Bu borç ikrarında, akit tablosu ipoteğin hukuki dayanağını oluşturur. Hal böyle olunca, artık üst sınır ipoteğinde olduğu gibi mahkemece alacağın doğup doğmadığının, başka bir deyişle rehinli taşınmaz malikinin gerçek bir alacağı olup olmadığının ayrıca araştırılması gerekmez. Öte yandan ipotek akit tablosuna karşı ileri sürülen iddia, senede karşı yapılmış bir iddiadır. HUMK’nun 288.maddesi gereğince de senede karşı iddianın, senetle ispatı gerekmektedir. Bu gibi durumlarda, ancak 289.madde uyarınca karşı tarafın açık muvafakatı halinde tanık dinlenebilir. Mahkemece yapılan bu saptamalar bir yana bırakılarak, özellikle ipoteğin bir karz ipoteği olduğu ve davacının iddiasının senede karşı yapıldığı gözden kaçırılmak suretiyle ipoteğin muvazaalı düzenlendiğinden bahisle davanın kabulü doğru olmadığından karar bozulmalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 09.06.2008 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin fekki, takibin iptali ve menfi tespit istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın reddine dair verilen 23.02.2010 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacılar vekili, duruşmasız olarak incelenmesi ise davalı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 05.10.2010 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılar vekili Av.... ile karşı taraftan davalı şirket vekili Av.... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, alacaklının ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yaptığı icra takibi sebebiyle menfi tespit, icra takibinin iptali ve ipoteğin kaldırılması ile kötüniyet tazminatı tahsili istemlerine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 6.6.2006 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin kaldırılması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 26.12.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı hazine vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava; 9158 ada 13 parsel sayılı taşınmazda 14/100 arsa paylı, zemin kat, 1 numaralı bağımsız bölümün kaydı üzerine konan ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. Davalı hazine vekili, ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 05.01.2015 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin kaldırılması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 24.12.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. Davacı vekili, mülkiyeti davacıya ait olan 2150 ada 5 parsel sayılı taşınmazda davalı lehine tesis edilen ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir. Davalı vekili, ......
Alacak sona erdiği halde alacaklı, terkin taahhüdünü iradesiyle yerine getirmezse, taşınmaz maliki ipoteğin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir. Dosya içeriğinden ipoteğin, 83.500,00 TL için tesis edildiği görülmektedir. Açıklanan bu niteliğe göre ipotek, kesin borç (karz) ipoteğidir. Türk Medeni Kanununun 875. maddesine göre kesin borç (karz) ipoteği, anapara yanında, gecikme faizini ve icra takibi yapılmışsa takip masraflarını da güvence altına alır. Alacaklı, ipoteğin fekki için anaparanın dışında takip masraflarını ve geçen günlerin faizlerini de isteyebileceğinden, ipoteğin kaldırılmasına ancak anaparanın, gecikme faizinin, icra takibi yapılmışsa takip giderlerinin ödenmesi halinde karar verilebilir. Taşınmaz malikinin ödeme iddiası varsa bu iddianın da yazılı delille kanıtlanması zorunludur....
Açıklanan bu niteliğe göre ipotek kesin borç (karz) ipoteğidir. Türk Medeni Kanununun 875. maddesine göre kesin borç (karz) ipoteği, ana para yanında gecikme faizini ve icra takibi yapılmışsa takip masraflarını da güvence altına alır. Alacaklı, ipoteğin fekki için anaparanın dışında takip masraflarını ve geçen günlerin faizlerini de isteyebileceğinden, ipoteğin kaldırılmasına ancak ana paranın gecikme faizinin, icra takibi yapılmışsa takip giderlerinin ödenmesi halinde karar verilebilir. Taşınmaz malikinin ödeme iddiası varsa bu iddia da yazılı delille kanıtlanması zorunludur. Ancak, borçlu anapara ipotek miktarından bir kısmını ödemiş veya depo etmişse yine de davanın reddi gerekir ise de, "çoğun içinde az da vardır" kuralı uyarınca Tapu Sicil Tüzüğünün 31/2 maddesi hükmüne göre ipotek bedelinden ödenen bölümün kütüğü düşünceler sütunundan gösterilmesi gerekir....
Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir. Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: II. CEVAP Davalılar vekili cevap dilekçesinde; uyuşmazlığa konu ipoteğin cezai şartın teminatı olmayıp karz ipoteği olduğunu, davacı ... ile ...'...
Alacak sona erdiği halde alacaklı terkin taahhüdüne rağmen iradesiyle terkin talebinde bulunmazsa taşınmazın maliki ipoteğin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir. Somut olayda; 18.03.2004 tarihli ipotek aktinin çerçevesini tayin eden resmi akit tablosu içeriğinden davacı ...’a ait taşınmaz üzerinde yirmiiki milyar bedelle 30.05.2004 tarihine kadar bila faizsiz ipotek tesis edilmiştir. Açıklanan niteliğe göre ipotek kesin borç (karz) ipoteğidir. Türk Medeni Kanununun 875.maddesine göre kesin borç (karz) ipoteği, anapara yanında gecikme faizini ve icra takibi yapılmışsa takip masraflarını da güvence altına alır. Alacaklı ipoteğin fekki için anaparanın dışında takip masraflarını ve geçen günlerin faizlerini de isteyebileceğinden ipoteğin kaldırılmasına ancak anaparanın gecikme faizinin icra takibi yapılmışsa, takip giderlerinin ödenmesi halinde karar verilebilir. Taşınmaz malikinin ödeme iddiası varsa bu iddianın da yazılı delille kanıtlanması zorunludur....
a ait 3 no'lu bağımsız bölüme ipotek konulacağı ve borcun ödenmesi halinde ipoteğin kaldırılacağı öngürülmüş, bu amaçla 12.10.2006 tarihli ipotek akti tesis edilmiştir. Türk Medeni Kanununun 875. maddesine göre kesin borç (karz) ipoteği, anapara yanında, gecikme faizini ve icra takibi yapılmışsa takip masraflarını da güvence altına alır. Alacaklı, ipoteğin fekki için anaparanın dışında takip masraflarını ve geçen günlerin faizlerini de isteyebileceğinden, ipoteğin kaldırılmasına ancak anaparanın, gecikme faizinin, icra takibi yapılmışsa takip giderlerinin ödenmesi halinde karar verilebilir. Taşınmaz malikinin ödeme iddiası varsa bu iddianın da yazılı delille kanıtlanması zorunludur. Somut uyuşmazlıkta, incelenen ve ipotek aktinin çerçevesini tayin eden resmi akit tablosu içeriğinden ipoteğin, davalı alacaklı yararına 50.000TL için tesis edildiği anlaşılmaktadır. Açıklanan bu niteliğe göre ipotek, kesin borç (karz) ipoteğidir....
Asliye Hukuk Mahkemesince "...Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, taşınmaz kaydına, dava konusu taşınmaz üzerine konulan ipoteğin süre ile konulduğu, ipoteğin karz ipoteği olduğu, ilgilisince bu süre sonunda gerekli girişimlerde bulunacağının açık olduğu, ilgilisince dava tarihine kadar alacağı için herhangi bir başvuruda bulunmadığı, bu yönde bir girişimde bulunulmamış olmasının ipotek bedelinin ödenmiş oltuğu yönünde kanaat oluşturduğu, ipotek bedelinin tahsil edilmemiş olması halinde ipoteğin paraya çevrilmesi için gerekli yasal yollara müracaatların yapılacağı geçen zaman zarfında bu işlemlerin yapılmamış olmasının ipoteğin geçerliliğini yitirmiş olduğu kanaati oluşturduğu, kaldı ki davacı tarafça Davalı tarafından bahse konu ipotek bedeli davacı lehine İstanbul Anadolu 11. İcra Müdürlüğünün 2016/28116 E sayılı dosyasında depo edildiğinden dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan ipoteğin kaldırılmasına..." şeklinde karar verilmiştir....