120.000 TL verip ilk etapta banka tarafından ipoteğin kaldırılması yönünde yazı verilmesine rağmen, daha sonradan ipoteğin kaldırılmaması yönünde önceki yazının geçersizliğini içerir yazının tapuya gönderildiği, bu nedenle tapudaki ipotek şerhinin kaldırılmadığı, söz konusu tapuların adına kayıtlı olan önceki malikleri tarafından ipoteğin kaldırılması gerekip bu şahısların iddiasına göre paranın kendilerine ödenmemesi nedeniyle ipoteğin kaldırılmaması talimatını kendilerinin verdiği yönündeki beyanları da dikkate alındığında sanığın hileli bir hareketinin bulunmadığı bu nedenle dolandırıcılık suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı, ipoteğin kaldırılması karşılığında 120.000 TL parayı aldığı kabul edilse bile, bu paranın karşılığında ipoteğin kaldırılmamasının veya paranın geri iade edilmemesinin hukuki ihtilaf mahiyetinde olduğundan bahisle sanığın beraatine yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 30.04.2009 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin kaldırılması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 27.12.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, duruşma isteminin değerden reddine karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 4396 ada 4 sayılı parselin tapu kaydında mevcut ipotek şerhinin kaldırılması istemine ilişkindir. Davalı, tüm zararının karşılanmadığını belirterek açılan davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. İpotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır....
Somut olaya gelince; davalı yararına 02.08.1993 tarihinde tesis edilen kanuni ipotek, 2.900.000 TL bedellidir. İpoteğin, imar uygulaması sebebiyle davalının maliki olduğu taşınmazdan bir miktarın davacı taşınmazına ilavesi zaruretinden kaynaklandığı görülmektedir. O yüzden, imar uygulama cetvellerinden davalı taşınmazından kaç m2 yer alındığı tespit edilerek, kanuni ipotek bedelinin alınan bu miktarın taşınmazın dava tarihindeki değerine göre belirlenmesi gerekir. Zira, kanuni ipotekler tarafların serbest iradeleriyle değil, kanundan kaynaklanan bazı zorunlu durumlar sebebiyle tesis edilir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, petrol bayilik sözleşmesinden kaynaklanan ipotek ve intifa şerhinin kaldırılması istemiyle açılmış ıslah ile borçlu olunmadığının tespiti talep edilmiştir. Davacı bayi ve davalı şirket arasınd a 02/06/2007 tarihli sözleşme, 27/01/2012 tarihli sözleşme ve 24/02/2012 tarihli istasyonlu bayilik sözleşmesinin imzalanmış, ana sözleşmeye dayanılarak davacı adına tapuda kayıtlı olan taşınmaz üzerine davalı lehine ipotek ve intifa hakkı tesis edilmiştir. Mahkemece harç eksikliğinin tamamlanması için davacı vekiline süre verilmiş davacı vekili ipoteğin fekkine ilişkin taleplerini atiye bıraktıklarını ve davasını menfi tespit davası olarak ıslah ettiklerini beyan etmiştir....
Hakkı’nın gaipliğine karar verildiğini, gaiplik kararının kaldırılması için ... 3.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2006/171 Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, bu davada verilen yetkiye dayanarak ipotek şerhindeki “... Hakkı” ile “... ...”’nin aynı kişi olduğunun tespitini ve ipotek şerhindeki “... Hakkı” kaydının “... ...” olarak düzeltilmesini istemişlerdir. Davalı, ipotek şerhinin ... 1.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 1987/876 Esas, 1988/239 Karar sayılı ilamına dayanarak 21.11.1989 tarihinde terkin edildiğini, davacıların dava açma hakkı bulunmadığını, davanın husumet nedeni ile reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulü ile 71 parsel sayılı taşınmazda ipotek alacaklısı “... Hakkı” ile “... ...”’nin aynı kişi olduğunun tespitine karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, bir başkası tarafından hakkı ihlal edilen veya tehlikeye sokulan veya kendisinden haksız bir talepte bulunulan kimsenin, mahkemeden hukuki koruma istemesidir....
Davalı vekili, yetki itirazında ve intifa hakkının farklı tüzel kişiliğe haiz dava dışı ...... lehine olduğunu belirterek husumet itirazında bulunmuş, taraflar arasındaki sözleşmenin Rekabet Kurumunun kararı gereği 18/09/2010 tarihinde sona erdiğini, intifa hakkı ve kira şerhinin kaldırılması için gerekli vekaletnamelerin dava öncesinde davacılara gönderildiğini, intifa hakkının davacı tarafça tek yanlı olarak kaldırılabileceği, dolayısıyla davacıların hukuki yararının bulunmadığını, ipotek hakkının kaldırılması talebi açısından ise taraflar arasındaki alacak borç ilişkisinin henüz sona ermediğini, müvekkili şirketin, davacıdan alacağının tahsili için......... Asliye Ticaret Mahkemesi'nde açılan davanın derdest olduğunu, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin 18.10.2010 tarihinde sona erdiğini ve davacı şirketin başka bir firmanın bayiliğini yaparak ticari faaliyetini sürdürdüğünü savunarak, davanın reddini istemiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 19.08.2007 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin kaldırılması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 30.12.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, imar uygulamaları sırasında 4 sayılı parselin tapu kaydı üzerine önceki maliki borcu sebebiyle konulan 13.01.1989 tarihli ipotek şerhinin terkini istemine ilişkindir. Davalı ipotek lehtarları, ipoteğin 106 m2 yerleri için konulduğunu, esasen kendileri tarafından ipotek miktarının arttırılması için dava açıldığını, açılan davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, ipotek miktarı olan 1.060.000 TL’nin güncelleştirilmiş karşılığı 1.046,00 TL’nin depo edilmesi koşuluyla ipoteğin terkinine karar verilmiştir....
Ayrıca, ipotek aktinin çerçevesini tayin eden resmi akit tablosu içeriğinden ipoteğin, ileride gerçekleşecek veya gerçekleşmesi muhtemel olan bir alacağın teminatı olarak tesis edildiğinden, azami meblağ (üst sınır ipoteği) ipoteği olduğu anlaşılmaktadır. İpotek resmi akit tablosundan da anlaşıldığı gibi ipotek tesis nedeni dava dışı yüklenici ile davacı arsa malikleri arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanmamaktadır. Taraflar arasındaki anılan sözleşme yüklenicinin edimini yerine getirmemesi nedeniyle feshedilmiş ise de ipotek bu sözleşmeye dayanılarak tesis edilmediğinden ipoteğin hukuki dayanağının kalmadığından sözedilemez. Davalı kooperatifin taşınmazın davalı Sadık adına kayıtlı bulunduğu sırada ve tescile yönelik dava açılmadan önce ipotek tesis ettirdiğinden TMK'nın 1023. maddesi gereği iyiniyetli olduğunun kabulü gerekir. Dolayısıyla davalı kooperatif iyiniyetli olduğundan ipoteğin yolsuz olarak tescil edildiği söylenemez....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 22.02.2001 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin fekki, takibin iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 07.05.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, 2977 sayılı parselin tapu kaydındaki ipotek şerhinin terkini istemiyle açılmıştır. Davalılardan ... savunmada bulunmamış, diğer davalı ipoteğin alınan borç paranın teminatını teşkil etmek üzere tesis edildiğini, açılan davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava kabul edilmiştir. Hükmü, davalı ... temyiz etmiştir. Dava, ipotek şerhinin kaldırılması istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 26.06.2007 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin kaldırılması; birleşen davada davacı ...'in 03.10.2007 günlü dilekçesi ile davalı ... Bankası ... aleyhine ipoteğin kaldırılması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; her iki davanın ayrı ayrı kabulüne dair verilen 11.04.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine ve davalı ... Bankası vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava ve birleşen dava tapu kaydındaki ipotek şerhinin terkini istemiyle açılmıştır. Davalılardan, ... ve ... savunmada bulunmamış, dava ... Bankası .... Genel Müdürlüğü tarafından kabul edilmiştir. Mahkemece, asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, Hazine ve ......