İİK'nın 150/ı maddesindeki düzenleme, banka ve kredi veren kuruluşlar yönünden olup, diğer gerçek ya da tüzel kişilerin, anılan maddeye dayalı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibi yapmaları mümkün değildir. Buna göre, banka ve kredi veren kuruluş olmayan Turkasset Varlık Yönetim A.Ş'nin (birleşme sonucu önce Hayat Varlık Yönetim A.Ş, daha sonra Dünya Varlık Yönetim A.Ş.) ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibi yapması usulsüz ise de; ipotek akit tablosunun kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarını içermemesi, alacaklı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takip yapılmasına engel olmayıp bu durumda borçluya örnek 9 ödeme emri gönderilebilir. O halde mahkemece, yukarıda yazılı gerekçelerle şikayetin kısmen kabulü ile icra emrinin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Dava, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK'nın 67. maddesi hükmü gereğince iptali istemine ilişkindir. Mahkemece İİK'nın 148. ve 50. maddesi hükümlerindeki atıfla HMK'nın 6. 7/1. ve 12. maddesi hükümleri gözetilerek davalıların yerleşim yerlerinin ve ipotek konulan taşınmazın İzmir'de bulunmasından dolayı takibin yetkili icra dairesinde yapılmamış olması sebebiyle dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir....
Şti. aleyhine, 22 adet ipotekli taşınmaz için ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip başlatılmış, takibe konu alacak Vera Varlık Yönetim A.Ş.'ye temlik edilmiştir. ... ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 16.09.2015 tarih 2014/1528 Esas 2015/756 Karar sayılı kararı ile ...Gıda … Ltd. Şti.nin iflasına hükmetmiş, akabinde adı geçen şirkete yönelik olarak, ... ... 3. İcra Dairesi’nin 2015/41 İflas sayılı dosyası ile tasfiye işlemlerine başlanmıştır. Temlik alacaklısı Vera Varlık Yönetim A.Ş. vekilinin talebi üzerine, ipoteğe konu bağımsız bölümlerde kiracı olanlara İİK'nun 150/b maddesi uyarınca, kira bedellerinin, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip dosyasına ödenmesi için muhtıra gönderilmiş, bir kısım kiracıların beyanından, kira bedellerinin ... ... 3....
ın kullandığı kredinin müşterek borçlusu ve müteselsil kefili olduğunu, kredinin davalı tarafından aynı zamanda ipotekle temin edildiğini, ipoteğin paraya çevrilmesi suretiyle ipotek limiti kadar tahsilatın yapıldığını, kalan borcun tahsili için başlatılan takibin ise davalının haksız itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin kredi borcunun müşterek borçlusu ve müteselsil kefili olmadığını, sözleşmeyi ipotek veren sıfatıyla imzaladığını, ipoteğin paraya çevrilmesi suretiyle yapılan takip sonucunda yükümlülüğünü yerine getirdiğini, ayrıca kefil olarak sorumluluğu kabul edilse bile sorumluluğunun sözleşmede belirtilen miktarla sınırlı olduğunu, sözleşmeye göre sorumluluğunun 5.000,00 TL ile sınırlandırıldığını ve bunun üzerinde ödeme yaptığını savunarak, davanın reddi ile kötüniyet tazminatına hükmolunmasını istemiştir....
İtiraz, takibi yapan icra dairesinden başka bir icra dairesine yapıldığı takdirde bu daire gereken masrafı itirazla birlikte alarak itirazı derhal yetkili icra dairesine gönderir; alınmayan masraftan memur şahsen sorumludur. " düzenlemesi kabul edilmiştir.Borçlu aleyhine, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takip başlatılmıştır. Borçlu, İcra Mahkemesine başvurusunda; Bakanlar Kurulu'nun 2010/744 sayılı Kararnamesi ile takibe konu borcunun vadesinin 01.09.2011 tarihine kadar ertelendiğini ileri sürerek, henüz muaccel olmayan borç bakımından hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takip başlatılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu açıklayarak, icra takibinin iptaline karar verilmesini istemiştir. Borçlunun bu başvurusu, mevcut haliyle borca itiraz niteliğindedir....
tarafından davacı lehine tesis edilen ipotek akit tablosunda, davalı ...’in davacı lehine olan borçlarının teminatını teşkil etmek üzere davalı ...’e davacı tarafından satılan ve satılacak malzemelerden doğan borçların 50.000 TL’lik kısmı için ipotek tesis edildiği, dolayısıyla ipoteğin paraya çevrilmesi talebinde bulunabilmek için, davacının davalı ...’in şahsına mal satmış olması ve bu satıştan borcun doğmuş bulunması gerektiği, davacının da kabul ve beyanı üzerine mal satışının davalının ortağı olduğu şirketlere yapıldığı, ipotek akdinin, dava dışı şirketlerin borçlarını güvence altına almadığı, bu şirketlerin borçlarına yönelik olarak başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe karşı, davalıların itirazlarının yerinde olduğu gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....
DAVALI/ALACAKLI : Şekerbank Anonim Şirketi Genel Müdürlüğü Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacı/borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Şikayetçi ile birlikte diğer borçlular aleyhine başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibinde şikayetçi, icra mahkemesine başvurusunda; Adana İli ... İlçesi ......
İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde; limitin aşıldığı yönündeki şikayetler dışında tüm şikayetler, İİK'nun 16/1. maddesi kapsamında kaldığından yasal 7 günlük süreye tâbidir. İpotek limitinin aşıldığı yönündeki şikayetler ise; İİK'nun 16. maddesinin 2. fıkrası uyarınca süreye tâbi değildir. İİK'nun 149/a maddesi göndermesiyle ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde de uygulanması gereken aynı Kanun'un 33. maddesine göre icra emrine karşı itirazların icra emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde yapılması zorunludur. Somut olayda, icra emrinin borçlu şirkete 12/09/2017 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 12/10/2017 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvurusunun yasal yedi günlük süre geçirildikten sonra olduğu görülmüştür....
. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili banka ile davalı şirket arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesinde diğer davalıların kefil sıfatı ile imzalarının bulunduğunu kredi borcunun ödenmemesi üzerine davalı şirket hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe geçilip bakiye alacak miktarı için ise dava konusu ilamsız takibe geçildiğini, ancak davalıların itirazı nedeni ile takibin durduğunu belirterek haksız itirazın iptali ile %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı şirket vekili, müvekkilinin davacı bankaya talep edilen kadar borcu bulunmadığını ayrıca müvekkilinin borcu nedeni ile davacı bankaya ipotek verdiğini ve davacının ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe geçtiğini, bu takip sonuçlanmadan ilamsız takibe geçilmesinin kanuna aykırı olduğunu öne sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı ...’un davalı banka şubesinden aldığı tarımsal krediye kefil olduğunu, borcun ödenmemesi üzerine davalı bankanın ilamsız icra takibi başlattığını, ancak alacak ipotekle temin edildiğinden öncelikle ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılması gerektiğini, davalının davaya konu ilamsız takipten aylar sonra ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yaptığını, böylece aynı alacak için mükerrer iki takip bulunduğunu, oysa ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapıp, rehin açığı belgesi alındıktan sonra kefiller hakkında takip yapılabileceğini iddia ederek borçlu olmadıklarının tespiti ile davalının tazminatla sorumlu tutulmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, borçluya müracaat edilmeden ve rehinler nakte çevrilmeden kefiller hakkında takip yapılabileceğini savunarak davanın reddi ile lehlerine tazminata hükmolunmasını istemiştir....