Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere yapılan inceleme neticesinde; Kamulaştırmasız el atmadan söz edilebilmesi için kişiye ait gayrimenkulün idarece (kamu hizmetinde kullanılmak amacıyla) işgal edilmiş olması (fiili el atılmış olması) ve bu işgalin kanunda öngörülen usul ve esaslara uyularak tesis edilmiş bir kamulaştırma işlemine dayanmadan gerçekleştirmiş olması gerekmektedir. İdarenin taşınmaza müdahalesi hangi sebeple olursa olsun Hukuk dışı haksız bir eylemdir. İlk derece Mahkemesince, yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi heyet raporuna göre, davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava konusu taşınmaza 04/11/1983 tarihinden sonra fiilen el konulduğu anlaşılmıştır. Fiili el koyma tarihi 04/11/1983 tarihi sonrası olarak belirlenmiş olması sebebiyle de taşınmazın değerlendirilmesinin dava tarihindeki niteliği dikkate alınarak yapılması gerekmektedir....

Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere yapılan inceleme neticesinde; Kamulaştırmasız el atmadan söz edilebilmesi için kişiye ait gayrimenkulün idarece (kamu hizmetinde kullanılmak amacıyla) işgal edilmiş olması (fiili el atılmış olması) ve bu işgalin kanunda öngörülen usul ve esaslara uyularak tesis edilmiş bir kamulaştırma işlemine dayanmadan gerçekleştirmiş olması gerekmektedir. İdarenin taşınmaza müdahalesi hangi sebeple olursa olsun Hukuk dışı haksız bir eylemdir. İlk derece Mahkemesince, yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi heyet raporuna göre, davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava konusu taşınmaza 04/11/1983 tarihinden sonra fiilen el konulduğu anlaşılmıştır. Fiili el koyma tarihi 04/11/1983 tarihi sonrası olarak belirlenmiş olması sebebiyle de taşınmazın değerlendirilmesinin dava tarihindeki niteliği dikkate alınarak yapılması gerekmektedir....

Öğretide ve yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; "fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması ve haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği" vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma ve eskime şeklinde oluşan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir....

Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan olumlu zarar ile kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir. (YHGK'nin 25.02.2004 gün ve 2004/1-120-96 sayılı kararı) ./.. Öte yandan, ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir. Alınan bilirkişi raporu, somut bilgi ve belgeye dayanmalı, tarafların ve hakimin denetimine açık olmalı ve değerlendirme gerekçelerinin bilimsel veriler ile HMK'nin 266 vd. maddelerine uygun olarak açıklanması gereklidir....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/05/2022 NUMARASI : 2021/55 2022/167 DAVA KONUSU : Kamulaştırmasız El Koyma Nedeniyle KARAR : Mersin 6....

    Gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, hak sahibinin, hak sahibi olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarihli ve 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler....

      Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu olayda tazminatı gerektirecek kötüniyet veya haksız işgal durumunun söz konusu olmadığını, Elektrik enerjisine duyulan ihtiyaç ile kamunun üstün nitelikte bir yararı bulunduğunu, haksız işgal tazminatı talebine bağlı olarak açılacak ecrimisil davalarının 5 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğundan davanın zamanaşımı nedeniyle reddinin gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir....

      Bu nedenle davalı vekilinin hükmolunan kamulaştırmasız el atma tazminatı bedeline yönelik istinaf taleplerinin de reddi gerekmiştir. d-Kamulaştırmasız elkoyma eylemi, yasal nitelikte bir kamulaştırma işlemi olmayıp hukuken haksız fiil niteliğinde olduğundan, el koyma davalarında belirlenen bedelde kamulaştırma bedeli olmayıp hukuken bir tazminattır. Haksız fiillerde belirlenecek tazminata haksız fiil tarihinden itibaren faiz uygulanır. Ancak bu davalarda, tazminat olarak hükmedilecek olan taşınmazın değeri, dava tarihi itibarıyla belirlendiğinden bedelin tamamına da dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekir....

      Bu nedenle davalı vekilinin hükmolunan kamulaştırmasız el atma tazminatı bedeline yönelik istinaf taleplerinin de reddi gerekmiştir. d-Kamulaştırmasız elkoyma eylemi, yasal nitelikte bir kamulaştırma işlemi olmayıp hukuken haksız fiil niteliğinde olduğundan, el koyma davalarında belirlenen bedelde kamulaştırma bedeli olmayıp hukuken bir tazminattır. Haksız fiillerde belirlenecek tazminata haksız fiil tarihinden itibaren faiz uygulanır. Ancak bu davalarda, tazminat olarak hükmedilecek olan taşınmazın değeri, dava tarihi itibarıyla belirlendiğinden bedelin tamamına da dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekir....

      Bu nedenle davalı vekilinin hükmolunan kamulaştırmasız el atma tazminatı bedeline yönelik istinaf taleplerinin de reddi gerekmiştir. d-Kamulaştırmasız elkoyma eylemi, yasal nitelikte bir kamulaştırma işlemi olmayıp hukuken haksız fiil niteliğinde olduğundan, el koyma davalarında belirlenen bedelde kamulaştırma bedeli olmayıp hukuken bir tazminattır. Haksız fiillerde belirlenecek tazminata haksız fiil tarihinden itibaren faiz uygulanır. Ancak bu davalarda, tazminat olarak hükmedilecek olan taşınmazın değeri, dava tarihi itibarıyla belirlendiğinden bedelin tamamına da dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekir....

      UYAP Entegrasyonu