"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı erkek tarafından, kusur belirlemesi, tazminatlar ve ziynet alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Mahkemece, davalı-davacı erkek tam kusurlu kabul edilerek tarafların boşanmalarına karar verilmiş ise de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davalı-karşı davacı erkeğe kusur olarak yüklenen hakaret ve eşinin hayatına müdahale vakıalarına davacı-davalı kadın dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasında dayanmamıştır. Ön inceleme aşaması tamamlanana kadar usulüne uygun şekilde (HMK m. 141) dayanılmayan bir vakıa davalı-karşı davacıya kusur olarak yüklenemez....
Çeşitli sebeplerle (ev veya araç alımı, evin ihtiyaçları, düğün borçları, balayı vs) koca tarafından bozdurulan bu altınların karşılığının hibe edilmediği müddetçe kadına iadesi zorunludur. Somut olayda; davacı tarafından, düğünde takılan ziynet eşyaları ve takı paralarının erkek tarafından annesine verildiği, bilezikler dışındaki ziynet ve takı paralarının borçları için erkek tarafça bozdurulduğu, kayınvalidede olan bileziklerin ise istenmesine rağmen geri iade edilmediği iddia edilmiş, davalı ise; ziynet eşyalarının her zaman müşterek evde durduğu, borçları için harcandığı hususunun doğru olmadığı, davacı kadının evden tüm ziynetleri de alıp gittiği savunulmuştur. Davacı tarafça sunulan ses kaydı içeriği hukuka aykırı delil niteliğinde olup, diğer deliller ile desteklenmemiştir....
Tüm dosya kapsamı ve istinaf talebi değerlendirildiğinde; davacı kadının talebi TMK.nun 226/1.maddesine dayalı kişisel eşya (ziynet eşyası) alacağı olup, evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılır, ona iadesi gerekir. Ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle, evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. (6.Hukuk Dairesi 09.05.2011 tarih ve 2011/1701- 6067, 6. Hukuk Dairesi 06.03.2012 tarih ve 2012/333- 3494, 3. Hukuk Dairesi 13.03.2013 tarih ve 2013/3318- 4289) Bu halde, kural olarak, davacı kadın ziynet eşyalarının varlığını ve evden ayrılırken davalıda kaldığını ispatlamak zorundadır....
Evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılır ve iadesi gerekir. Davacı kadın, dava konusu ziynet eşyasının davalı kocası tarafından bozdurulduğunu ve bir kısmı ile amcasına olan borcunu ödediğini bir kısmı ile de araba aldığını ileri sürmüş; davalı eş ise; sözü edilen altınların davacının onayı ile bozdurulup aile birliğinin giderlerine harcandığını, bir kısmının da (8000 TL'lik kısmı) araba alımında harcandığını savunmuştur. Davalı, bu beyanıyla; davacının, bir kısım altınların bozdurulduğu iddiasını kabul etmiştir. Ancak, bu ziynet eşyalarının davacının rızası ile bozdurulup geri verilmemek kaydı ile harcandığı savunmasını ise kanıtlamış değildir. Bu nedenle, davalı bu ziynetleri de iade ve tazminle yükümlüdür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı ve Çeyiz Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından; tazminatların miktarları, çeyiz eşyası davasının reddi, ziynet eşyası davasının reddedilen bölümü ve vekalet ücreti yönünden, davalı-davacı erkek tarafından ise; davacı-davalı kadının boşanma davası ve fer'ileri, birleşen boşanma davasının reddi ve ziynet alacağı davası yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 27.09.2016 günü tebligata rağmen taraflar adına gelen olmadı. İşin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....
Davacı kadına takılan ziynet eşyasının cins ayar ve gramı konusunda, tanıkların net bilgisinin bulunmadığı, dolayısıyla kadının sunduğu düğün CD'sinde takıldığı açık olan ziynet eşyasını isteyebileceği, kocanın zaten talep edilen eşyanın cins ve miktarına açıkça itiraz etmediği, akıbeti konusunda da net olmayan beyanlarının olduğu, tanıklarının da, eşyasının varlığı ve akıbetine konusunda birbirinden farklı ve yorum yollu beyanda bulundukları, ilk derece mahkemesi tarafından da davanın reddine karar verildiği, kadının tanıklarının, ziynet eşyasının kocanın ailesi tarafından taşınmaz satın almak için kadından alındığını ve iade edilmediğini, kadının eve döndüğünde ziynet eşyasının bulunmadığını beyan ettikleri, davacı tanığı Fatma Kaya'nın "Merve'ye düğünde takılan altınların tamamını davalı ve ailesi ev alacağız diyerek Merve'den almışlar bunu bana hem Merve hem de Ali Rıza'nın annesi söylemişti, bu nedenle altınların Merve'den alındığını biliyorum Altınlar Merve'den düğün gecesi alınmıştı...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından her iki boşanma davası, velayet, ziynet alacağı davasında faiz talebi ile 29.06.2016 tarihli ek karar yönünden; davalı-davacı erkek tarafından ise ziynet alacağı davasının kabulü ile vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Mahkemece, davacı-davalı kadın ağır kusurlu kabul edilerek kadının davasının reddine, erkeğin davasının kabulüne hükmedilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davalı-davacı erkeğin, davacı-davalı kadına fiziksel şiddet uyguladığı, aşırı kıskanç tavırlar sergilediği ve eşinin ailesinin ortak konuta gelmesini istemediği anlaşılmaktadır....
Ziynet; altın, gümüş gibi kıymetli madenlerden yapılmış olup; insanlar tarafından takılan süs eşyası olarak tanımlanmaktadır. Ziynet eşyasını evlilik münasebetiyle gelin ve damada verilen hediyeler olarak tanımlamak mümkündür. Bu bağlamda, bilezik, altın kelepçe, kolye, gerdanlık, takı seti, bileklik, saat, küpe ve yüzük gibi takılar, ziynet eşyası olarak kabul edilmektedir. Yargıtay HGK E.2017/3- 1040- K.2020/240 ve Yargıtay 8. Hukuk Dairesi E. 2020/944 ,K 2020/5388 sayılı 24/09/2020 tarihli kararları incelendiğinde görüleceği üzere düğünde takılan ziynetlerin kadına bağış hükmünde ve kadının kişisel malı olduğuna ilişkin eski Yargıtay uygulamasından dönüldüğü görülecektir. Kadına özgü ziynet eşyaları; eşler arasında aksine bir anlaşma veya bu konuda yerel bir âdet bulunmadıkça evlilik sırasında kim tarafından hangi eşe takılmış olursa olsun kadın eşe bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır....
, 3 çeyrek altın, 7 bilezik vs. takılar takıldığını belirterek, bu takılarla video ile müvekkiline ait olduğu ispatlanan tüm takı ve ziynet eşyalarının davacıya aynen iadesini, bunun mümkün olmaması halinde mahkemece ziynet eşyaları ve takıların değeri yönünden yapılacak bir bilirkişi incelemesiyle tespit edildiğinde harcı tamamlanmak ve arttırılmak üzere fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000,00 TL'nin düğün tarihi olan 31/03/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Davalı, boşanma davası açılmadan davacının ailesinin müşterek konuta gelerek bir kısım ev eşyalarını aldıklarını, düğünde toplanan altınların tarafların ortak iradesiyle bankaya yatırıldığını, ailesi tarafından davacıya ait herhangi bir ziynet eşyasının alınmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece; davacının düğün nedeniyle kendisi ve ailesi tarafından alınan ... marka oturma grubu,yemek masası grubu,iki vitrin,bir konsol,bir kanepe,televizyon sehpası ,zebra model altı pencerelik perde,birer adet tül ve güneşlik perde,20 adet 22 ayar üç telli burma bilezik(tanesi 20 gr.),altın hesabında bulunan 113,67 gram altının davalının uhdesinde kaldığı,söz konusu ziynet ve ev eşyalarının dava tarihi itibariyle ikinci el piyasa değerinin 44.671,42 TL olduğu kanaatine varılmış ve bu miktar üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin...