Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı vekili 21/10/2022 tarihli dilekçesi ile müşterek çocuk ve baba arasında İzmir 8.Aile Mahkemesinin 14/10/2022 tarih, 2022/105- 105 D.İş sayılı kararı ile tedbiren kişisel ilişki kurulmasına karar verildiğini belirterek, buna ilişkin kararı ibraz etmiştir. GEREKÇE: Dava; evlilik dışı doğan, hükmen baba ile soybağı kurulan çocukla baba arasında kişisel ilişki kurulması istemine ilişkindir....

Davacı annenin davası, davalı baba ile kurulan kişisel ilişkinin kaldırılması, olmadığı takdirde azaltılması istemine ilişkindir. Yapılan muhakeme ve toplanan delillere göre davalının yapılan istinaf incelemesinde; Yapılan dosya incelemesinde; tarafların 15/07/2011 tarihinde kesinleşen karar ile boşandıkları, 2007 doğumlu müşterek çocuğun velayetinin davacı anneye verildiği, baba ile kişisel ilişki kurulduğu görülmüştür. Anne ve babadan her biri velayeti altında bulunmayan veya velayet hakkı kendisine bırakılmayan çocukla kişisel ilişki kurulmasını isteyebilir. (TMK m. 323 vd.) Mahkemece alınan uzman raporunda; taraflar ve müşterek çocuk yönünden 5395 sayılı kanun çerçevesinde danışmanlık tedbirine hükmedilmesinin tarafların ve çocuğun yararına olacağı yönünde görüş bildirildiği görülmüştür....

Sayılı kararı ile müvekkil ile müşterek çocuklar arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verildiğini, taraflar arasında Milas Aile Mahkemesinin 2020/969 E. Sayılı dosyası ile görülen boşanma davasının redle sonuçlandığınp kesinleşip tedbiren oluşturulan şahsi ilişki son bulduğundan beri müvekkilin çocukları ile çocukların üstün menfaaine uygun olarak görüşme sağlanmadığını, TMK.nun 197.maddesinin son fıkrasında" Birlikte Yaşamaya Ara Verilmesi başlıklı 197. Maddesinin son fıkrası "Eşlerin ergin olmayan çocukları varsa hakim, ana ve baba ile çocuklar arasındaki ilişkileri düzenleyen hükümlere göre gereken önlemleri alır." şeklinde olup Türk Medeni Kanunun 324 maddesinin 1....

Aile Mahkemesinin 2015/42 Esas 2017/905 Karar sayılı kararı ile boşandıklarını, boşanma ile birlikte müşterek çocuğun velâyetinin müvekkiline verilerek baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulduğunu ancak davalı babanın, çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçunu işlediğine dair kuvvetli suç şüphesi olup dilekçe ekinde söz konusu suç hakkında Cumhuriyet Savcılığınca başlatılan soruşturma evrakının olduğunu iddia ederek çocuk ile davalı baba arasında kişisel ilişkinin kaldırılmasına uygun görülmediği takdirde kişisel ilişkinin refakatçi eşliğinde kurulmasına karar verilmesini, davalı-davacı erkeğin karşı davasının reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından, kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, manevi tazminat, nafakalar, velayet düzenlenmesi, kişisel ilişki, kadının tefrik edilen ziynet alacağı, katılma alacağı talepleri, vekalet ücreti, kadının aracın kendi kullanımına tedbiren tahsis talebi yönünden, davalı-karşı davacı kadın tarafından ise, erkeğin kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, reddedilen manevi tazminat talebi, reddedilen yoksulluk nafakası talebi, iştirak nafakasının miktarı, kişisel ilişki düzenlenmesi, tefrik edilen ziynet alacağı, katılma alacağı talepleri yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 24.01.2017 günü duruşmalı temyiz eden davalı-davacı ... ile vekili Av. .....

      Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların 25.09.2014 tarihinde evlendikleri, 15.06.2016 tarihinde boşandıkları, bu evliliklerinden Fatma isimli çocuklarının olduğu, davalı babanın müşterek çocuğun doğumundan sonraki ilk bir kaç yıl çocukla görüşmek için girişimde bulunduğu, sonrasında davalının 2022 yılı mart ayına kadar çocuğu görme girişiminde bulunmadığı, 2022 mart ayından sonra ayda iki defa yatılı olarak görüştükleri, çocuğun kolunda ve bacağında morluklar oluşması nedeniyle davacı kadının davalı hakkında şikayetçi olduğu, halen söz konusu soruşturmanın devam ettiği, uzman raporunda yatısız kişisel ilişki düzenlenmesinin uygun olacağının belirtilmesi, davalı hakkında devam eden savcılık soruşturmasının sonucunun henüz belli olmaması hep birlikte değerlendirildiğinde çocuk ile baba arasında yatısız şekilde kişisel ilişki kurulması ve süresinin yerinde olduğu gerekçesi ile davacının istinaf taleplerinin esastan reddine karar...

        , olmadığı takdirde davalının velayet hakkını sınırlayacak şekilde hüküm kurulmamasını, kişisel ilişki esnasında uzman bulundurulmasını talep etmiştir....

        Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle *müşterek çocukla davalı kadın arasında tedbiren kişisel ilişki kurulduğunun anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 06.11.2008...

          Aile Mahkemesinin 2017/1471 Esas sayılı dosyası ile açılan Çocukla Kişisel İlişki Kurulması davası, erkek tarafından açılan boşanma dava dosyası ile birleştirilmiş olup, Davacı-davalı erkek vekili birleşen Çocukla Kişisel İlişki Kurulmasına ilişkin dava dilekçesinde özetle; Tarafların Yiğitcan adında 2013 doğumlu müşterek bir çocuklarının olduğunu, tarafların bir süredir fiili olarak ayrı yaşadıklarını, bu ayrı yaşamda davalının müşterek çocuğu müvekkiline rızaen göstermediğini belirterek müvekkili ile müşterek çocuk arasında kişisel ilişki düzenlenmesini talep etmiştir....

          Mahkemece velayetin değiştirilmesi talebi reddedilmiş, kişisel ilişki kurulmasına ilişkin talep ise " her ne kadar sosyal inceleme raporunda müşterek çocukla şahsi ilişki kurulması yönünde görüş bildirilmişse de, davalı-karşı davacının yargılama aşamasında gelirine ilişkin bilgileri gizlediği, tanık ayarlayarak davacı-karşı davalının fotoğraflarını çektirdiği, müşterek çocukla uzun süre ilgilenmediği ve babalık sorumluluğu taşımadığı, nafaka ödememek için kötüniyetli hareket ettiği" gerekçesi ile reddedilmiştir. Ana ve babadan her biri, velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir (TMK.md. 323). Türk Medeni Kanununun 324/2 maddeleri uyarınca kişisel ilişki düzenlenmesinde çocuğun sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur....

            UYAP Entegrasyonu