Mahkemece; tapu kaydında yazılı ipotek bedeli depo ettirilmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir Hükmü, davalılar temyiz etmişlerdir. Dosya içinde bulunan belgelerden, yargılamalar sırasında davalılar tarafından davacı aleyhine ipotek bedelinin artırılması istemiyle Orhangazi Asliye Hukuk Mahkemesine dava açıldığı, mahkemenin 2006/484 E. 2010/77 K sayılı ilamı ile ipotek bedelinin artırılmasına karar verildiği, kararın kesinleşmediği anlaşılmaktadır. Anılan davanın neticesi beklenerek karar kesinleştikten sonra hasıl olacak sonuça göre karar verilmesi gerekirken, tapu kaydında yazılı ipotek miktar depo ettirilmek suretiyle davanın kabulü doğru olmadığından karar bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz itirazlarının yukarıda açıklanan nedenlerle kabulü ile hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin yatırılan temyiz harcının yatırana iadesine, 06.07.2010 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
Somut olayda; dava konusu ipoteğe ilişkin resmi senet incelendiğinde 21 nolu bağımsız bölümün satış bedelinin bakiyesi olarak 50.000,00 TL bedel ile 3 ay faizsiz davalı lehine 09/11/2018 tarihinde kanuni ipotek tesis edildiği, davacı tarafça 3 aylık sürenin son günü cumartesi gününe tekabül etmesi üzerine tatili takip eden ilk mesai günü olan 11/02/2019 tarihinde "Lüleburgaz Kurtuluş 1326 ada 2 parsel B Blok No:21 bağımsız bölüm cilt: 198 sayfa:19551 ve 09/11/2018/18441 Yevmiye Nolu ipotek kaldırma bedeli ödemesi" açıklamasıyla 50.000,00 TL'nin davalı hesabına Yapıkredi Bankası aracılığıyla ödendiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Davalı vekili her ne kadar ipotek bedelinin süresinde ifa edilmediğini belirtmiş ise de, 3 aylık sürenin son günü resmi tatile rastladığından takip eden ilk iş günü mesai bitiminde süre dolacağından davacının yapmış olduğu ödemenin gününde yapılmış sayılması gerekir....
Davacının süresinde yapılmayan temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Davalı Hazine vekilinin temyizine gelince; davacıya ait 5604 ada 9 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında 13.06.1997 tarihli, 122.100.000 TL. bedelli faizsiz kanuni ipotek şerhi mevcuttur. İmar uygulaması nedeniyle tesis edilmiş olan kanuni ipoteğin bedeli karşılığında kaldırılması talep edildiğine göre ipotek bedelinin dava tarihindeki rayiç bedeli belirlenerek hüküm kurulması gerekir. Ancak taraflar arasında Mersin 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/127 esas sayılı dosyasında ipotek bedelinin artırılması davası derdest olup ipotek bedeli bu Mahkemece belirleneceğinden, bu davanın neticesi beklenerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken ipotek tesis tarihindeki bedel depo ettirilerek davanın kabulüne karar verilmiş olması yanlış olmuş kararın bozulması gerekmiştir....
O yüzden, imar uygulama cetvellerinden davalı taşınmazından kaç m2 yer alındığı tespit edilerek, kanuni ipotek bedelinin, alınan bu miktar taşınmazın dava tarihindeki değerine göre belirlenmesi gerekir. Zira, kanuni ipotekler tarafların serbest iradeleriyle değil, kanundan kaynaklanan bazı zorunlu durumlar sebebiyle tesis edilir....
Müvekkiller de İmara kanunu çerçevesinde bu taşınmazda 28.880.00 TL kanuni ipotek alacaklısı olmuşlardır. Davacının alacağı daha fazladır.28.880.00 TL miktar İmar uygulaması sırasında bilgimiz dışında yazılan bir bedelidir. Yüksek Yargıtay Kararlarında Kanuni ipotek bedelin güncellenmesi gereği bildirilmektedir. Bu güne kadar taşınmazımız davalılar tarafından kullanılmakta ve müvekkillere hakları verilmemektedir. ... İpotek alacaklısı olan müvekkillerim imar kanunu uyarınca konulan ipoteğin paraya çevrilerek haklarının verilmesini dava etmektedirler....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacılar paylarına takdir edilen karşılığın artırılması davasının kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca ONANMASI hakkında Daireden çıkan kararı kapsayan 24.01.2013 gün ve 2012/21168 Esas - 2013/941 Karar sayılı ilama karşı davalılardan ... ve ... vekilleri yönünden verilen dilekçeler ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup gereği konuşulup düşünüldü: -K A R A R- Kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacılar paylarına takdir edilen karşılığın artırılması istemlerine ilişkin davaların ... yönünden husumetten reddine, ... ve ... yönünden kabulüne dair verilen hüküm, davalılar ... ve ... vekillerinin temyizi...
İmar uygulaması nedeniyle tesis edilmiş olan kanuni ipoteğin bedeli karşılığında kaldırılması talep edildiğine göre ipotek bedelinin dava tarihindeki rayiç bedeli belirlenerek hüküm kurulması gerekir. Mahkemece, imar uygulaması sonucu davacının taşınmazı içinde kalan davalı taşınmazının dava tarihindeki değeri bilirkişi marifetiyle belirlenerek, bu bedel depo ettirildikten sonra karar verilmesi gerekirken ipotek bedelinin yasal faizi ile belirlenen bedeli depo ettirilerek davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın açıklanan nedenlerle davalı ... yararına BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 16.12.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Dava, davacının ipotekle yükümlü olarak satın aldığı taşınmaz üzerinde bulunan ve ipotek akit tablosu veya tapu kaydında kayıtlı olmayan, bu nedenle de ipotek kapsamında değerlendirilemeyecek makine ve eklentilerin ipoteğin paraya çevrilerek alacağın tahsili kapsamında satılması sonucu bedelinin alacaklıya ödenmesi nedeniyle, alacaklı ve borçlunun sebepsiz zenginleştiği iddiasına dayanan alacak davasıdır. Bu nedenle alacağın her iki davalıdan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davacının borçludan üzerinde ipotek bulunan fabrika binası ve eklentilerini satın alması işleminin işletmenin devri olarak kabulü gerekçesi uygun görülmemiş ise de, ipotek akit tablosunun 2. maddesinin taşınmaz üzerindeki makine ve eklentileri de kapsaması nedeniyle redde dair hükmün sonucu itibarıyla doğru olmasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 20.12.2012 günü oybirliğiyle karar verildi....
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ;Davalıların murisi yararına 03/01/1996 tarihinde tesis edilen kanuni ipotek bedelinin 755,00 TL olduğunu, ipoteğin, imar uygulaması nedeniyle davalının maliki olduğunu, taşınmazlardan bir miktarın davacı taşınmazına ilavesi zaruretinden kaynaklandığını, o yüzden imar uygulama cetvellerinden davalı taşınmazın kaç m2 yer alındığı tespit edilerek, kanuni ipotek bedelinin alınan bu miktar taşınmazın dava tarihindeki değerine göre belirlenmesi gerektiğini, dava konusu ettikleri taşınmazda davalılar lehine imar uygulaması sonrasında kanuni ipotek tesis olunduğunu, dava konusu taşınmazla ilgili olarak masrafın taraflarınca karşılanmak kaydıyla tapu kaydının, krokisinin, imar durumunun, imar uygulamasına ilişkin kayıtların, emlak beyan değerinin, su, elektrik vs....
Mahkemece; davanın kabulüne, güncellenmiş ipotek bedelinin yasal faizi ile birlikte davalılara ödenmesine dair verilen ilk kararın davalılarca temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 08.02.2018 tarih 2015/8181 E.-2018/880 K. sayılı ilamı ile “...davacıya ait 4508 ada 4 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında 02.07.1991 tarihli 2202 yevmiye nolu 900.000.00 TL bedelli ... lehine ipotek şerhi bulunmaktadır. İpoteğin imar uygulaması sebebiyle davalıların murisinin maliki olduğu taşınmazdan bir miktar yerin davacı taşınmazına ilavesi zaruretinden kaynaklandığı görülmektedir. Bu nedenle imar uygulama cetvellerinden davalıların murisi ...'ın taşınmazından kaç metrekare yer alındığı tespit edilerek kanuni ipotek bedelinin alınan bu miktarın taşınmazın dava tarihindeki değerine göre belirlenmesi gerekir. Zira, kanuni ipotekler tarafların serbest iradeleriyle değil kanundan kaynaklanan bazı zorunlu durumlar sebebiyle tesis edilir....