Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunmuş, davacının ziynet ve giyim eşyalarının ailesinin ikametgahına götürüldüğünü, müvekkilinde kalan ziynet eşyasının olmadığını; çeyiz eşyalarının ise bir kısmının müvekkilinin ikametgahında olduğu, ancak talep edilen miktarda olmadığını, talep edilen bu eşyaların müvekkili tarafından vermemezlik etmediğini savunarak; davanın reddini dilemiştir. Mahkemece; davacının evden ayrılırken kendisine baskı, cebir ve tehdit uygulanmadığı, bu itibarla ziynet eşyalarını da yanına alarak evden ayrıldığının kabulü gerekeceği, bununla birlikte ev eşyalarına ilişkin talebin ise herhangi bir tespit veya keşifle ispat edilemediği kanaatine varılarak davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesi, mümkün olmaması halinde bedellerinin tahsili istemine ilişkindir....
ailesinin hanesine geldiğinde bu ziynet eşyalarını yanında götürmediği, ziynet eşyalarının davalıda olduğunun davacı tarafça ispatlandığı, düğünde takılan ziynet eşyalarının davacı kadına ait olduğu ancak, belirtildiği gibi dosya kapsamına göre bu ziynet eşyalarının davalı tarafta kaldığı ve davacıya verilmediğinden bahisle davacının ziynet eşyasının iadesi davasının kabulü ile 5 adet 22 ayar (tanesi 23 gram) bileziğin, 50 adet çeyrek altının, 1 adet kolye, küpe ve yüzükten oluşan (22 ayar ortalama 32 gram) takı setinin davalıdan alınarak davacıya aynen iadesine, iade mümkün olmadığı takdirde ziynet eşyalarının toplam değeri olan 27.240,66 TL bedelin davalıdan tahsiline karar verilmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafın düğünde takılan altınların nitelik ve niceliklerine ilişkin iddialarının gerçek dışı olduğunu, davacının evden ayrılıp giderken kişisel eşyalarını ve ziynet eşyalarını valize koyup götürdüğünü, davacıya düğünde takılıp hediye edilen ziynet eşyalarının düğün sonrası davacıya teslim edildiğini, zilyetliğinin hiçbir zaman müvekkiline geçmediğini, dava dilekçesinde talep edilen 31 kalemden ibaret çeyiz eşyalarının tamamının aynen durduğunu, iade etmeye hazır olduklarını belirterek, ziynet eşyalarına yönelik davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece; tarafların boşanmalarına ilişkin boşanma ilamında ...nitekim taraflar arasındaki geçimsizliğin çoğaldığı ve davalı ...'...
hatırlatılmadan davanın reddine karar verilmesinin, yukarıda açıklandığı üzere dava tarihi 27/08/2020 tarihi olmasına rağmen ziynet eşyalarının boşanma dava tarihi olan 23/07/2020 tarihi itibariyle değerlerinin hesap ettirilmesinin hatalı olduğu gibi ziynet eşyalarının 27/08/2020 tarihi itibariyle hurda fiyatı üzerinden değerlerinin belirlenmemesi de hatalı olmuştur....
Y A R G I T A Y K A R A R I Davada, ziynet eşyalarının (nişanda, kınada ve düğünde takılan) aynen iadesi, olmadığı takdirde 5.000 TL (ıslah ile 23.374,75 TL) faiziyle birlikte tahsili, ayrıca evlilik birliği esnasında edinilen aracın da 2.000 TL’sinin iadesi ile evlilik birliği esnasında edinilen taşınmazların 1.000 TL’sinin tahsili talep edilmiştir. (Yargılama esnasında ziynetler dışındaki taleplerden vazgeçilmiştir.) Davalı vekili cevabında; takıların tamamının davacıda olduğunu, sadece 500 TL’lik kısmının düğün salonu borcu için verildiğini belirterek, davanın reddini dilemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet ve Çeyiz Eşyalarının İadesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı erkek tarafından ziynet eşyasının iadesi davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın, dava dilekçesinde düğünde takılan ziynet eşyalarının bir kısmı ile araba satın aldığını, kalan ziynetlerin ise davalı erkek tarafından ayrılık döneminde banka kasasından alındığını belirterek, bunların aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde bedellerine karar verilmesini talep etmiştir....
DAVALI-DAVACI : DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Eşyalarının İadesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı erkek tarafından, kusur belirlemesi, iştirak nafakası miktarı ve vekalet ücreti yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise manevi tazminat ve reddedilen ziynetler yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-karşı davacı kadının ziynetler yönünden temyiz itirazının incelenmesinde; İlk derece mahkemesince reddedilen ziynet alacağının miktarı 32.810,00 TL olup karar tarihindeki kesinlik sınırı 47.530,00 TL'yi aşmadığından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. maddesi gereğince temyiz sınırı altında kalan para alacağına ilişkin karar kesindir....
Somut olayda; davalı tarafından ibraz edilen 08/12/2014 havale tarihli dilekçede, davacının ziynet eşyalarını üzerinde taşıyıp götürdüğü beyan edilmiş, oysa dinlenen davalı tanığı ... beyanında, davacının normal zamanlarda altın takmadığını, giderken altınları çantasında götürdüğünü ifade etmiştir. Böylelikle davalı beyanıyla tanık beyanı arasında çelişki olduğu anlaşıldığından söz konusu ziynet eşyalarının evde kaldığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca; mahkeme, ziynet eşyalarının kadına ait olduğu ve tarafların evinde kaldığı anlaşılmakla davacıya ait olup da davalıda kaldığı belirlenen ziynet eşyalarının aynen, aynen iadenin mümkün olmaması halinde ise nakden belirlenecek olan bedelinin iadesine karar verilmesi gerekirken, delillerin yanılgılı değerlendirilmesi sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi KARAR Davacı, davalı ile evli olup, eldeki davada boşanma ve ziynet eşyalarının iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, mahkemece, verilen ilk karar Yargıtay 2. Hukuk Dairesince "Ziynet eşyalarının iadesine ilişkin isteğin, bağıştan rücua dayandığı, buna göre genel mahkemelerin görevli olduğu 3gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak görevsizlik kararı verilmiş; bu karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. İlk kararın temyiz incelenmesi Yargıtay 2.Hukuk Dairesince yapıldığına göre, bozmaya uyularak verilen görevsizlik kararını temyizen inceleme görevi de Yargıtay 2. Hukuk Dairesine verilmiştir. SONUÇ: Dairemizin görevsizliğine aynı konuda Yargıtay 2. Hukuk Dairesince de görevsizlik kararı verildiğinden görev uyuşmazlığının çözümlenmesi için dosyanın Başkanlar Kuruluna sunulmak üzere Yargıtay Birinci Başkanlığa GÖNDERİLMESİNE, 20.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma - Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından; kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar, velayet ve ziynet eşyalarının iadesi yönünden, davalı-karşı davacı erkek tarafından ise; karşı davanın reddi, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve ziynet eşyalarının iadesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle ortak çocuk Şevval Moray'ın inceleme tarihi itibariyle ergin olduğunun anlaşılmasına göre, davalı-karşı davacı erkeğin tüm, davacı-karşı davalı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki...