Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Eşya alacağı Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı eşya alacağı davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, ziynet eşyalarının ve kişisel eşyaların aynen, olmazsa bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, boşanma, ziynet alacağı davasıyla birlikte açılan davada, boşanma yönünden davanın ayrılmasına, kişisel eşyaların ve ziynet eşyalarının iadesi yönünden dosyanın yeni esasa kaydedilmesine karar verilmiş ve bu dava yönünden yetkisizlik kararı verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde, yetki itirazında bulunmuş, yetkili mahkemenin davalının yerleşim yeri olan İzmir Aile Mahkemeleri olduğunu savunmuştur....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davalı-davacı kocanın, delil olarak dayandığı ve mahkemece 2008/7 numara ile kasaya alınan resimler ile takı defterinin eklenerek birlikte gönderilmesi için dosyanın mahal mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, oybirliğiyle karar verildi.25.10.2010(Pzt)...

      Aile Mahkemesi’nin 2018/99 Esas, 2018/971 Karar sayılı dosyası ile boşandıklarını ve boşanma ilamının kesinleştiğini, müvekkiline düğününde dava dilekçesi ekinde sunmuş oldukları çeyiz senedinde bahsi geçen ziynet eşyalarının takıldığını, düğün sonrasında müvekkiline ait olan ziynet eşyalarının davalı tarafından alındığını ancak müvekkilinin istemesine rağmen davalı tarafından müvekkiline iade edilmediğini belirterek, bu sebeple bahsi geçen ziynet eşyalarının müvekkiline aynen iadesine, aynen iadesinin mümkün olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla dava konusu ziynet eşyalarının değerinin 1.000,00- TL.sinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00'e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; Tarafların 29.09.2010 tarihinde anlaşmalı olarak boşandıklarını, boşanma aşamasında imzalanan protokolde ziynet eşyalarının iadesine yönelik herhangi bir düzenleme yapılmadığını, düğünde takılan ziynetlerden sadece 8 adet burma bilezik, 1 adet altın set , 1 adet künye ve 1 adet yüzüğün müvekkilinde kaldığını, diğer ziynetlerin ise davalı tarafından düğün giderleri için kullanılacağının ve sonrasında iade edileceğinin bildirildiğini, müvekkilinde kalan bileziklerden 5 adedinin ise davalı tarafından babasının borcu için alındığını, ancak ziynet eşyalarının müvekkiline iade edilmediğini ileri sürerek; ziynet eşyalarının ve takılan paranın (2.100 TL) aynen iadesini...

        Davacının ev eşyalarının iadesi davası yönünden yapılan değerlendirmede; Yargılama devam ederken tarafların kendi aralarında anlaşarak davaya konu ev eşyalarını paylaştıkları taraf vekillerinin beyanlarıyla sabittir. Bu haliyle yargılama konusu ev eşyalarının iadesi davasındaki uyuşmazlık sona ermiş ve dava konusuz kalmıştır. Konusuz kalan ev eşyalarının iadesi davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Davacının ziynet eşyalarının iadesi davası yönünden yapılan değerlendirmede; Genel kaide düğünde takılan ziynet eşyalarının kadının olduğu ve kadın tarafından muhafaza edildiğidir. Aksinin iddiası ise ispata tabidir. Davacı dava dilekçesinde dava konusu yaptığı ziynet eşyalarının sadece adet ve miktarlarını belirtmiş, ziynet eşyalarının akıbeti hakkında anlatımda bulunmamıştır. Dosya kapsamında dinlenen tanıklardan da sadece Sebahattin Kurt ziynet eşyalarının davalı adına bankaya yatırıldığı şeklinde beyanda bulunmuştur....

        Her ne kadar ziynet eşyalarının kadın üzerinde olması veya kadın tarafından muhafaza edilmesi genel kural ise de, düğünde davacı kadına takılan ziynetlerin çokluğu ve bu nedenle davalı ve ailesine ait ev ve işyerindeki kasada saklanmış olmaları olgusu karşısında davacının fiili hakimiyetinde bulunmayan ve istediği zaman ulaşması ve yanına alınıp götürülmesi mümkün olmayan, dolayısı ile davalı tarafta kaldığı kabul edilmesi gereken ziynet eşyaları içinde yer alan 25 adet bileziğin davacıya iadesine karar verilmesinde somut olayın niteliğine göre bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

          -K.sayılı kararı ile boşandıklarını, kararın 11/02/2015 tarihinde kesinleştiğini, davalının davacıya düğünde takılan takıların yaşayacakları muhitin tekinsiz olduğunu ve ailesinde daha güvende olacağını öne sürerek düğünün hemen akabininde kendi ailesine emanet ettiğini, ayrıca düğünden sonra davacının kendi kazancıyla aldığı bir adet ziynet eşyasının da bulunduğunu, taraflar arasındaki geçimsizlikler nedeniyle tarafların boşanma aşamasına geldiğini ve müvekkilinin boşanma davasının açıldığı 21/03/2013 tarihinde ortak konuttan yanına sadece birkaç parça temel ihtiyaç eşyasını alarak evden ayrılarak ailesinin evine yerleştiğini, sunmuş oldukları kamera kayıtları ve fotoğraflarda görülen müvekkiline ait olan tüm ziynet eşyalarının ve düğün sonrası takılarının ve takı paralarının müvekkiline iadesi ve teslimine, mümkün olmadığı takdirde bedeline karşılık olarak ileri de arttırılmak üzere şimdilik 15.000,00- TL'nin yasal faizi ile birlikte taraflarına iadesini talep ve dava etmiştir....

          Aile Mahkemesi'nin 2016/637 Esas sayılı davasında boşanma davası olduğunu, söz konusu dosyada müvekkiline ait ziynet eşyalarını talep etmelerine rağmen bu konuda açılan bir dava olması gerektiği için taleplerinin reddine karar verildiğini, boşanma davası açılmadan önce müvekkilinin ortak konuttan ayrılırken ailesinin evine yerleştiğini, yanına sadece kıyafetlerini aldığını, düğünde takılan ziynetlerini ise davalı eşiyle ortak yaşadığı konutta bıraktığını, müvekkilinin davalı eski eşten düğünde takılan ve kendisine ait olan ziynetlerinin tarafına iadesini istemişse de bu konuda herhangi bir yanıt alamadığını, düğünde takılan ziynet eşyalarının müvekkiline ait olması noktasından hareketle dava konusu olan takı ve ziynetlerin davalı tarafından müvekkiline iadesi, olmadığı takdirde bedelinin tanzimine karar verilmesini talep ve dava etmiş, davalı erkek vekili süresinde verdiği cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının 01/02/2014 tarihinde evlendiklerini, müvekkilinin ailesi, akraba...

          Bu haliyle davalı tanıklarının altınların evde olduğu, davacının evden zorla gönderilmediği, ortak alınan ayrılma kararı sonrasında eşyalarını alarak evden ayrıldığı hususları gözetildiğinde davacının ziynet eşyalarının davalı tarafından alındığı ve kendisine geri verilmediği iddialarının ispat edemediği kabul edilerek davacının ziynet eşyalarının iadesi davasının reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." şeklindeki gerekçe ile "Davacının boşanma davasının REDDİNE, davacının ziynet eşyasının iadesi davasının REDDİNE" karar verilmiştir....

          Davalı vekili cevap dilekçesinde; ziynet eşyalarının bir kısmının nişanda davacı tarafa takılıp ona teslim edildiğini, bu ziynet eşyalarından bir kısmının davacı üzerinde bulunduğunu, bir kısmının da davacının babasının evinde bulunduğunu ve ziynet eşyalarının davalıya hiçbir zaman teslim edilmediğini belirterek, davanın reddini savunmuştur....

            UYAP Entegrasyonu