Davacı vekili, 1 ada 350 parselde yer alan ana gayrimenkul niteliğindeki taşınmazı 17/02/1988 tarihinde tapu tahsis belgesine dayanarak ve 7.350,00 TL bedelle davalı taraftan satın aldığını, satın alınan taşınmaz üzerinde aynı tarihte davalı lehine 6.737,50 TL bedelle ve 4 yıl süre ile kanuni ipotek tesis ettiğini, söz konusu ipoteğin 2981 sayılı yasa uyarınca alacağı karşılamaya yönelik olarak tesis edildiğini, taşınmazın müvekkili tarafından satın alındıktan sonra, taşınmaz üzerinde 6 bağımsız bölümlü bina yaptırıldığını ve kat irtifakı tesis edildiğini, müvekkilinin taşınmazda 4 nolu bağımsız bölüm maliki olduğunu, 17/02/1988 tarihli iş bu ipotek o tarihten bu yana davalı tarafça takip konusu yapılmadığını, buna rağmen davalı tarafından gönderilen 18 Kasım 2013 tarih 71777267 sayılı yazı ile söz konusu parselde oluşan ve müvekkilinin 86/407 arsa payına isabet eden 52.068 TL'nin tahsilinin talep edildiğini, davalının müvekkilinden talep ettiği ipotek bedelinin çok yüksek olduğunu, davalı...
Bu itibarla, 136.000 TL ipotek bedelinin herhangi bir güncelleme yapılmadan, yukarıda belirtilen ilkeler doğrultusunda ipotek akit tablosunda bila faiz 1 yıl müddetle 136.000 TL üzerinden ipotek konulduğu anlaşıldığından 07.10.1978 tarihinden itibaren dava tarihine kadar yasal faizi ile birlikte ulaşacağı değerin depo ettirilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken güncelleştirilmiş ipotek bedelinin depo ettirilerek davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir....
GEREKÇE VE DEĞERLENDİRME : Dosya kapsamı, mevcut delil durumu, ileri sürülen istinaf sebepleri, istinaf sebepleriyle bağlılık ve kamu düzeni ilkesi dikkate alındığında; Arsa niteliğindeki taşınmaza imar uygulamasının tapuya tescil edildiği tarih değerlendirme tarihi kabul edilerek emsal karşılaştırması yapılmak sureti ile tespit edilen ipotek bedelinin Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosu esas alınmak suretiyle dava tarihine güncellenerek ipotek bedelinin artırılması doğru olduğu gibi, ipotek bedel artırım davalarında zamanaşımı ve hak düşürücü süresinin uygulanamayacağı, imar uygulanmasından kaynaklanan bedele ilişkin uyuşmazlıkların 3194 sayılı İmar Kanununun 17/son maddesi gereğince 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 37. maddesine tabi olup adli yargının görevli olduğu anlaşıldığından, taraf vekillerinin istinaf başvurusularının esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir....
Davalı vekili 07/09/2016 tarihli cevap dilekçesinde özetle; İpotek borçlusu davacılar tarafından dava konusu Gaziosmanpaşa ilçesi, Yıldıztabya mah, 121 pafta, 2805 ada 5 parsel ve 135/381 arsa paylı taşınmazda davalı idare lehine olan ipoteğin kaldırılması amacıyla ipotek bedelinin tespiti ve tespit edilen bedel tutarından ipoteğin kaldırılması talepli dava açıldığını ancak huzurdaki davanın reddinin gerektiğini, ödenmemiş bedel ile ilgili encümen kararı bulunduğunu, emlak ve istimlak müdürlüğünün 23/08/2016 tarih, 62417824- 641.03.01- E.2309 sayılı yazısı ve eklerinden de görüleceği üzere ipotek bedeli ile ilgili herhangi bir ödeme yapılmadığını, ipoteklerin bulunduğunun belirtildiğini, ipotek borçlusu tarafından ipotek terkini amacıyla belediyeye müracaat edildiğini, 26/06/2016 tarih ve 474 sayılı encümen kararı ile ödenmeyen kızma ilişkin hissede karşılık gelen 87,09 m2 yerin ipotek bedelinin güncellendiğini, güncel ipotek bedelleri ilgililerine tebliğ edilmiş olmasına rağmen söz konusu...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, miras bırakanları... ile davalı arasında 137 ada 19 parsel sayılı taşınmaza yönelik olarak satış ve ipotek sözleşmesi yapıldığını, bu sözleşme uyarınca taşınmazın satış bedelinin ödenmeyip, satış bedeli olarak belirlenen 1. 500.-TL için miras bırakan yararına ipotek tesis edildiğini, ancak bu zamana kadar geçen sürede taşınmazın satış bedeli veya ipotek bedelinin ödenmediğini, bu nedenle taşınmazın devrinin yolsuz tescil niteliği kazandığını ileri sürerek, taşınmazın tapu kaydının iptali ile adlarına tescili olmadığı taktirde ipotek bedelinin tahsili isteğinde bulunmuşlardır Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, ipotek bedelinin ödendiğine ilişkin belge sunulduğu gerekçesiyle davanın reddini karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 22.12.2014 gününde verilen dilekçe ile ipotek bedelinin uyarlanması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 19.07.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ipotek bedelinin uyarlanması istemine ilişkindir. Davacı vekili; müvekkillerinin murisi ...'...
, imar uygulaması ile konulan ipotek bedelinin ödenmesi hususunda parsel sahibinin ödeme yükümlülüğü mutlak olduğunu, Belediyenin ipotek bedelini sonraki bir zamanda tahsil etmesinin parsel sahibinin ödeme sorumluluğunu ortadan kaldıramayacağını, belirtilen yasal düzenlemeler karşısında, aleyhlerine açılan davanın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu usul ve esastan reddi gerektiğini, istinaf taleplerinin kabulü ile 2016/239 E. sayılı kararın kaldırılmasını talep etmiştir DELİLLER : Tapu kaydı, bilirkişi raporu, keşif ve tüm dosya kapsamı....
Tüm bu yönler gözetilmeden mahkemece, 2,66 TL ipotek bedelinin depo ettirilmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 05.05.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
D.. ile davalı L.. Ö.. arasındaki davadan dolayı İzmir 3. Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 30.03.2015 gün ve 2010/126-2015/159 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, imar uygulaması sebebiyle oluşturulan ipotek bedelinin artırılması istemine ilişkindir. Kararın açıklanan niteliğine göre, temyizen incelenmesi görevi Yüksek 5. Hukuk Dairesi'ne aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Dairenin belirlenmesi amacıyla 6644 sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60. maddesi uyarınca Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 02.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Tüm bu yönler gözetilmeden mahkemece, keşif yapılmaksızın belirlenen 6.912,50 TL ipotek bedelinin kesin süre içerisinde depo edilmemesi sebebiyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine, 23.05.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....