İspat yükü üzerinde olan davacının, ziynet eşyalarının kapı kilidinin değiştirilmesi nedeniyle evde kaldığını ve götürülmesine engel olunduğu iddiasını ispatlaması gerekirken tanık beyanlarına göre ziynet eşyalarının daha önce davalı tarafından bozdurularak dükkan açıldığına yönelik beyanları birbiriyle çelişmektedir. Evde olduğu belirtilen altınların daha önce bozdurulması hayatın olağan akışına aykırılık teşkil etmektedir. O halde; mahkemece, davacının ziynet eşyalarının evde kaldığı iddiasıyla çelişkili olacak şekilde davalı tarafından bozdurulduğuna yönelik tanık beyanlarına itibar edildiği, mevcut çelişkinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, böylelikle davacının ziynet eşyalarının evde kaldığını ve götürülmesine izin verilmediğini ispat edemediğ görülmekle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
Dava ziynet eşyalarının iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece istemin kısmen kabulüne karar verilmiş, hükmü taraf vekilleri karşılıklı temyiz etmiştir. Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı ve davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. Dava, boşanma davası olarak açılmış olup, bu davanın yargılaması sırasında davacı vekili, dava dilekçesini ıslah ile ziynet eşyalarını da dava kapsamına almıştır. Davacının ziynet eşyasına yönelik talebi TMK’nun 174/1 maddesi kapsamında boşanma davasının eki niteliğinde olmayıp nispi harca tabidir. Öte yandan ıslah ile dahi olsa dava konusu edilmeyen bir talebin dava kapsamına alınması da usulen mümkün değildir....
Davalının ziynet eşyalarının iadesine yönelik istinaf taleplerinin incelenmesinde; Davacı, ziynet eşyalarının kasada bulunduğunu, yapılan keşif, resim, CD ve bilirkişi incelemesi sonunda, kasada bulunan ziynet eşyalarının bir kısmının kadının dava dilekçesinde ve 24/04/2017 tarihli dilekçelerinde belirtilen ziynet eşyası olduğu, hüküm altına alınan ziynet eşyalarının bir adet Cumhuriyet altını hariç olmak üzere bayanların günlük ve özel günlerde kullandığı, kadına özgü ziynet eşyaları olduğu, bir adet Cumhuriyet altınının kadına ait olmadığını ispatlayamadığı, kasada bulunan diğer eşyaların talep dışında kaldığı anlaşılmakla, ilk derece mahkemesinin, ziynet eşyalarının kısmen kabulüne ilişkin kararında usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığı anlaşılmıştır. Davalının ziynet eşyası davasındaki vekalet ücretine ilişkin istinaf taleplerinin incelenmesinde; Davacı harçlandırdığı ıslah dilekçesi ile ziynet eşya talebini 217.000,14 TL'ye çıkarmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı erkek tarafından, kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, nafakalar, manevi tazminat talebi, kendisinin reddedilen ziynet alacağı, kadının kabul edilen ziynet alacağı, ziynetler sebebi ile vekalet ücreti ve yargılama gideri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Mahkemece, taraflar eşit kusurlu bulunarak, her iki boşanma davasının kabulü ile boşanmalarına karar verilmiş ise de, yapılan yargılama ve toplanan delillerden; davalı-karşı davacı erkeğin eşine birden fazla fiziksel şiddet uygulamasına karşılık, davacı-karşı davalı kadının da eşine fiziksel şiddet uyguladığı, eşine hakaret edip küçük düşürücü sözler sarf ettiği, eşini tehdit ettiği anlaşılmaktadır....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/451 Esas - 2019/135 Karar sayılı kararı ile boşandıklarını, boşanma kararının 09/09/2020 tarihinde kesinleştiğini, müvekkilinin düğünde kendisine takılan bir kısım ziynet eşyalarının kendisine iadesini talep ettiğini, söz konusu ziynet eşyalarının 20'şer gramlık 5 adet bilezik, davalının abisi tarafından müvekkiline takılan bir adet enli hediyelik bilezik, müvekkilinin annesi tarafından takılan 10 gramlık hediyelik bilezik, iki çeyrek altın değerinde cumhuriyet kolye ve müvekkilinin yakınları tarafından takılan 8 adet çeyrek altından oluştuğunu, söz konusu ziynet eşyalarının davalı tarafından kendi borçlarını ödemek amacıyla evli oldukları dönemde müvekkilinden alındığını, fakat geri verilmediğini, müvekkiline takılan gerdanlığı ise müvekkilinin kendisinin sattığını belirterek, dava konusu ziynet eşyalarının müvekkiline iadesine, mümkün olmadığı takdirde söz konusu ziynet eşyalarının yasal faizi ile birlikte şimdilik 1.000,00....
Ancak, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, kadının isteği ve onayı ile iade edilmemek üzere bozdurulup ihtiyaçlar için harcandığının erkek tarafından kanıtlanması halinde, erkek ziynet eşyalarını iadeden kurtulur. Davalı - karşı davacı kadın, ziynetlerin varlığını ve davacı - karşı davalı erkek tarafından rızası dışında alınıp iade edilmediğini ispat yükü altındadır. Somut olayda davalı - karşı davacı kadın, davacı - karşı davalı erkek tarafından ziynet eşyalarının elinden alındığını ve iade edilmediğini dayandığı delillerle ispat edememiştir. İspat yükü kendisine düşen ve davasını dayandığı delillerle kanıtlayamayan davalı - karşı davacı kadının ziynet eşyalarının iadesi davasının reddine karar verilmesi gerekir. İlk derece mahkemesince de ziynet eşyalarının iadesi davasının reddine ilişkin verilen kararın isabetli olduğu anlaşılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı kadın eş tarafından her iki boşanma davası, fer'ileri ve ziynet alacağı talebinin reddi yönünden, davalı-davacı erkek eş tarafından ise velayet ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Aksine ciddi ve inandırıcı delil ve olaylar bulunmadıkça asıl olan tanıkların gerçeği söylemiş olmalarıdır. (6100 s. HMK.m.255) Akrabalık veya diğer bir yakınlık başlı başına tanık beyanını değerden düşürücü bir sebep sayılamaz. Dosyada tanıkların olmamışı, olmuş gibi ifade ettiklerini kabule yeterli delil ve olgu da yoktur....
Bu haliyle konusuz kaldığı anlaşılan ev eşyalarının iadesi davası yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Ziynet eşyalarının iadesi davası yönünden yapılan değerlendirmede; Genel kaide düğünde takılan ziynet eşyalarının kadının olduğu ve kadın tarafından muhafaza edildiğidir. Aksinin iddiası ise ispata tabidir. Davacı kadın ziynet eşyalarının varlığını ve geri verilmek suretiyle davalı kocasına verdiğini ispat etmek zorundadır. Talebin açıklattırılması görevi hakime yüklenmiştir. Bu kapsamda davacı-karşı davalı vekilinden 26/10/2021 tarihli duruşmada dosyaya sunduğu 15/04/2019 havale tarihli ziynet eşyalarının ayrıntılı listesi hakkında açıklama yapması istenilmiştir....
Davacı vekili dilekçesi ile; taraflar arasında boşanma davasının devam ettiğini, davacıya ait eşyaların davalıda kaldığı ya da geri alınmak üzere satıldığı iddia edilerek liste halinde saydıkları ziynet ve diğer eşyaların aynen iadesi, olmadığı taktirde bedeli olan 2.070 TL'nin tahsilini, birleşen dosya ile de; bakiye ziynet eşyalarının aynen iadesi, mümkün olmazsa bedeli olan 19.900 TL'nin tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesi ile; davacının liste halinde talep ettiği ziynet eşyalarının müşterek kızları olan...'ya alınan eve katkıda bulunmak üzere davacının kendi rızasıyla bozdurulduğunu, diğer eşyaların bir kısmının kendisine ait olduğunu ve müşterek evde halen bulunduğunu, bir kısmının ise davacının annesinin evine götürüldüğünü savunarak davanın reddini dilemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-karşı davacı erkek tarafından kusur belirlemesi, nafakalar, tazminatlar ve ziynetler yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı-davalı kadın, davaya konu ziynet eşyalarının aynen, olmadığı takdirde bedelinin tahsilini talep etmiştir....