Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA KONUSU : Kamulaştırmasız El Koyma Nedeniyle Tazminat KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacılar vekili ilk derece mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle, müvekkillerinin Ordu ili, Altınordu ilçesi, Eskipazar Mahallesi, tapunun 103 ada, 1 nolu parselde kayıtlı taşınmazın maliki olduğunu, taşınmazın 3.748,96 m2'lik kısmında yol inşaat ve emniyet sahası tesis etmek amacıyla davalı idarece kamulaştırma kararı alındığını, bu karar uyarınca acele el koyması yapılarak müvekkillerinin taşınmazdan uzaklaştırıldığını, Ordu 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/138 D. İş. sayılı 2014/140 kararı ile verilen acele el koyma sonucunda arazi üzerindeki tasarrufların davalıya ait olduğunu, Ordu 3....

Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 gün ve 1/6 sayılı kararı ile HGK'nın 15.12.2010 gün ve 2010/5- 662/651 sayılı kararı da gözetildiğinde, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı idarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle idarenin eyleminin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bir niteliğe sahip olduğu bu şekilde kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, idarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği açıktır. 16/11/2022 tarihinde kabul edilen 7421 sayılı kanunun 3....

Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 gün ve 1/6 sayılı kararı ile HGK'nun 15.12.2010 gün ve 2010/5- 662/651 sayılı kararı da gözetildiğinde, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı idarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği ve bu haliyle idarenin eyleminin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bir niteliğe sahip olduğundan, kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucunun, idarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibinin, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini isteyebilmesi olduğu açıktır....

Bu durumda; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun ....05.1956 gün ve .../... sayılı kararı ile HGK.nun ......2010 gün ve 2010/...-662/651 sayılı kararı da gözetildiğinde, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı İdarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle İdarenin eyleminin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bir niteliğe sahip olduğu bu şekilde kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, İdarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği açıktır....

    Bu durumda; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 gün ve 1/6 sayılı kararı ile HGK.nun 15.12.2010 gün ve 2010/5-662/651 sayılı kararı da gözetildiğinde, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı İdarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle İdarenin eyleminin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bir niteliğe sahip olduğu bu şekilde kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, İdarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği açıktır....

      Bu durumda; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16/05/1956 gün ve 1/6 sayılı kararı ile HGK'nun 15/12/2010 gün ve 2010/5- 662/651 kararı da gözetildiğinde, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı idarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle idarenin eyleminin mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bir niteliğe sahip olduğu bu şekilde kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, idarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği açıktır....

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/11/2020 NUMARASI : 2017/66 ESAS, 2020/318 KARAR DAVA KONUSU : Kamulaştırmasız El Koyma Nedeniyle Elatmanın Önlenmesi KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK' nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacılar vekili ilk derece mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait taşınmaza kamulaştırma işlemi yapılmadan davalı idare tarafından kamulaştırmasız el atıldığını ileri sürerek taşınmazın gerçek kamulaştırma değerinin mahkemece tespit edilmesini, bedel belirlendikten sonra fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 1.000,00 TL kamulaştırma bedelinin fiilen el koyma tarihinden itibaren kamu alacakları için öngörülen en yüksek faizi ile birlikte davalı kurumdan tahsil edilerek müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir....

      Köyü 800 parsel sayılı taşınmaza davalı idarece 1956 yılından önce el atıldığı 221 sayılı Yasanın 1.maddesine göre bu durumun kamulaştırmasız el koyma niteliğinde olmadığı kamu hizmetine fiilen tahsis edilmiş bu taşınmazın kamulaştırılmış sayıldığı dikkate alındığında ve aynı Yasanın 4.maddesi de gözetilerek davacıların dava hakkı kalmadığından davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Davacılardan ... vd. vekilinin temyiz itirazları yerinde olmadığından usul ve yasaya uygun hükmün ONANMASINA peşin alınan temyiz ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine 16/01/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        tarihinden sonra el koyan davalı idarenin tasarrufundan tamamen bağımsız olarak imara geçmesi veya el koyan idare dışında gelişen olaylar nedeniyle hukuken arsa vasfını kazanması halinde, nasıl ki el konulmayan taşınmazda kamulaştırma yapılması veya el konulması halinde bu taşınmaz arsa olarak değerlendirilecekse ve daha önce taşınmaza haksız el koyan idare hala bu taşınmazı yasaya aykırı olarak elinde tuttuğuna ve her yeni gün kamulaştırma hukuku bakımından yeni bir kamulaştırmasız el koyma niteliğinde olduğuna göre arazi olarak el konulan taşınmaza da artık arsa olarak değer biçilmesi gerekmektedir....

        Bu durumda, davalı idare tarafından Kamulaştırma Kanunu hükümleri uyarınca acele el koyma kararı alındığı ve kamulaştırma yapılmasına ilişkin kararın geri alınmaması ile davalı idarenin acele el koyma kararı doğrultusunda dava konusu taşınmaza her an el atma hukuki hak ve yetkisine sahip olması karşısında, kamulaştırmasız el atma olgusunun gerçekleştiği anlaşılmıştır . Dava, kamulaştırmasız el atılarak üzerine pilon dikilip enerji nakil hattı geçirilen taşınmazın, pilon yeri bedeli ile irtifak hakkı karşılığının tahsili istemine ilişkindir....

        UYAP Entegrasyonu