Mahkemece, dava konusu taşınmazın mülkiyetinin davalı kuruma geçtiği, ancak tazminatın tam olarak davacılara ödenmediği, ek davanın zamanaşımı nedeniyle reddedildiği, sonrasında davanın 5999 sayılı yasa kapsamında kaldığı, taşınmazın tazminat hesabına ilişkin rapor ile bu yöndeki Şanlıurfa 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 1998/24 esas sayılı dava dosyası gözönüne alındığında, taşınmazın niteliğinin el atma tarihi itibariyle belirlenip, değerin güncel ve dava tarihi itibariyle kesinleştiği, ilk dosyada bilirkişi kurulunca 49.669.00 TL olarak belirlenen kamulaştırmasız el atma bedelinin 25.000.00 TL’si için kabul kararı verildiği, arta kalan 24.669.00 TL için ise ek dava açıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Davacılar vekili ve davalı bakanlık vekilinin temyizi üzerine hüküm Özel Dairece, yukarıda açıklanan gerekçelerle bozulmuştur....
Mahkemece, dava konusu taşınmazın mülkiyetinin davalı kuruma geçtiği, ancak tazminatın tam olarak davacılara ödenmediği, ek davanın zamanaşımı nedeniyle reddedildiği, sonrasında davanın 5999 sayılı yasa kapsamında kaldığı, taşınmazın tazminat hesabına ilişkin rapor ile bu yöndeki Şanlıurfa 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 1998/21 esas sayılı dava dosyası gözönüne alındığında, taşınmazın niteliğinin el atma tarihi itibariyle belirlenip, değerin güncel ve dava tarihi itibariyle kesinleştiği, ilk dosyada bilirkişi kurulunca 162.555.00 TL olarak belirlenen kamulaştırmasız el atma bedelinin 80.000.00 TL’si için kabul kararı verildiği, arta kalan 82.155.00 TL için ise ek dava açıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Davacılar vekili ve davalı bakanlık vekilinin temyizi üzerine hüküm Özel Dairece, yukarıda açıklanan gerekçelerle bozulmuştur....
Hal böyle olunca; Yerel Mahkemece, kamulaştırmasız el atmadan arta kalan 575.01 m2 lik bölümde, kamulaştırmasız el atma nedeniyle değer azalışı kabul edilmesi gerektiğine ilişkin olarak verilen direnme kararı yerinde olduğu gibi; arta kalan 575.01 metrekarelik kısmın yeri, konumu, geometrik şekli, alanı ve kamulaştırmasız el koyma nedeniyle ulaşım imkanlarının dahi kısıtlanmış olması karşısında %50 oranında değer azalışı takdiri ile kamulaştırmasız el koyma karşılığına ilave edilmiş olması doğrudur. O halde, usul ve yasaya uygun bulunan direnme kararının onanması gerekir. S 0 N U Ç: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı (2.037.10) YTL.bakiye temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 26.11.2008 gününde oybirliği ile karar verildi....
HUMK.nun 5219 sayılı Yasa ile değişik 427. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca miktar veya değeri 1.890,00 TL.yi geçmeyen kararlar kesin olduğundan miktar yönünden temyiz dilekçesinin REDDİNE, B-Kamulaştırmasız el koyma nedeniyle tazminat istemi yönünden; Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; 1-Dosyaya getirtilen ilgili belediye başkanlıkları ve tapu müdürlüğü cevap yazılarından bilirkişi kurulunca somut emsal kabul edilen ......
Ancak; Yapılan incelemede; dava konusu taşınmaza acele el koyma kararı verildikten sonra makul süre içinde Kamulaştırma Kanunu 10. maddesi gereği kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili davası açılmadığından davacının kamulaştırmasız el koyma nedeniyle tazminat davası açmakta haklı olduğu anlaşılmaktadır....
Bir taşınmaza, kamulaştırma yapmaya yetkili Devlet, kamu tüzel kişileri, kamu kurumları veya kamu yararı bulunması halinde yararlarına kamulaştırma yapılabilecek gerçek ve özel hukuk tüzel kişileri, 294 sayılı Kamulaştırma Kanunu veya özel kanunlardaki hükümlere uyularak bir kamulaştırma işlemi yapmadan veya kamulaştırma işlemlerine başlamalarına rağmen bu işlemler tamamlanmadan, kısmen veya tümüne fiilen veya hukuken el koyarak taşınmaz mal üzerinde tesis veya bina yapar yahut o taşınmaz malı kamu yararına yönelik bir hizmete tahsis ederek, mal sahibinin o taşınmazını, (toplum yararına aykırı olmaksızın); dilediği gibi kullanmasına engel olur ve bu el koyma malik olmak kastıyla ve devamlı bir surette olursa, idarenin bu eylemi ve işlemi, kamulaştırmasız el koyma olur. İdarelerin özel kişilere ait taşınmaza el koymaları iki türlü gerçekleşir. 1- Taşınmaza fiilen el konulması Bilinen en yaygın kamulaştırmasız el koyma hali, bu şekilde yapılan fiili el koyma şeklinde gerçekleşir....
Bu durumda; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16/05/1956 gün ve 1/6 sayılı kararı ile HGK'nun 15/12/2010 gün ve 2010/5- 662/651 kararı da gözetildiğinde, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı idarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle idarenin eyleminin mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bir niteliğe sahip olduğu bu şekilde kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, idarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği açıktır....
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: İlk derece mahkemesince davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir. İstinaf Yoluna Başvuran: İstinaf kanun yoluna davacı vekilince başvurulmuştur. İleri Sürülen İstinaf Sebepleri : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; hukuki el atma durumunda adli yargının görevli olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Değerlendirme ve Gerekçe: Dava hukuki el atma sebebine dayanan kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Yargıtay 5....
Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, İdarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği açıktır. Bu itibarla taşınmaza davalı idarece fiilen el atılmamış (olsa bile)... makul süre içinde imar planına uygun herhangi bir işlem tesis edilmediğinden kamulaştırmasız el atma olgusu gerçekleşmiş olup, taşınmazın aynına ilişkin bu davaya bakmak Adli Yargının görevidir...." Ayrıca 16/11/2021 tarihinde kabul edilen 7421 Sayılı Kanunun 3. Maddesi ile Kamulaştırma Kanunun Ek 1. Maddesinde yapılan değişiklik ile bu konuda açılacak bedele ilişkin davaların adli yargıda görüleceği açıkça belirtilmiş olup, anılan hüküm usul kuralına ilişkin olduğundan görülmekte olan davalarda da uygulanması gerekmektedir....
Bilindiği üzere, kamulaştırma kararı almadan veya kamulaştırma işlemlerini tamamlamadan taşınmaza el koymuş bulunan idare, haksız işgalci konumundadır.Kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın idare adına tescili istekli bir dava açılması durumunda ise, ancak davanın açıldığı tarihe kadarki kullanım haksız fiil teşkil edecektir. Taşınmaz mal maliki, idarenin bu fiili durumuna razı olup, bedeli mukabilinde taşınmazın mülkiyetini idareye devretme iradesini ortaya koyduğu, eş söyleyişle kamulaştırmasız el koyma karşılığının tahsili talebiyle dava açtığı tarihe kadar taşınmaza el atması haksız fiil niteliğindedir.Sonuç olarak kamulaştırmasız elatma nedeniyle mal sahibi, taşınmazın dava tarihindeki değerini isteyebileceği gibi, ecrimisil de isteyebilir. Ancak yerin kamulaştırılması istendikten sonra, dava gününde bu yerin mülkiyetini idareye devir etmeye razı olduğundan dava gününden sonraki zaman için hem ecrimisil hem de faiz istenemez....