Aile Mahkemesinin 2011/878 esas, 2011/850 karar sayılı dosyada boşanma ile 87 adet çeyrek altın ve 5 bileziğin aynen, olmadığı taktirde bedelinin iadesi amacıyla ziynet alacağı davası açıldığı, tarafların barışmaları üzerine kadın tarafından 15.11.2011 tarihinde boşanma ve ziynet alacağı davasından feragat edildiği anlaşılmaktadır. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 311. maddesi uyarınca feragat kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Feragatten dönülemez, yeniden talepte bulunulamaz. O halde davalı-davacı kadının ziynet alacağı davasının tümden reddi gerekirken yazılı şekilde kısmen kabulu doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki "boşanma ve ziynet alacağı" davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı (...) tarafından, her iki dava ve feri' ileri ile ziynet alacağının red edilen bölümüne yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Mahkemece, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda davalı-davacı(nın) tamamen kusurlu kabul edilerek, kocanın boşanma davasının kabulüne, davalı-davacının birleşen davasının reddine karar verilmiş ise de, yapılan soruşturma ve toplanan delillerden, mahkemece davalı-davacıya atfedilen kusurlu davranışlar yanında; davalı-davacının açtığı boşanma davasından 25.10.2011 tarihinde feragat etmesinden sonra, davacı-davalının eşiyle birlikte yaşamaktan kaçındığı, eşinin hamilelik süreciyle ve müşterek çocuğun doğumu...
Olayda, davacı ve davalı taraflar 25.08.2005 tarihinde evlenmişler, 24.11.2006 tarihinde kesinleşen karar ile anlaşmalı olarak boşanmışlardır. Anlaşmalı boşanma davasında maddi manevi tazminat, nafaka, yargılama giderleri talep edilmemiş olması o davadaki haklara ilişkin olduğundan, bu davada davacı tarafından talep edilen ziynet eşyalarının, anlaşmalı boşanma davasının maddi, manevi sonucu olarak kabul edilmesi mümkün değildir. Davacının dava açarak ziynet eşyalarını davalıdan istemesi konusunda yasal bir engel yoktur. Öte yandan davacı kadın evi son terk ettiği tarih itibariyle dava konusu ziynet eşyasının götürülmesine engel olunduğunu ve zorla elinden alındığını,daha önce de götürme fırsatı elde edemediğini dinlettiği tanık beyanı ile ispat edememiştir....
Dava, kişisel eşya olduğu ileri sürülen ziynet eşyalarının iadesi istemine ilişkin olup, birlikte açılmış olduğu boşanma davasından ayrılmıştır. Yeni esasına kaydedilen iş bu davada, dava dilekçesi ve tensip zaptı davalı tarafa tebliğ edilmiş, ancak davalı taraf yasal cevap süresi içinde davaya karşı cevap dilekçesi sunmamıştır. Buna göre, mahkemece; davaların ayrılmasına dair ara kararı nedeniyle iş bu davanın, yeni bir dava olduğu ve yapılan tebliğ işlemine rağmen davalı tarafça yasal süresi içinde yetki ilk itirazında bulunulmadığı gözetilerek, davanın esasının incelenmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile davanın yetki yönünden reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, HUMK'nun 440/III-3 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 27.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kişisel eşyanın iadesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kişisel eşyanın iadesi davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, ziynet eşyalarının iadesi olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulü ile 28.837 TL alacağın davalıdan tahsiline karar verilmesi üzerine hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, dava dilekçesinde taraflar arasında ... 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki ziynet eşyasının iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların boşanmasına karar verilmesini,müvekkili lehine maddi,manevi tazminata hükmedilmesini ve 9 adet cumhuriyet altının müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir. Ziynet eşyalarına ilişkin talep boşanma davasından tefrik edilerek mahkemenin yukarıda belirtilen esasına kaydedilmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 21/05/2014 NUMARASI : 2013/90-2014/618 Taraflar arasındaki ziynet eşyasının iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, ziynet eşyasının aynen iadesi olmadığı taktirde bedelinin tahsili talebine ilişkindir. İncelenmesi gereken; Ankara 4. Aile Mahkemesi'nin 27.11.2013 tarih ve 2012/1734 E.- 2013/1510 K.sayılı boşanma dosyası, dosya içerisinde bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma - Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından katılma yoluyla ziynet eşyası davasının reddi yönünden; davalı erkek tarafından ise boşanma davası, kusur belirlemesi ve fer'ileri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 311. maddesine göre feragat kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 310. maddesi uyarınca ise feragat hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddiaların asılsız olduğunu, dava değerine itiraz ettiklerini, Giresun Aile Mahkemesinin 2014/370 D.İş sayılı dosyası ile davacı tarafın eşya tespiti talep ettiğini ve davacının evden ayrılırken bir kısım eşyalarını yanında götürdüğünü beyan ettiğini, davacının ziynet eşyalarını evden ayrılırken yanında götürdüğü için ne eşya tespiti dosyasında ne de boşanma davasında konu etmediğini, davacının müşterek evi terk ettiğini ve yanında eşyalarını götürdüğünün boşanma dava dosyasında dinlenen Seyfettin Işık, Bedia Akar ve Emrulluh Cici'nin beyanlarından da anlaşılacağını, davacının evi terk ettikten kısa bir süre sonra ablası Bedia Akar'ın düğünü olduğunu ve düğününde dava konusu ziynetlerin davacının üzerinde olduğunu, müvekkilinin yeniden evlilik hazırlığı yaptığını ve davacının bunu öğrendikten sonra kasti olarak bu davayı açtığını, davacının müşterek haneyi davalı taraf işte iken terk ettiğini ve terk ederken de ziynet eşyalarını...
DAVA YASAL SÜRESİİSTİRDAT DAVASIZİYNET EŞYALARININ İADESİ"İçtihat Metni" Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı istirdat davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, ziynet eşyalarının iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı Fatih tarafından davalı Hanife aleyhine açılan boşanma davası sırasında, davalı Hanife tarafından cevap dilekçesi ile birlikte açılan karşılık dava ile davalı (karşılık davacı) Hanife'nin eşinde kalan ziynet eşyalarının aynen iadesi istendiği, yapılan yargılamalar sonunda mahkemece boşanma davasının reddine, ziynet eşyaları ile ilgili açılan karşılık davanın tefrikine karar verilerek ziynet eşyalarına ilişkin davanın mahkemenin ayrı bir esasına kaydedildiği anlaşılmıştır....