"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen ziynet ve çeyiz eşyasının iadesi davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların 09.09.2009 tarihinde evlendiklerini, aralarında ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Eşyası ve Takı Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından; kusur belirlemesi, tazminatların ve yoksulluk nafakasının miktarı, ziynet ve çeyiz eşyası alacağı, takı alacağı, tazminatlar sebebiyle vekalet ücretine hükmedilmemesi yönünden, davalı-karşı davacı erkek tarafından ise; kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, tazminatlar, yoksulluk nafakası ve ziynet alacağı yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 21.04.2015 günü duruşmalı temyiz eden davalı-davacı ... vekili Av. ... ve karşı taraf temyiz eden davacı-davalı ... Duman vekili Av. ... geldi. Gelenleri konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....
Evlilik ve nişan sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılır. Kadının ziynet eşyalarının varlığını ve evde kaldığını ya da erkek tarafından elinden alındığını kanıtlaması halinde ziynetlerin kadına iadesi gerekir. Ancak, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, kadının isteği ve onayı ile iade edilmemek üzere bozdurulup ihtiyaçlar için harcandığının erkek tarafından kanıtlanması halinde, erkek ziynet eşyalarını iadeden kurtulur. Davacı, ziynet eşyalarının varlığını ve davalı tarafından rızası dışında alınıp iade edilmediğini ispat yükü altındadır. Somut olayda davacı, davalı tarafından ziynet eşyalarının elinden alındığını ve iade edilmediğini dayandığı delillerle ispat edememiştir. İspat yükü kendisine düşen ve davasını dayandığı yemin hariç diğer delillerle kanıtlayamayan davacı, yemin teklif hakkını da kullanmak istemediğini beyan etmiş olmakla davanın reddine karar verilmesi gerekmektedir....
ile birlikte davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, -Ziynet eşyası alacağı davası yönünden alınması gereken 843,49 TL nispi karar harcından peşin alınan (85,39 + 454,00) 539,39 TL'nin mahsubu ile bakiye 304,10 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir KAYDINA, -Ziynet eşyası alacağı davası yönünden davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden ve istinafa sadece davalı geldiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın kabul oranı dikkate alınarak 2.275,00 TL vekalet ücretinin davalı erkekten alınarak davacı kadına VERİLMESİNE, -Ziynet eşyası alacağı davası yönünden davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın ret oranı dikkate alınarak 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacı kadından alınarak davalı erkeğe VERİLMESİNE, -Ziynet eşyası alacağı davasında davacı tarafından yapılan toplam 328,00 TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranlarına göre hesaplanan...
sayılı kesinleşen boşanma dava dosyasının yargılaması sırasında davacının tutanağa geçen imzalı beyanlarında maddi - manevi tazminat, nafaka ve ziynet alacağı talebi olmadığını açıkça beyan etmiş olması karşısında; maddi - manevi tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine, ziynet alacağına ilişkin talebin boşanma davasının fer'i niteliğinde olmadığı ve ayrı bir harca tabi olup davacının boşanma davasından ayrı ziynet alacağına ilişkin olarak usulüne uygun açılmış bir davası da bulunmadığı gibi ziynet alacağı talebinden boşanma davası sırasında feragat etmesinin de hukuken bir sonuç doğurmayıp, ziynet alacağına ilişkin olarak açılan davanın bu yönüyle dinlenebilir olduğu, iştirak nafakası yönünden ise, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile çocuğun sağlık, eğitim ve diğer giderleri için uygun miktarda iştirak nafakasına hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle ziynet alacağı ve iştirak nafakası yönünden davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili...
Davalı erkek vekilinin istinaf başvurusuna ilişkin olarak; dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; davacı kadın tarafından düğünde takılan ziynet eşyalarının evden ayrılırken alınmasına engel olunduğu ve evde kaldığının iddia edildiği, dinlenen tanık beyanlarına göre davacı kadının davalıyla yaşadığı tartışma sonrasında karakola gittiği, akabinde tanık Gülcan'ın davacıyı gidip karakoldan aldığı, davacının yanında küçük bir cüzdandan başka bir eşyasının olmadığını gördüğü, davacının annesinin ve babasının ertesi gün davacıyı alıp müşterek haneye gittiklerinde birkaç parça giyim eşyasını aldıklarını, evde ziynet eşyasının bulunmadığını beyan ettikleri, davacı kadının ziynet eşyasını götürmesine engel olunduğunu ve evde kaldığını ispatladığı, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi tarafından verilen kararın usul ve yasaya ve hakkaniyet ilkesine uygun bulunduğu anlaşılmakla; davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun HMK m. 353/1- b-1 uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiş ve...
Dosya incelendiğinde; davacı kadının dava dilekçesinde boşanma isteminin yanında ziynet alacağına yönelik talebinin de bulunduğu, mahkemece hüküm fıkrasında boşanma davasının reddine karar verildiği, ziynet alacağı yönünden olumlu ya da olumsuz hüküm kurulmadığı gibi, bu talep yönünden bir gerekçe de yazılmadığı, bu hususun usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmaktadır. O halde, davacının istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davalı tarafın istinaf sebepleri ile davacı tarafın sair istinaf sebepleri incelenmeksizin, davacının ziynet alacağı yönünden olumlu ya da olumsuz bir karar vermek suretiyle Anayasa'nın 141 ve HMK.'nın 297 maddesine uygun ve dosya kapsamı ile uyumlu şekilde yargısal denetime elverişli gerekçe yazılmak suretiyle karar verilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- Davacının istinaf talebinin KABULÜNE, Elazığ 3....
SAVUNMA: Davalı vekili 08/01/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; tarafların Çorum Aile Mahkemesi'nin 2012/1135 Esas sayılı dosyası ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, boşanmanın ferilerine ilişkin davalar boşanma kesinleştikten sonra 1 yıl içinde zaman aşımına uğradığını, tarafların boşanmalarının üzerinden 7 yıl geçtiğini, tarafların anlaşmalı boşanmada her konuda anlaşmış olduklarını, ayrıca ziynet eşyasının yazılmamış olmasının bu konuda anlaşma olmadığı anlamına gelmeyeceğini, davacının ziynet eşyası hakkını saklı tuttuğuna dair bir ibare olmadığını, 7 yıl sonra bu davanın açılmasının kötü niyetli olup açıkça hakkın kötüye kullanılması olduğunu, tarafların kaçarak evlendiğini, düğünün usulen yapıldığını, dolayısıyla herhangi bir takı olayının baştan beri konuşulmadığını ve usulen yapılan düğünde de 2 adet ince hediyelik bilezik takıldığını, iddia edildiği gibi takı takılmadığını, takılan ince bileziklerin de davacıda kaldığını, alacağı olan birinin 7 yıl beklemesi hayatın olağan...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma - Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından kendi boşanma davasının reddi, ziynet alacağı davasının kabulü ve ziynet alacağı davasındaki vekalet ücreti yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise kendi boşanma davasının reddi ve ziynet alacağının reddedilen kısmı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı kadının tüm, davacı-davalı erkeğin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davada iki talebin havi olduğunu, taleplerden birinin ziynet eşyalarına diğerinin ise mal rejimi tasfiyesine ilişkin olduğunu, işbu dosyadaki düğün takılarının aynen iadesi veya iadesi mümkün değilse bedelinin ödenmesi talebinin boşanmanın eki niteliğinde olmayan bağımsız bir talep olduğunu, diğer taraftan ziynet eşyasının rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalar olduğunu, bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesinin de mümkün olacağını, bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerektiğini, dolayısıyla kadının ziynet eşyalarının varlığını ve bunların zorla elinden alındığını veya evde kaldığını ispatlamakla yükümlü olduğunu, boşanma davasının kesinleştiği tarihten dava tarihine kadar zamanaşımı süresinin geçtiğini, davacının dosya kapsamında iddiasını ispata yarar belge ve bilgi yer almadığını ve buna ilişkin delil de sunulmadığını belirterek...