Taraflar arasındaki tedbir nafakası ile karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kadının tedbir nafakasına ilişkin asıl davasının kısmen kabulüne, kadının birleşen boşanma davasının kabulüyle tarafların boşanmalarına ve boşanmanın ferilerine, erkeğin birleşen davaya karşı açtığı boşanma davasının ise reddine karar verilmiştir. Kararın davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
ve esas hakkında karar verilmek suretiyle; müşterek çocuk ... lehine dava tarihi olan 24.03.2017 tarihinden başlamak ve boşanma kararının kesinleşmesine kadar devam etmek üzere, çocuğun almakta olduğu tedbir nafakasıyla tekerrür oluşturmamak kaydıyla aylık 500,00 TL tedbir nafakasının davacıdan alınarak velayeten davalıya verilmesine, aynı miktarın boşanma kararının kesinleşmesinden sonra iştirak nafakası olarak devamına, davalı lehine dava tarihi olan 24.03.2017 tarihinden başlamak ve boşanma kararının kesinleşmesine kadar devam etmek üzere, almakta olduğu tedbir nafakasıyla tekerrür oluşturmamak kaydıyla aylık 750,00 TL tedbir nafakasının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, davalının yoksulluk nafakası talebi hakkında süresinde talep edilmediğinden karar verilmesine yer olmadığına, davalı tarafın sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir V....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ait temyiz itirazlarının incelenmesi artık mümkün bulunmamasına göre davalı-davacı erkeğin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Mahkemece verilen ilk hüküm, Dairemizce yoksulluk nafakası (TMK m. 175) yönünden bozulmuş, kadın yararına hükmolunan tedbir nafakası (TMK m. 169) yönünden bir bozma yapılmamıştır....
Aynı konuda, aynı taraflar arasında, aynı dava sebebine dayanarak daha önce bir dava açılmış ve bu dava görülmekte (derdest) ise, aynı konu yeni bir dava konusu yapılamaz. Çünkü; aynı konuda iki dava açılmasında davacının hukuken korunmaya layık bir menfaati yoktur. HUMK 187/4'de ilk itiraz olarak nitelenen bu husus, HMK 114, 1/ı hükmü ile dava şartı haline getirilmiştir. Somut olayda; Söke 2.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2007/425 Esas sayılı boşanma davası ile eldeki yardım nafakası davasının konuları, tarafları, dava sebepleri aynı değildir. Bu nedenle bu iki dava arasında derdestlikten söz edilemez. Söke 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2007/425 Esas sayılı dosyasının tarafları davacının anne ve babası olup, 07.06.2012 tarihli ilam ile davacının annesi ile babasının boşanmalarına karar verilmiş; müşterek çocuk 30.03.1993 doğumlu Oğuzhan için 18 yaşını doldurduğu tarihe kadar geçerli olmak üzere 200,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmiş; fazlaya yönelik talep reddedilmiştir....
-TL tedbir nafakasının taraflardan alınarak müvekkiline verilmesine, 150.000,00.-TL manevi tazminatın davalı taraftan alınarak müvekkiline verilmesine, adli yardım taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece 19/10/2022 tarihli celsenin 4 nolu ara karar ile; "Davacı tarafın tedbir nafakası talebinin kabulü ile talep doğrultusunda 1.500,00 TL nafaka bedelinin davalı taraftan alınarak davacıya ÖDENMESİNE" karar verilmiştir....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma, ziynet alacağı ve tedbir nafakası davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacı davalı erkek tarafından açılan boşanma davasının reddine, birleşen boşanma davasının kabulüne, ziynet alacağı davasının reddine, birleşen tedbir nafakası davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulüne, ilgili bentlerin kaldırılarak esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı davacı tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
Tedbir nafakası yönünden; TMK'nun 169. maddesi ayrılık ya da boşanma davasının açılması ile ve davanın devamı süresince hakimin gerekli gördüğü geçici önlemleri re'sen alabileceğini düzenlemiştir. TMK'nun 186. maddesinde ise eşlerin evlilik nedeniyle beraberliğin giderlerine kendi güçleri ve imkanları doğrultusunda emek ve mal varlıklarıyla eşlik edecekleri düzenlenmiştir. Buna göre, dava süresince eşlerden birinin diğerinden nafaka talep etmesi üzerine ihtiyaç sahibi olan tarafın maddi anlamda zor duruma düşmesini engellemek adına beraberliğin getirdiği zorunluluklardan biri olarak ihtiyaç sahibi taraf içinde tedbir öngörülebilir. Tarafların beyanı, tanık anlatımları, uzman raporu, SGK kayıtları ve tüm dosya içeriğine, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı yararına takdir edilen tedbir nafakası ve miktarı hakkaniyete uygun görülmekle davalının bu yöne ilişkin istinaf itirazlarının reddine karar verilmiştir....
Maddesine dayalı tedbir nafakası davası hakkında; boşanma davasında karar verildiğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmiştir. Davacı/davalı kadın vekili; kadının kabul edilen boşanma davası ve fer'ilerine, kusur tespitine, erkeğin reddedilen boşanma davasına yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava ve karşı dava evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenine dayalı boşanma davası ve fer'ilerine, birleşen dava ise; TMK'nın 197. Maddesine dayalı tedbir nafakası istemine ilişkindir. Davalı/davacı kadının TMK'nın 197. Maddesine dayalı tedbir nafakası isteği hakkında verilen "karar verilmesine yer olmadığına" dair karar, istinafın kapsamı dışında tutularak kesinleştiğinden bu konuda istinaf incelemesi yapılmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından; kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi, nafaka miktarı ve birleşen tedbir nafakası davası ile ilgili hüküm kurulmaması yönünden, davalı-karşı davacı erkek tarafından ise; kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece, eşit kusurlu oldukları kabul edilerek karşılıklı açılan boşanma davalarının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiş ise de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından, yoksulluk nafakası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, kesinleşme tarihi, vekâlet ücreti, tedbir ve iştirak nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı-karşı davalı, temyiz dilekçesinde adli yardım talebinde bulunmuştur. Adli yardıma ilişkin usul ve esaslar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 334-340. maddelerinde düzenlenmiş olup aynı Kanun'un 336/3. maddesine göre adli yardım talebi kanun yollarına başvuru sırasında Yargıtaya da yapılabilir ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 337/1. maddesi uyarınca da duruşma yapmaksızın talep hakkında karar verilebilir....