Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut dosyada; ilk derece mahkemesinin 2015/363 Esas sayılı dosyasında taraflar arasında karşılıklı boşanma davasının yargılamasının yapıldığı, kadın tarafından karşı dava kapsamında ziynet alacağı talebinde bulunulduğu, bu dosya kapsamında yargılamanın 11/01/2018 tarihli celsesinde kadının ziynet alacağı davasının tefrikine karar verildiği ve ziynet alacağı davasının ilk derece mahkemesinin 2018/16 Esas numarasına kaydedildiği, davacı kadın tarafından boşanma davasında bildirilen tanıkların ziynet alacağı davası yönünden de bildirildiği, bu tanıkların ziynet alacağı talebine yönelik olarak da dinlendiği, davacı kadın tanıklarından tanık Suzan Arslan'ın tanıklıktan çekildiği, tanıklar Maviye Arslan'ın ve Meryem Şahin'in "takılar konusunda bilgilerinin bulunmadığını" beyan ettikleri, tanık Ayfer Arslan'ın ise beyanının davacı kadından duyduklarına dayalı olduğu, görgüye dayalı olmadığı, öte yandan ziynet alacağına yönelik olarak dinlenen davalı erkek tanıkları tarafından da ziynet eşyalarının...

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı (koca) tarafından; davalı-davacı kadının kabul Edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, velayet, nafakalar ve ziynet alacağı yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 30.11.2012 günü tebligata rağmen taraflar adına kimse gelmedi. İşin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....

    , taraflar arasındaki boşanma ve nafaka dava dosyasında dinlenilen tüm tanıklar ve bozmaya esas ziynet eşyalarının iadesi davasında, tanık Mehmet Ertuğrul dışındaki hiç bir tanığın davalı ...'...

      Mahkemece; yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre, ziynet eşyasının rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalar oldukları, evden ayrılan kadının bunları üzerinde götürebileceği, normal şartlarda ziynet eşyasının kadının yanında olduğunun kabulü gerektiği, müşterek evden kendi isteği ile ayrılan davacının ziynet eşyalarının miktarını ve davalı tarafta kaldığını ispat edemediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davacı tarafın, 1 adet kalın burma bileziğe yönelik sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- Davacı tarafın diğer ziynet eşyalarına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dava, davalı eşte kaldığı ileri sürülen 10 adet ... Burması diye adlandırılan ziynet eşyasının iadesi istemine ilişkindir....

        Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma - Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı erkek tarafından; vekaletname, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve ziynetler yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-karşı davacı erkeğin boşanma ve fer'ilerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde, Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına, karar vermek gerekmiştir. 2-Davacı-karşı davalı kadının ziynet alacağına yönelik davasına gelince; Davacı-karşı davalı kadın dava dilekçesiyle, önceki eşinden boşandıktan sonra açtığı ziynet eşyalarına yönelik alacak istemli davasında Kayseri 3....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Eşyalarının İadesi-Mal Rejiminin Tasfiyesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı erkek tarafından, kadının boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat ve nafakalar yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 28.09.2015 günü temyiz eden davalı-karşı davacı ... vekili Av. ... geldi. Karşı taraf davacı-karşı davalı ... ve vekilleri gelmedi. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....

            DAVA Davacı kadın dava dilekçesinde; evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması nedeniyle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, davalı erkeğin babası ve kardeşi tarafından kadına ait ziynet eşyalarının alınarak kadına iade edilmediğinden bahisle cins ve nevi dava dilekçesinde belirtilen ziynet eşyalarının aynen iadesine, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde bilirkişi marifetiyle belirlenecek bedelin kadına geri ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II....

              GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı kadının boşanma davası ile birlikte açtığı ziynet eşyalarının iadesi davası boşanma dava dosyasından tefrik edilerek yukarıda yazılı esasa kaydedilmiş olup, davacı kadın vekili 23/06/2015 tarihli dava dilekçesinde özetle; düğün yapıldıktan sonra düğün masraflarını karşılamak için takıların bozdurulduğunu ve harcandığını, kalan kısmın ise bankadan kasa kiralanarak burada muhafaza edildiğini belirterek ziynet eşyalarının iadesini talep ve dava etmiş, davacı kadın vekili talebini açıkladığı dileçesiyle; kolye, küpe, bileklikten oluşan 1 adet altın takı seti (3.900 TL), 15 adet 24 ayar altın burma bilezik (45.000 TL), 2 adet 18 ayar altın bilezik (2.000 TL), 1 adet 18 ayar altın kolye (500 TL), 1 adet 18 ayar altın bileklik (700 TL), 27 adet küçük altın (4.050 TL) niteliğindeki ziynet eşyaları ve 4.680 TL nakit para yönünden bedel talebini 57.230 TL olarak açıklamış, davacı kadın vekili 06/09/2021 tarihli ıslah dilekçesiyle; düğün borçlarını kapatmak ve düğünden üç...

              İspat yükü üzerinde olan davacının, ziynet eşyalarının kapı kilidinin değiştirilmesi nedeniyle evde kaldığını ve götürülmesine engel olunduğu iddiasını ispatlaması gerekirken tanık beyanlarına göre ziynet eşyalarının daha önce davalı tarafından bozdurularak dükkan açıldığına yönelik beyanları birbiriyle çelişmektedir. Evde olduğu belirtilen altınların daha önce bozdurulması hayatın olağan akışına aykırılık teşkil etmektedir. O halde; mahkemece, davacının ziynet eşyalarının evde kaldığı iddiasıyla çelişkili olacak şekilde davalı tarafından bozdurulduğuna yönelik tanık beyanlarına itibar edildiği, mevcut çelişkinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, böylelikle davacının ziynet eşyalarının evde kaldığını ve götürülmesine izin verilmediğini ispat edemediğ görülmekle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

                Dava ziynet eşyalarının iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece istemin kısmen kabulüne karar verilmiş, hükmü taraf vekilleri karşılıklı temyiz etmiştir. Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı ve davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. Dava, boşanma davası olarak açılmış olup, bu davanın yargılaması sırasında davacı vekili, dava dilekçesini ıslah ile ziynet eşyalarını da dava kapsamına almıştır. Davacının ziynet eşyasına yönelik talebi TMK’nun 174/1 maddesi kapsamında boşanma davasının eki niteliğinde olmayıp nispi harca tabidir. Öte yandan ıslah ile dahi olsa dava konusu edilmeyen bir talebin dava kapsamına alınması da usulen mümkün değildir....

                  UYAP Entegrasyonu