Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Çünkü, alacak esasen 16.01.2001 günlü ipotek akdi ile güvence altına alınmıştır. Başka bir anlatımla esasen ipotek ile güvence altına alınmış alacak için davacı bankanın temlik işlemi sebebiyle ayrıca ipotek tesisi istemesinde hukuki yararı yoktur. Bu nedenle davacı bankanın ipotek tesisine ilişkin isteminin hukuki yarar yokluğu sebebiyle reddi gerekirken, istem hüküm altına alındığından karar bozulmalıdır. Kabule göre de; Hükmün HUMK.nun 388. ve 389.maddelerinde gösterilen biçime uygun kurulması gerekir. Aksi halde taraflar aynı dava sebebiyle yeni bazı uyuşmazlıklar içine itilir. Somut olayda her ne kadar “… ipotek alacağının ilgili tapuya …” tesciline karar verilmiş ise de, ipoteğin hangi taşınmaz kaydına işleneceği karar yerinde gösterilmemiştir. Böylece yukarıda belirtilen yasa kurallarına aykırı şekilde hüküm kurulması da doğru görülmemiştir....

    (EK-3) Yargıtay'ın başka emsal kararlarına göre de kanuni ipotek bedelinin taşınmazın dava tarihindeki değerine göre belirlenmesi gerektiği belirtilmiştir. Davalı müvekkilimin taşınmazından kaç m2 yer alındığının tespit edilerek, kanuni ipotek bedelinin alınan bu miktarın taşınmazın dava tarihindeki değerine göre bilirkişi incelemesi yaptırılarak hatta gerekirse keşif yapılarak belirlenmesi gerekir. Zira, kanuni ipotekler tarafların serbest iradeleriyle değil, kanundan kaynaklanan bazı sorunlu durumlar sebebiyle tesis edilir. Her ne kadar tapuya güven ilkesi gereği, ipotek bedelinin tapuda belirtilen miktarla sınırlı kalınacağı kabul edilsede davaya konu ipotek tarafların serbest iradeleriyle değil aksine devlet eliyle kanundan kaynaklanan zorunlu durumlar sebebiyle tesis edilmiş olduğu için Yargıtay kanuni ipotek bedelinin, taşınmazın dava tarihindeki değerine göre hesaplanarak ipoteğin kaldırılması gerektiğini belirtmiştir....

    tesis ettirdiğini, oysaki taraflar arasında geçerli bir gemi inşa sözleşmesinin bulunmadığını, bu nedenle davalı tarafın gemiler üzerine ipotek tesis etmesinin hukuka aykırı olduğunu ve ipoteklerin yasal süre olan 3 aylık hak düşürücü sürede tesis edilmediğini, ayrıca davalının ipotek tesisi istemine gerekçe olarak gösterdiği alacak iddialarına ilişkin olarak açtığı davalarda kanuni ipotek tesisi isteminde de bulunduğunu ancak mahkemece bu istemlerinin reddine karar verildiğini ve bu kararın kesinleştiğini, davalı tarafından yaptırılan kanuni ipotek tescilinin yasal koşullarının mevcut olmadığını ileri sürerek; söz konusu ipoteklerin iptali ile gemi sicilinden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Dış Tic….Ltd.Şti. arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığını, davalının bu sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatıyla imzalayıp ayrıca kendine ait taşınmaz üzerinde ipotek hakkı verdiğini, kredi borcunun ödenmemesi üzerine başlatılan icra takibine davalı tarafça haksız olarak itiraz edildiğini belirterek itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vasisi, davalının ipotek sözleşmesinin imzalandığı tarihte ileri derecede demans hastası olduğunu ve ehliyetsiz olduğunu, bu nedenle ipotek akdinin geçerli olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir....

        Mahkemece uyulan bozma ilamının ... nolu bendi gereğince, bilirkişi .... .... tarafından hazırlanan ....04.2013 günlü bilirkişi raporuna göre belirlenen makine aksamının sökme, nakliye ve montaj bedeli olan 40.000,00-TL bedelin ödenmesine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken ayrıca makine aksamının değerine de hükmedilmek suretiyle fazla bedelin tespitine dair karar verilmesi, ...)Dava konusu taşınmazın tapu kaydında bulunan haciz ve ipotek şerhlerinin hükmedilen bedele yansıtılmaması, Doğru olmadığı gibi; ...)30.04.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6459 sayılı Yasanın .... maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun .... maddesinin .... fıkrasının sonuna “Kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılamaması halinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitimi tarihinden itibaren kanuni faiz işletilir.” hükmü eklenmiş olduğundan, tespit edilen bedele yasal faiz yürütülmesi gerektiğinden, Davacı idare ile davalılardan...

          İzmir Belediyesi tarafından 1986 yılında yapılan imar-ıslah uygulaması sırasında Feriha Denizoğlu'na ayrı bir parsel verilmediği, 2981 Sayılı Kanun 10/e maddesi gereğince davalı T5 adına kayıtlı İzmir ili, Karabağlar ilçesi, Bozyaka Mahallesi 30855 ada 13 parsel üzerine malik aleyhine, Feriha Denizoğlu lehine 43 m2 karşılığı kanuni ipotek ipotek tesis edildiği, Feriha Denizoğlu'nun bu ipotek alacağını davacıya temlik ettiği anlaşılmıştır. Davalı tarafından, işbu davanın açılması üzerine ipotek tesis işleminin iptali istemiyle idari yargıda dava açıldığı, İzmir 1. İdare Mahkemesinin 2014/185 esas, 2014/1202 karar sayılı kararı ile davaya konu ipotek tesis işleminin iptaline karar verildiği, davada işbu dava davacısı T1 başvuru harcı yatırarak asli müdahil olduğu, kararın Danıştay denetiminden geçerek 10.02.2021 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır....

          Ancak, orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilen taşınmazların üzerinde bulunan tüm şerh, ipotek ve hacizlerin terkini gerekirken bu yönde karar verilmemesi isabetsiz ise de, bu eksikliğin giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hüküm fıkrasının 1. bendinin sonuna "Taşınmazlar üzerinde bulunan tüm şerh, ipotek ve hacizlerin TERKİNİNE” ibaresinin eklenmesine ve hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.04.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Davacı Hazine, taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu iddiasına dayanarak, tapu iptali ve adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece verilen önceki tarihli hüküm, Dairemizin 26.05.2016 tarih ve 2016/5876 Esas, 2016/5899 sayılı ilamı ile "...Mahkemece, davacı tarafa davasını 242 ada 17 parsel sayılı taşınmazda ipotek hakkı bulunan ... Anonim Şirketi’ne de yöneltmesi için süre ve imkan tanınarak taraf koşulu sağlanması" gereğine değinilerek bozulmuştur....

              e satıldığından, bu satışın iptali ile yeniden ipotek tesis edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ... vekili, müvekkilinin iyiniyetli alıcı olduğunu belirterek davanın reddine istemiştir. Davalı ..., haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davacının taşınmazın eski maliki olmayıp ipotek alacaklısı olduğu ve tapu iptal ve tescili talepli bu davayı açmakta taraf ehliyetine sahip olmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere mahkeme kararının gerekçesinde ve değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve somut olayda muvazaa olgusunun da ispatlanamamış bulunmasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanunun uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 8,20 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına 11.09.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                O yüzden, imar uygulama cetvellerinden davalı taşınmazından kaç m2 yer alındığı tespit edilerek, kanuni ipotek bedelinin, alınan bu miktar taşınmazın dava tarihindeki değerine göre belirlenmesi gerekir. Zira, kanuni ipotekler tarafların serbest iradeleriyle değil, kanundan kaynaklanan bazı zorunlu durumlar sebebiyle tesis edilir....

                UYAP Entegrasyonu