Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

gibi ücretlerini dahi ödemediğini, yeni edindiği taşınmazı annesi adına tescil ettirdiğini, davanın ispatlandığını belirterek, kendi davasının reddi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur. 2.Davalı karşı davacı vekili ara karar ve asıl karar yönelik istinaf dilekçelerinde özetle; mahkemenin 03.06.2021 tarihli ara kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu taraflar arasında boşanma davasının derdest olduğunu, bu boşanma davası ile taraflar arasındaki edinilmiş mallara katılma rejiminin, mal ayrılığı rejimine dönüştüğünü, boşanma davasına ve mal rejimine ilişkin derdest olan bir dava varken, yerel mahkeme tarafından müvekkilin tasarruf yetkisini kısıtlayan bir karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, ayrıca yerel mahkeme tarafından verilen kararın, müvekkilinin tüm mal varlığını kapsayacak şekilde verilerek müvekkilin ticari hayatını zora soktuğunu, müvekkilin ihtiyati tedbir konulmasını gerektiren bir davranışı veya tasarrufu olmamasına rağmen, bu durum gözetilmeksizin müvekkilin...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Mal Rejimi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından mal rejimi tasfiye alacağı ile vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre davacı-karşı davalı erkeğin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece verilen 03/02/2015 tarihli ilk hükmün taraflarca temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 28.06.2016 tarih, 2016/12133 esas ve 2016/12516 sayılı kararı ile “Kadının maddi tazminat talebi, Türk Medeni Kanunu'nun 174/1. maddesinden kaynaklanan maddi tazminat talebi olmayıp, mal rejimine ilişkin olup, nispi harca tabidir....

      Eşyalar davalı eşte kalacak bundan başka tarafların karşılıklı birbirinden eşyalar konusunda bir talepleri yoktur" şeklinde düzenlendiği, duruşmadaki imzalı beyanlarında "Davacının 30.000 TL ödemesini kabul ettiğini, evlilik birliği içinde edindikleri ev eşyalarını paylaştıklarını, ziynet, çeyiz ve kişisel eşyalarını aldıklarını" belirtikleri, boşanma hükmünde de "Tarafların anlaşmaları uyarınca ev eşyaları ile çeyiz, ziynet ve kişisel eşyalarını paylaşmış olduklarını belirttiklerinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına," karar verildiği anlaşılmaktadır. Mal rejiminin tasfiyesi boşanma davasının eki niteliğinde değildir. Protokoldeki düzenleme, boşanma davasındaki taraf beyanlarından mal rejimine ilişkin açıkça bir anlaşma olduğu sonucu çıkarılamaz. O halde, mahkemece iddia ve savunma kapsamında deliller toplanıp, deliller değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, bozulması gerekmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Çeyiz Eşyasının İadesi-Mal Rejiminin Tasfiyesi Taraflar arasındaki "boşanma" ve "karşı boşanma" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı (Hakkı) tarafından, kusur belirlemesi ve diğer taraf yararına hükmedilen tazminatlar ile nafaka yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 123.60 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Mal Rejimi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı kadın tarafından reddedilen kendi davası ile erkeğin kabul edilen boşanma davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Toplanan delillerden, erkeğin mahkemece de kabul edilen kusurlu davranışları gerçekleştiğine göre, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Gerçekleşen olaylar karşısında davalı- davacı kadın da dava açmakta haklıdır. Davalı-davacı kadının boşanma davasının da kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde reddi doğru görülmemiştir....

            Mahkemece evliliğin iptal veya boşanma sebebiyle sona erdirilmesine veya mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesi hâllerinde, mal rejimi dava tarihinden geçerli olmak üzere sona erer." hükmüne göre mal rejiminin sona erdiği tarihin 10.09.2013 olduğunu, TMK.nun 235. maddesine göre de "mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan edinilmiş mallar, tasfiye anındaki değerleriyle hesaba katılırlar.", İstanbul Anadolu 17....

            Mahkemece toplanan deliller doğrultusunda, dava konusu bononun taraflar arasındaki mal paylaşımı anlaşmasının cezai şartı olarak boş şekilde imzalandığı, sözlü akdi bozan tarafın karşı tarafa 10.000,00-TL' ye kadar tazminat ödeyeceğinin kararlaştırıldığı, davacının mal paylaşımı anlaşmasına uymadığı, bono bedelinin 10.000,00-TL' ye kadar meblağ olarak belirlenmesi gerekirken 25.000,00 TL üzerinden doldurulduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, bonoya dayalı icra takibinde 10.000,00-TL'lik kısım dışındaki miktardan borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine, koşulları oluşmadığından davacı yararına tazminata hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, bonodan dolayı borçlu bulunulmadığının tespiti istemine ilişkindir. Dava konusu bononun keşidecisi ..., lehtarı ... olup ihdas nedeni bölümünde “malen” kaydı bulunmaktadır. Davacı, bono karşılığında mal almadığını, bononun bedelsiz olduğunu iddia etmiş, davalı ......

              TMK'nın 166/3. maddesi uyarınca anlaşmalı boşanma kararı için; eşlerin boşanma ve boşanmanın eki niteliğindeki hususlarda anlaşmış olmaları gerekir. Mal rejiminin tasfiyesi boşanmanın eki niteliğinde olmadığından, anlaşma gerekli değildir. Ancak anlaşma olduğu takdirde boşanmayla birlikte hüküm altına alınmasına da yasal bir engel yoktur. Bu bakımdan boşanma dava dosyasındaki tarafların karşılıklı olarak eşya, tazminat ve nafaka ile ilgili beyanları ve anlaşmalarının boşanmanın feri (eki) niteliğindeki konulara ilişkin olduğu, mal rejiminin tasfiyesine ilişkin bir anlaşma yapılmadığı, davacının boşanma dava dosyasında mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkından feragat ettiğine ilişkin açık bir beyanı olmadığı gibi, mal rejiminin tasfiyesine yönelik, hükme esas alınan bir protokol (anlaşma belgesi) de bulunmadığına göre, davacı tarafından eldeki davanın açılmasına engel bir durum yoktur....

              DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm nafakalar ve ev ile araç hakkında mal rejiminin tasfiyesi yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalı-karşı davacı kocanın aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı-karşı davacı kocanın ev ile araca yönelik istemi boşanmanın eki niteliğinde (TMK.md.174) olmayıp, mal rejiminin tasfiyesine yöneliktir. Boşanma kararı temyiz edilmeden kesinleştiğinden bu talepler incelenebilir hale gelmiştir. Delillerin bu çerçevede değerlendirilmesi gerekirken, yazılı şekilde istemin reddi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....

                DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma - Mal Rejimi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı erkek tarafından karşı davanın reddi, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen nafaka ve tazminatlar, mal rejimi talebine yönelik tefrik kararı ve ihtiyati tedbire itirazın reddi kararı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle mahkemece Türk Medeni Kanununun 169. maddesi uyarınca konulan ihtiyati tedbir kararının Hukuk Muhakemeleri Kanununun 397/2. maddesi uyarınca boşanma hükmünün kesinleşmesi ile kendiliğinden ortadan kalkacağının tabii bulunmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 136.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından...

                  UYAP Entegrasyonu