Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu halde ilk derece mahkemesince öncelikle davacının dava konusu taşınmaza el atmanın önlenmesi, dava konusu taşınmazın eski haline getirilmesi ve ecrimisil talebine ilişkin araştırma ve inceleme yapılarak karar verilmesi, iş bu talebin reddedilmesi halinde davacının kamulaştırmasız el atma nedeni ile tazminat ve ecrimisil talebine ilişkin karar verilmesi gerekmektedir....

alacaklarının miktarı itibarıyla ecrimisil hükmü yönünden HMK' nın 362/1- a maddesi gereğince KESİN, asıl ve birleşen davalarda hüküm altına alınan kamulaştırmasız el atma tazminatı yönünden kararın taraflara usulen tebliğinden itibaren 7035 Sayılı Kanun ile değişik HMK' nın 361/1.maddesi gereği iki hafta içerisinde TEMYİZ yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi....

Diğer yandan; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 683. maddesinde; malikin hukuk düzeninin sınırları içerisinde o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, tasarrufta bulunma, yararlanma yetkilerine sahip olduğu, malını haksız olarak elinde bulunduran kişiye karşı her türlü el atmanın önlenmesi davası açabileceği öngörülmüştür. Bilindiği gibi,gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarihli 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır....

    Pafta, 1040 ve 1253 parsel sayılı taşınmazların maliki olduğunu, davalının müvekkiline ait dava konusu taşınmaza kamulaştırmasız el atmasının vaki olduğunu, davalının kamulaştırmasız el atmasının fiili el atma olduğunu, uzun yıllardır devam ettiğin,i bu durumun müvekkilinin mülkiyet hakkında kısıtlamaya yol açmakta olduğunu, müvekkilinin dava konusu taşınmazdan yararlanamadıkları gibi taşınmaz vaki el atma nedeniyle satma imkanının da bulunmadığını, müvekkile ait taşınmazın davalı kurum tarafından yol yapılarak kamusal alan olarak kullanıldığını, bununla birlikte davalının el atması nedeniyle müvekkilinin taşınmazdan yararlanamadığını, dava tarihinden geriye dönük olarak ecrimisil hesap edilerek davalıdan tahsil talepleri bulunduğunu, davalının 2016 yılının şubat ayında kamulaştırmasız el atma bedellerini ödemek üzere müvekkilin evraklarını aldığını, fakat daha sonra müvekkile yapılan tebligatta taşınmaz malikine tebligat yapıldığından dolayı kamulaştırma bedelinin ödenmesinin uygun görülmediğinin...

    Öte yandan, gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir....

    DAVA KONUSU : Haksız İşgal Tazminatı (Ecrimisil) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili ilk derece mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle,Dava konusu Samsun İli, Bafra İlçesi, Koşu Mahallesi, 119 ada 12 parselde tapuya kayıtlı taşınmazın maliki olduğu, dava konusu taşınmazın bir kısmının dere yatağı içinde kaldığı, mevcut durumun müvekkilin, taşınmazın dere yatağı içinde kalan kısmı üzerinde tasarrufta bulunmasına engel teşkil ettiğini, davalı idare tarafından dere yatağında bırakılmak suretiyle kamulaştırmasız el atılan alanın bedelinin müvekkile ödenmesi gerektiği, müvekkile ait taşınmazın parsel özellikle ağırlıklı olarak kavun ve karpuz ziraatı başta olmak üzere her türlü sebze ziraatının yapıldığı Bafra ovasında yer aldığı, müvekkile ait taşınmazda davalı idare tarafından dere yatağında bırakılmak suretiyle kamulaştırmasız el atılan alanda müvekkilin önemli ölçüde gelir kaybına uğradığı için dava tarihinden geriye yönelik 5 yıllık ecrimisil...

    Öte yandan, gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İnançları Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan olumlu zarar ile kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir....

      Zira, kamulaştırma kararı alınmadan veya kamulaştırma işlemlerini tamamlamadan taşınmaza el koyan idarenin haksız işgalci konumunda olacağı sabittir. Bununla birlikte, HGK'nin 19.09.2019 tarihli ve 2017/1-1273 Esas, 2019/911 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere, kamulaştırmasız elatma nedeniyle taşınmaz mal malikinin, idarenin bu fiili durumuna razı olup, bedeli mukabilinde taşınmazın mülkiyetini idareye devretme iradesini ortaya koyduğu, eş söyleyişle kamulaştırmasız el koyma karşılığının tahsili talebiyle dava açtığı tarihe kadar idarenin taşınmaza elatması haksız fiil niteliğindedir. Sonuç olarak kamulaştırmasız elatma nedeniyle mal sahibi, taşınmazın dava tarihindeki değerini isteyebileceği gibi, ecrimisil de isteyebilir. Ancak kamulaştırmasız elatma nedeniyle tazminat davasından sonraki dönem için ecrimisil istenemeyeceği kuşkusuzdur....

        Bilindiği üzere, gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler....

          Bu nedenlerle; davalı vekilinin kamulaştırmasız el koymadan kaynaklanan tazminata yönelik istinaf başvurusunun HMK 353/1- b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

          UYAP Entegrasyonu