"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 23.11.2005 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin terkini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 28.12.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu kaydında mevcut ipotek şerhinin terkini istemi ile açılmıştır. Davalı ipotek bedelinin 8.978,45 YTL olduğunu, bu bedelin ödenmesi halinde ipoteğin kaldırılacağını bildirmiştir. Mahkemece ipotek bedeli olan 1.105.040 TL icra dosyasına ödendiğinden, ipotek şerhinin terkinine karar verilmiştir. Hükmü davalı temyiz etmiştir....
B.. tarafından konulan ipoteğin haksız, hukuka aykırı, dayanaksız, temel ilişki yokluğuna dayalı sakat ve yolsuz oluşu sebebiyle iptali, fekki ve terkinine, ipotek borçlusu olmadığının tespiti ile % 20'den aşağı olmamak üzere tazminat ile maddi ve manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece; davacıya ait bağımsız bölümün tapu kaydına konulan ipoteğin, davacının borcundan doğmadığı, akit tablosunda belirtilen 700.000,00 TL'nin kendisine verilmediği sonucuna varılarak ipoteğin kaldırılmasına, davacının ipotek dayanağı borcu olmadığının tespitine ve davacının % 20 tazminat talebi ile maddi ve manevi tazminat isteminin reddine dair karar verilmiştir. Hüküm, davalılar tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir. Dava, ipotek şerhinin kaldırılması istemine ilişkindir....
-TL ticari kredi karşılığı 2.dereceden sözleşme ve faiz ile 3 yıl süreli serbest dereceden istifade etmek üzere ipotek tesis edildiğini, bu durumun gerçeği yansıtmadığını, müvekkilinin davalı şirketten ticari kredi almadığını, davalının kredi vermeye ehil bir kuruluş olmadığını ileri sürerek müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespiti ile ipoteğin terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Birleşen dosyada davacı vekili, davalı şirket yönünden ...’i de davalı göstererek, bu davalının davalı şirketin çalışanı olduğunu, müvekkilinden aldığı vekaletname ile ipotek tesis ettiğini, davalıların birlikte muvazaalı hareket ettiklerini, vekaletnamede 70.000.-TL’lık ipotekten söz edilmediğini, vekaletin kötüye kullanıldığını iddia ederek, ipotek sözleşmesinin feshini talep etmiştir....
Dosyada yer alan bilgi ve belgelerden; terkini dava konusu yapılan 06.04.2006 günlü ipotek aktinde tarafların dava dışı... ile davalı ... olduğu, dava dışı...’nın aldığı borç para karşılığı maliki bulunduğu 36 sayılı parseldeki 1/4 payını davalı yararına rehnettiği, ipoteğin de 01.01.2007 tarihine kadar birinci derecede faizsiz kurulduğu anlaşılmaktadır. İpotek tesisinden sonra taşınmaz, 26.02.2007 tarihinde davalı ...’a satılmış, davacının açtığı şuf’a davası sonucu ipotekli pay, hükmen davacı ...’ya intikal etmiştir. Gerçekten, Borçlar Kanununun 116.maddesi uyarınca alacaklı ve borçlu sıfatlarının aynı kişide birleşmesi halinde, alacak ve borç kural olarak sona erer. Ne var ki, ipotekle teminat altına alınan borçta, borç şahsi bir borç değil, taşınmaza bağlı bir borçtur. Dolayısı ile bu gibi durumlarda, borçlunun şahsında birleşen alacaklı ve borçlu sıfatlarının varlığından söz edilemez....
İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesinin) Türk Medeni Kanununun 856. maddesi uyarınca tapu siciline tescil edilmesi gerekir. İpotek tesisinin nedenini de ipotek akit tablosunda yazılanlar belirler. Somut olayda, 3.5.2001 günlü akit tablosunda ipoteğin davacının, davalı ...’den aldığı borca karşılık kurulduğu yazılıdır. Kısaca, ipotek akit tablosunun konusu karz ilişkisinden ibarettir. Davada ise davacı, ipoteğin 9 ve 10 numaralı bağımsız bölümlerin satış bedelinden kalan 18 milyar lirayı teminat altına almak amacıyla kurulduğunu ileri sürerek, ipotek akit tablosunun aksini savunmuş, akit tablosundaki ipoteğin kurulma nedenini dava dilekçesinde talil etmiştir. Hal böyle olunca, resmi sentte yazılanın aksini savunan davacının ipoteğin 9 ve 10 numaralı bağımsız bölümlerin satışından kalan borcu teminat için kurulduğunu ispat etmesi gerekir....
nün eşi olan diğer müvekkilinin muvafakatinin alınmadığını, dolayısıyla ipoteğin geçersiz olduğunu, ayrıca ...1800002 nolu kredi için ipotek tesis edilmediği halde bu krediye ilişkin borcun da takibe konu edildiğini ileri sürerek ipoteğin fekkine ve takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı iddialarının haksız ve kötüniyetli olduğunu, taşınmazın tapu kaydında aile konutu şerhinin bulunmadığını, ayrıca ipotek senedinde ipoteğin asıl borçlu şirketin tevdi ettiği veya edeceği her türlü sözleşmeye istinaden açılmış veya açılacak krediler için verildiğinin yazılı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece toplanan delillere göre; davalı banka ile dava dışı... Ltd....
İSTİNAF BAŞVURUSU;Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; 12/05/2011 tarihinde müvekkilinin eşi ve asli müdahale talebinde bulunan ... tarafından, dava dışı şirket adına 450.000,00 USD bedelle ipotek tesis edildiğini, taşınmaz üzerine 03/01/2014 tarihinde "Aile Konutu" şerhi yazıldığını, müvekkilinin açık rızası alınmadan bilgisi ve onayı dışında TMK 194/1 maddesine aykırı olarak ipotek tesis edildiğini, bu ipoteğin terkini gerektiğini, aile konutuna şerh iddiasına dayalı taleplerin Ticaret Mahkemesi tarafından değerlendirilmesine engel bir durum bulunmadığını, davalının tacir olduğunu, uyuşmazlık konusunun aile hukukunun alanına girmediğini, ipoteğin geçerlik şartlarının değerlendirilmesi gerektiğini,-İpotek resmi senedinde ve sonradan adi yazılı şekilde yapılan 20/05/2011 tarihli protokolde, ipoteğin davalı ... firması ile yapılan Finansal Kiralama Sözleşmesine teminat olarak yapıldığının yazılı olduğunu, ancak Finansal Kiralama Sözleşmesi'nin ipoteğin tesisinden...
"İçtihat Metni" Taraflar arasındaki ipoteğin terkini davasının yapılan yargılaması sonunda davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacılardan asil ... ile davacılar vek. Av. ... ve davalı vek. gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan davacı asil ile taraf vekillerinin sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
Services Corporation lehine 1. derecede 1. sıra ipotek tesis edildiğini, gemi sicil müdürlüğünce tesis edilen ipotek işleminde İİK’nın 148/a maddesine göre " ipotek sözleşmesinin tarafların yurt içinde bir adres bildirmek yükümlülüğü bulunduğu" ipotek sözleşmesinin tarafı olan ...Services Corporation firmasının yurt içinde adres göstermediği, gösterilen adreste bulunan vekillerinin de azledildiği bu nedenle adres yokluğu nedeniyle ipoteğin terkini talep ettiklerini, gemi sicil müdürlüğünce bu taleplerinin ipoteğin tarafları ve üçüncü şahıslar için alenileştiği iddia edilerek talebin reddine karar verildiğini, müvekkili tarafından yapılan incelemede bu defa ipoteğin yolsuz olarak tescil edindiğinin öğrenildiğini zira, ipoteğin genel kurul onayı olmadan ve yetkisiz temsilcinin verdiği vekaletname ile yapılmış olması nedeniyle terkin edilmesinin talep edildiğini, davalı tarafından verilen cevabi yazıda ise, mükerrer olarak talepte bulunulduğu ve tesis edilen ipoteğin TTK’nın...
Mahkemece yapılan yargılama sonunda dava konusu taşınmazın malikinin, ipotek tarihinde dava dışı ...’a ait iken daha sonra taşınmazın üzerindeki ipotekle dava dışı ... tarafından satın alındığı, ipoteğin fekkinin gerek borçlu ve gerekse yeni malik tarafından istenebileceği taşınmazın ayrıca ...’ın borçları için de ipotek ettirildiği ve adı geçen kişinin halen dava dışı bir firma nedeniyle kefalet borcu bulunduğu, bu nedenle ipoteğin terkini için yasal şartların oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 09.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....