceği gibi, hâkimlik mesleğinin gereği olarak hâkimin hukukî bilgisi ile çözümleyebileceği konularda da bilirkişi dinlenemez....